28 Şubat 2011

23. Hafta | Akhisar B.Spor Maçına Derinlemesine Bakış

Son 3 haftadır kaybettiğimiz puanları düşününce yenmemiz gereken bir maçtı. Rakibin zayıf olmasına rağmen düşme potasının içinde olması ve Orduspor'un kesinlikle 3 puan alması gerektiği maçlarda nedense sıkıntı yaşaması maç öncesi bizi korkutuyordu. Bu tribünlere de yansımıştı ki, Maraton'u kullanamamıza rağmen Kapalı'da ve Kale Arkalarında yer yer boşluklar görülüyordu. Boş Maraton'a alışamamıza rağmen Kale Arkasında Akıncılar ve Fidangör grupları maç boyunca Orduspor'a bu dönemde en ihtiyaçları olan desteği bir dakika bile susmadan verdi. Onları tekrardan tebrik etmek gerek.



Maça gelirsek, taktik anlamında değişikliklerle başladık bu maça. En ileride İbrahim arkasında Murat Akın'ın, kanatlarda ise Mehmet ve Muarrem'in oynadığı 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya çıktık. Maç başında eski futbolumuzdan uzak ama kontrollü bir oyun anlayışı içerisindeydik. Zaten 2 gün daha maç yapsak gol atamayacak bir Akhisar Belediye vardı karşımızda. Buna rağmen atak yapmakta sıkıntı yaşayacağız gibi duruyorduk maç başında. Bireysel olarak Murat ve Ali'den gelen 2 güzel golle beraber ilk yarıyı rahat bir skorla kapattık ve maçı da ilk yarı da aldık diyebiliriz. 2.yarıyla beraber özellikle sağ kanattan Abdullah, Ali, Murat ve Mehmet'in organize ataklarını izledik. Maç sonlarına doğru iyice oyundan düşen Akhisar'a karşı oyun genelinde çok performans göstermesede oyundan hiç düşmemesiyle biri penaltıdan olmak üzere İbrahim 2 gol buldu ve güzel bir skorla maçı tamamladık. İbrahim'in sene içerisinde son dakikalarda bu tarz çok gol bulacağını düşünüyorum çünkü hem son dakikalara doğru yorulan savunmalara çok büyük bir fizik üstünlüğü sağlayabiliyor ve maç içinde konsantrasyonunu bir dakika kaybetmiyor ki bu iki özellik de bir forvet için çok önemli özelliklerdir.


Bireysel performanslara gelirsek, bu takımın en önemli 2 halkası diyebileceğim Ali ve Murat yine bizi galibiyeti getiren iki isim oldular. Twitter hesabımızda yazdığım gibi umarım bu ikiliyi gelecek sene de ayırmayız. Yine Abdullah bitmeyen hırsıyla çoğu atağımız da rol oynadı, özellikle 2. yarıyla beraber Mehmet'le yakaladığı uyum bize 3. ve 4. golleri getirdi. Kalede yine güven veren Fevzi ve bitmek bilmeyen enerjisiyle son dakikalarda bize 2 gol kazandıran İbrahim oyunun diğer göze batan isimleriydi. Ayrıca Uğur hocanın stoperde Emre ile başlamasını çok doğru buldum. Hep söylemişimdir Emre gibi bir oyuncuyu yedekte bırakmak Bank Asya klübü için bir lükstür. Stoper yokluğunda Emre'den burda yararlanmak doğru ve akıllıca bir tercihti. Emre'de bu mevki de hocasını utandırmadı ve uzun süreçte bize burada da yararlı olabileceğini gösterdi. Takımın savunma yükünü çeken fakat top kullanmaktan çok uzak Emrullah ve kanatta fiziğiyle zayıf kalan Murrem günün vasatlarıydı diyebiliriz.


Maç sonundaki takım ve taraftarın bütünleşmesi ise bize bu 3 puandan bile daha gerekli bir olaydı. Bu takım son 3 haftada 7 puan kaybetmesine rağmen, bu ligin hala lideri ve biz seneler sonra ilk defa süper lige bu kadar yakınız. Hem başkana hem sporcularımıza sene sonuna kadar sonuç,durum ne olursa olsun bir dakika durmadan destek vermemiz gerekiyor. Şimdi futbolcu tabiriyle önümüzdeki maçlara bakmamız gerekiyor, Altay maçından ne olursa olsun 3 puan almalı ve evimizdeki Mersin maçına kafamız rahat çıkmalıyız.

27 Şubat 2011

Ayağa Kalktık! | Orduspor 4 Akhisar B.Spor 0


Maç yazısında ayağa kalkma vakti demiştik ve netekim öyle de oldu. Daha ne olsun. Galip geldik. Uzuun bir aradan sonra. Hemde 4 gol atarak...

Bir pazar günümüzün ve önümüzdeki haftanın güzel geçmesini sağladılar. Futbolculara, hocamıza, teknik ekibe, takımı yalnız bırakmayan taraftara, herkese teşekkürler.

Maçın güzel geçmesini sağlayan bir diğer unsur ilk yarıda 2-0'ı bulup maçın tamamını stres çekmeden, sıkıntıya girmeden geçirmek oldu diyebiliriz.

Maçın en önemli ikilisine gelecek olursak, Murat ve Ali diyelim orda bir duralım. Daha önce defalarca ikisinin takım için olan öneminden bahsetmiştik. Onlar bir nevi bu takımın Xavi ve İniesta'sı. İkisi uzunca bir aradan sonra iyi oynayınca galibiyet daha kolay geldi.

Artı olarak; İbrahim Şahin'in 2 gol atması çok iyi oldu. Umarım bundan sonra gollerin devamı gelir.

Geçtiğimiz 3 hafta yaşanan kötü zamanlar bizi, futbolcuları, teknik ekibi karamsarlığa itmişti. Bu gibi zamanları çabuk atlatmak önemli. Biraz geç de olsa o güven tekrardan geri geldi.

Mutlu pazarlar dostlar...

25 Şubat 2011

Ayağa Kalkma Vakti | Orduspor - Akhisar B.Spor


Stad: Ordu 19 Eylül Stadı
Tarih: 27 Şubat Pazar
Saat: 13.30
Yayın: Yok


3 haftalık o kötü periyoddan sonra içerde oynayacağımız Akhisar maçı ligdeki dönüm noktalarımızdan biri olacak. Bu maç ile beraber ya o 3 haftayı unutup önümüzdeki maçların planını yapacağız yada içinde bulunduğumuz kaos ortamı çok daha ileri noktalara ulaşacak. Hafta içinde maraton tribünü ile ilgili haberler, takımın 3 haftadır oynadığı kepaze futbol yada diğer ne varsa hepsini unutacağız yaralarımızı sarmak için takımın yanında olacağız. Başka yapacak birşeyimiz yok bu noktadan sonra...

Maça çıkacak kadro hakkında konuşacak olursak, Kürşat'ın cezalı olması Jerry'nin de sakat olmasından dolayı geri ikilide sıkıntı yaşayacağız. Defansın göbeğinde Numan ve Caner oynayacak. Caner geçen hafta ortaya koyduğu performansını göz önüne alacak olursak defansda sıkıntı yaşayabiliriz. Sağbekde geçen hafta cezalı olduğu için oynamayan Abdullah, solda ise büyük ihtimal Selçuk görev alacak. Orta saha Muarem, Ali Çamdalı, Murat Akın ve Mehmet Ayaz 4'lüsünden oluşacak. Uğur hoca Ayaz yerine Müslim'i sağ kanatta oynatsa daha iyi olur bence ama antrenmanlarda Mehmet Ayaz'ı as takımda oynattı. İleri ikilimiz ise Kostovski ve İbrahim Şahin'den oluşacak...

Teknik taktik konuşmaya hiç gerek yok. Uğur hoca bildiğini, istediğini sahaya sürecek.

İlk yarıda oynanan maçı hatırlayacak olursak, deplasmanda 2-1 galip gelmiş ve ligin ilk deplasman galibiyetini Akhisar'da almıştık. İlk 60 dk çok çok iyi oynayıp bir dünya gol kaçırmışdık ve son 30 dk'yı geri çekilerek geçirmiştik...

Biz kendi derdimize düştük tabi ama lige Akhisar açısından bakacak olursak onlar için de her hafta bir final haftası. 2. yarıya Güngören, Kartal ve Giresun'un çok iyi başlaması ile beraber Akhisar bir nevi küme düşmeye yakın takım olarak görülmeye başlandı. Onlar da durumun bilincinde ve bu bilinçle mücadele ettiklerini düşünürsek bizim açımızdan çok zorlu bir karşılaşma olacak... 2 hafta Akhisar Belediye Spor Denizli deplasmanından 1 puan ile dönmüş ve herkesi şaşırtmıştı. En azından bunu göz önüne alırsak maçın ciddiyetinin çok daha fazla farkına varırız.

Sonuç olarak, Pazar günü Ordu'da ara verdiğimiz Süper Lig yürüyüşüne devam ediyoruz..!

24 Şubat 2011

Kaş Yaparken Göz Çıkarmak...


Ligin 2. yarısına kötü başlamışız. Hali hazırda Orduspor bir takılsa da ortaya çıkıversek diye bekleyen Orduspor düşmanlarının fırsat kolladığı bir ortamda nasıl olsada yaralarımızı sarsak diye düşünürken kulüpten gelen bir açıklama hakkaten saçma geldi bana. Sonra düşündüm bizim düşündüğümüz şeyleri düşünemezler mi ? Biraz daha ölçüp biçip de hareket edilemez mi ?

Mevzu bahis maraton tribünün üzerinin kapatılma işinin şuanda içinde bulunduğumuz kaos dönemine denk gelmesi. Yönetimin, futbolcuların, hocaların döküldüğü bir zaman diliminde ayakta durmaya çalışan tek kavram olan biz taraftarların da böyle bir zamanda önüne set çekiliyor. Lig zorlu. Şampiyonluk yarışı sezon sonuna kadar sürecek. Ve sen Ordu'daki en itici gücünü hiç düşünmeden bir kenara itiyosun.

İlk başlarda 2 haftalık süreçte tamamlanacağı söylenen maratonun üzerinin kapatılma işlemi yüklenici firmaya göre mayıs ayına kadar sürecek. Yani sezon sonuna kadar maraton tribüne taraftar alınmayacak... Takım Süper Lig'e çıkmak için canla başla mücadele ederken, Ordu'daki maçlarda taraftar baskısını kullanarak mücadele etmek varken böyle birşey yapılacak.

Farkındayım dönüp dolaştırıp aynı cümleleri kuruyorum belkide ama hakikaten aklım ve mantığım bu mantıksızlığı almıyor.

Işıklandırma yapılacak denildi, saolsunlar yapıldı ama stadın çevresi ışıklandırılmadığı için o da şuan için herhangi birşey ifade etmiyor. O direkler dikilirken bu gibi yapılması gereken şeyler nasıl planlanmaz programlanmaz orası ayrı bir tartışma konusu.

Stadın üstünün kapanmasını her Orduspor taraftarı arzu ediyor. Bizlerde sezon içinde yapılacağını biliyorduk ama ilk yapılan bilgilendirmelerde en fazla 2 hafta süreceği söylenmişti. Diyelimki farklı bir durum ortaya çıktı ve çeşitli sebeplerden dolayı bu süreç uzayacak. Bunu en azından sezon sonuna ertelemek, ertelemeyi düşünmek için dahi olmaya gerek yok.

Nefesimiz yetiyorsa burdan seslenelim. Eğer çok geç değilse bu zor durumlarda, takımın Süper Lig için varığı yoğunu ortaya koyacağı zamanlarda bu takımı taraftarından yoksun bırakmayın... Bekleyelim 3 ay daha yazın yapalım ne yapılacaksa.

Ama bu süreç başladı artık geri dönülmez diyorsanız;

inşallah,

Kaş yapalım derken gözümüzü çıkarmazsınız..!

Divane Aşık Gibi Şimdi de Twitter'da...

Blogumuz kurulalı bir yıl bile olmadan büyük yol almaya başladı. Orduspor'un internetteki tek blog sayfası olmasının yanı sıra diğer orduspor forum ve facebook gruplarının bizi desteklemesiyle ciddi derecede bir takipçi oranına ulaşmış durumdayız. Bunları düşününce bizim de sürekli kendimiz yenilememiz gerektiğini düşünüyoruz. Bundan kısa süre önce Facebook grubumuzu kurmuş ve ciddi bir geri dönüş almıştık. Şimdi ise sıra Twitter'da.

Blog'da paylaştığımız yazıları, Orduspor ile ilgili son dakikaları, maç anında canlı haberleri bulabileceğiniz, size daha kısa şekilde ulaşabileceğimiz bir yol olacak bizim için. Twitter hesabı olan bütün arkadaşlarımızı beklediğimiz yeni hesabımıza http://twitter.com/divaneasikgibi linkinden takip edebilirsiniz.

Umarım sene sonunda Orduspor'umuz Süper Lig'de tweetini atmış oluruz. Şimdilik başka haberleri okumak için bizi takip edin.

23 Şubat 2011

52000!



Bloğumuza ayak basan 52000'inci kişiyi arayışlarımız sürüyor.
Kendisine 1974 model Mor renk bir Wolswagen Tosbağa hediye etmeyi düşünüyoruz...
Kaynaklarımızı sonuna kadar kullanacağız.. : )


Nice 52000'lere...

Adrian Mutu vs Orduspor


Nedim Başkan Floransa dönüşü ne güzel espiri yaptı öyle...
''Mutu jübileyi bizde yapabilir'' dedi.

Fantastik bir şaka, ilginç bir ütopya...

22 Şubat 2011

Cadı Kazanı | Haftanın Ardından # 22


Ligde ilk 8 takım kafaya oynayınca her hafta fikstürde merakla beklenen maçlar oluyor. Neredeyse 2-3 karşılaşma direk zirve mücadelesi veren takımlar arasında oynanıyor. Bu haftanın sonucu merakla beklenen 2 önemli maçı vardı. Boluspor - Samsunspor ve Rizespor - Orduspor maçları direk ilk 6'daki sıralamayı değiştirecek maçlardı ve nitekim öylede oldu. 2 haftadır puan kaybetmemize rağmen ligin zirvesinde bulunuyorduk fakat bu hafta liderliği Samsunsor'a devrettik. Samsunspor'un önümüzdeki haftayı BAY geçeceğini düşünürsek gelecek hafta liderlik büyük ihtimalle yine el değiştirecek.

Kartalspor 1-0 Diyarbakırspor : Beklenen sonuç Kartalspor'un galibiyetiydi ve nitekim o şekilde de sonuçlandı. Diyarbakırspor artık bu ligin misafiri diyebiliriz. Gençler ile ligin sonuna kadar bir şekilde gidecekler. Maça Kartalspor açısından bakacak olursak, ilk yarıda Ergün Pembe'nin enkaza dönderipte bıraktığı Kartalspor ligin 2. yarısında deyim yerindeyse küllerinden tekrar doğdu. 2. yarıya deplasmandaki Adana galibiyetiyle başladılar ve sonrasında ligin süpriz ekiplerinden Tavşanlı ile içerde berabere kaldılar. Geçen hafta zorlu Samsun deplasmanında maçın daha başlarında 10 kişi kalmalarına rağmen futbolu çirkinleştirmeden oradan 1 puanla ayrılmasını bildiler. Herkes direk zirveye odaklanmış iken ligin son haftalarında alt sıralarda da kıyamet kopacak gibi...

Boluspor 0-1 Samsunspor : 2. yarıya fırtına gibi başlayıp geçen hafta Tavşanlı mağlubiyetiyle Bank Asya gerçeğini hatırlayan Boluspor ile kendi sahasında 10 kişi kalan Kartalspor'a puan bırakan Samsunspor maçından ne çıkacağı, maçın nasıl sonuçlanacağı herkes için merak konusuydu. Karşılaşmadan hangi sonuç çıkarsa çıksın kimsenin şaşırmayacağı bir karşılaşma idi. Boluspor eksiklerden dolayı biraz sıkıntılı başladı karşılaşmaya ve eksiklerin sıkıntısını maç içinde bir hayli çekti. Samsunspor öne geçti ve çok zorlanmadan maçı öne geçmenin avantajıyla galip bitirmesini bildi. Maçta dikkatimi çeken nokta Boluspor'un devre arasında büyük umutlarla kadrosuna kattığı Peev'in maç boyunca neredeyse hiçbir olumlu hareketinin olmayışıydı. Fabiona ve Ferhat'da ona ayak uydurunca Boluspor hücumda hiç etkili olamadı. Samsunspor geçen hafta yaşadığı şoku bu hafta galip gelerek atlattı ve liderlik koltuğuna oturdu. Boluspor ise bizim gibi 2 hafta üst üste iki mağlubiyet alarak önemli bir avantaj yakalama fırsatını elinin tersiyle itti.


Adanaspor 2-2 Giresunspor : Giresunspor geçen hafta aldığı Güngören galibiyeti ile kendine gelmişti. Bu maçta Adanaspor'u daha şanslı görüyordum ama Giresunspor Adana deplasmanından 1 puan ile dönerek bence güzel bir iş başardı. İki takımın da sahip olduğı şansızlıkların bence şuanda en öne çıkanı sahip olduğu hocalar. Adanaspor'un Osman Özdemir ile Giresunspor'un ise Bahri Kaya ile çalışması iki takım içinde şanssızlık. Bahri Kaya biraz olsun toparladı ama Osman Özdemir ne zaman kovulur merak konusu...


M.İdman Yurdu 4-0 Karşıyaka: Devre arası yaptığı transferleri en iyi şekilde sahaya yansıtan takım şimdilik Mersin İdman Yurdu. Nurullah Sağlam faktörü ile de 2. yarıya çok iyi başlayarak zirve için önemli adaylardan biri olduklarını deyim yerindeyse herkese kanıtladılar. Karşıyaka ise Turgut Uçar görevinden istifa etti ve yerine Reha Kapsal getirildi. Karşılaşma hakkında söylenebilecek fazla bişey yok aslında ama 2. yarının başında hakemin verdiği saçma sapan penaltı kararı ile KSK'nın olmayan direnci daha fazla kırıldı ve bu şekilde bir farkın ortaya çıkmasına vesile oldu. Umarım Reha Hoca ile bir ivme yakalarlar ve ilk 6 yolunda tekrardan iddialı konuma gelirler.

Akhisar Belediyespor 0-2 Erciyesspor: Geçen hafta Denizli deplasmanından puan çıkaran Akhisar'dan bu hafta kendi evinde en azından bir beraberlik daha bekliyordum. Fakat ligin 2. yarısına ktü başlayan Erciyes için de dönüm noktası olan bu maçta Erciyes kazanmasını bildi. Güngören ve Giresun'un 2. yarıya iyi başlamasıyla Akhisar'ın da durumu biraz olsun muallakta kaldı. Biraz silkelenip kendilerine gelmezlerse ierleyen haftalarda sıkıntılı durumlarla baş başa kalabilirler...


Diğer karşılaşmalardan ilgi çekici olanlardan ilki Gbb'nin kendi evinde Güngören'e mağlup olması. Bir iki hafta önce herkesin Süper Lig adayı olan Gbb ligdeki konumunu, düşüncesini biraz olsun belli etti. Önemli maçlardan 3 puan alıp, şampiyonluk yolunda ilerleyen takımlara çelme takıp çok daha kolay maçlarda puan kaybederek sezonun orta sıralarda tamamlarlar büyük ihtimal. Her sene aynı profilde devam ediyorlar. Bu senede canları istedikleri zaman oynayıp, istemedikleri zaman ise puan kaybetmeye devam edeceklerdir.
Altay ise kendi evinde Denizlispor'a 2-0 mağlup oldu. Neyin ne olduğu belli değil. Geçen hafta KSK'yı mağlup ederek biraz olsun lige döndüklerini düşünmüştük ama bu hafta yine kötü bir futbol oynayarak İzmir'e tereddütlerle gelen Denizli'nin yüzünü güldürdüler.

***

- Favoriler bir hafta kazanıyorsa diğer hafta kaybediyor. Boluspor çok iyi başladı alır götürür dendi üst üste 2 mağlubiyet aldı, gerçeklerle yüzleşti.
- Biz 2. yarının başlamasıyla beraber lider olduk ama 3 haftada kaybettiğimiz 8 puan ile 5. sıraya kadar geriledik. Sakatlıklar, cezalılar derken önemli bir dönemi zorlu bir şekilde en zararla atlatmanın hesaplarını yapıyoruz.
- Denizlispor ve Samsunspor'un da bizim veya Boluspor'dan farkı yok.
- Alt sıralarda yer alan takımlarda 2. yarıya iyi başlayınca lig hepten keşmekeş oldu.

Öyle bir lige döndüki Bank Asya, 2 hafta sonrasını kestirmek çok zor...

Geçmişe Bir Bakmak Lazım

Ligde iki hafta üst üste kaybeden Orduspor 5.sıraya gerilerken, taraftarın bir çoğu karamsarlığa büründü. Peki şimdi Süper Lig Hedefine ulaşmak artık çok mu zor ? Sanırım bunun cevabı biraz olsun geçmişte saklı !

Orduspor son iki haftada 7 gol yedi, iki maç kaybetti, liderlik elden gitti, kıyamet koptu ! Taraftar tepkisinde haklı mı ? HAKLI ! Peki ya bu tablo çok mu karamsar, Orduspor başaramaz mı ? Futbolcular üzerine düşeni yaparsa, taraftar desteğini esirgemezse bu sorunun cevabı geçmişte saklı !

2005-2006 sezonu, Orduspor'un Bank Asya 1.Ligde ki ilk sezonu... Son 7 Haftada 5 Galibiyet

25.haftaya 38 puanla 6.sırada giren Orduspor, 26.haftada Kocaelispor'a sahasında 3-1 mağlup olur. Sahasında aldığı bu ağır yenilginin ardından 27.haftada Gaziantep BŞB.Spor deplasmanına giden Orduspor bu defa 3-0'lık bir mağlubiyet alır. İki haftada yenilen 6 golle alınan bu iki mağlubiyet sonucunda Orduspor 8.sıraya geriler. Ligin bitimine 7 hafta kala alınan bu iki kötü sonuçla Play-Off şansını zora sokan Orduspor, son 7 haftada 5 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet alarak ligi 6.sırada bitirir ve Play-Off'lara kalmayı başarır.

2006-2007 Sezonu... Son 12 maçta 9 Galibiyet

Ligin 13.haftası bittiğinde 19 puanla 7.sırada yer alan Orduspor, bu haftadan sonra 6 maç üst üste kaybeder ve ard arda oynadığı 9 karşılaşmanın hiç birini kazanamaz. Bu kötü serinin sonunda Orduspor 22.haftada 21 puanla 14.sırada yer alır ve düşme hattında yer alan Türk Telekom ile puanı aynıdır. İlk 13 hafta sonunda alınan sonuçlarla Play-Off'a hatta liderliğe oynayan Orduspor, 22.haftaya gelindiğinde ise ligde kalmak için mücadele vermektedir. Herkes Orduspor ligde kalacak mı düşecek mi diye tartışırken, Orduspor ligde kalan 12 haftada 9 galibiyet alarak ligi 49 puanla 8.sırada tamamlar. Öyle ki evinde oynadığı karşılaşmada Hacettepe'yi yada deplasmanda o sezon küme düşen T.Telekom'u mağlup olmayıp yenebilseydi Play-Off'lara bile kalacaktı.

2007-2008 Sezonu... Son 16 Maçta Sadece 2 Mağlubiyet ki O da Son 3 Haftada !

Ligin ilk yarısında inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Orduspor, deplasmanda Samsunspor'a 5 atmasına rağmen kalesinde 7 gol görmüş, evinde kazanmasına rağmen deplasmanda bir türlü istikrar sağlayamamış ve ligin ilk yarısını 26 puanla 8.sırada tamamlamıştı. Ligin ikinci yarısına Altay mağlubiyeti ile başlayan Orduspor, sahasında ilk kez maç kaybederken aynı zamanda 9.sıraya gerilemişti. Peki ya sonra ne oldu ! Altay mağlubiyetinin ardından oynadığı 13 karşılaşmada hiç kaybetmeyen Orduspor, 5 galibiyet ve 8 beraberlik alarak 31.haftayı 6.sırada tamamladı. Tam Orduspor tamam Play-Off'lara gidiyor derken, son 3 hafta alınan 2 mağlubiyetin ardından ligi 8.sırada tamamlamıştı.

2008-2009 Sezonu... Bu sezon diğer sezonlardan farklı olmasına rağmen yine de Orduspor'un iddaasını son haftalara kadar sürdürdüğü bir sezon oldu. 29.hafta sonunda 3 hafta üst üste kaybeden Orduspor'un Play-Off'lara kalmasına kimse ihtimal vermezken, 30-31-32.haftalarda ard arda alınan 3 galibiyetle Orduspor 8.sıraya kadar yükselmişti. Son iki maçında Orduspor galip gelse Play-Off'lara kalacakken yine Play-Off'ların yani Süper Ligin kapısından dönmek zorunda kaldı.

2009-2010 Sezonu... Küme Düşer Diyorlardı, Ligi 8.Bitirdi...

Ligin ilk 8 haftasında bir galibiyet dahi alamayarak lige çok kötü bir başlangıç yapan Orduspor için bu defa tablo çok daha kötüdür. Sezon başında alınan kötü sonuçların ardından ligin dibine demirlerken, herkes bu takımın hedefinin bu sezon sadece kümede kalmak olduğunu düşünüyordu. Ancak diğer sezonlarda olduğu gibi bu sezonda Orduspor ikinci yarıda hedefin hiçte öyle olmadığını bir kez daha ispatladı. Ligin ilk yarısını düşme hattını bir basamak üstünde 17 puanla 15.sırada tamamlayan Orduspor, ligin ikinci yarısında fırtına gibi eser. Ligin ikinci yarısında sadece 4 maç kaybeden Orduspor'un, kaybettiği Giresun maçında maç 0-0 iken 10 kişi kaldığını, Erciyes maçını deplasmanda 2-1 öndeyken 3-2 kaybettiğini, yine Buca maçını da Erciyes maçında olduğu gibi ilk yarısını 2-1 önde kapatmasına rağmen 3-2 kaybettiğini ve belki de Play-Off şansını kaybettiği Adanaspor maçını da 1-0 öndeyken 10 kişi kalarak 2-1 kaybettiğini hatırlatmakta fayda var. Çünkü son 9 haftada 5 galibiyet ve sadece 1 mağlubiyet alan, ligin ikinci yarısında harika bir performans sergileyen Orduspor, o 4 maçıda kazanmış olsaydı sanırım Türk Futbol Tarihine geçerdi.

Gelelim bunları neden anlattığıma !

Aslında nedene gerek yok, yazıyı okuyanlar, Orduspor'un B.Asya 1.Ligde ki geçmiş sezonlarını hatırlayanlar ne demek istediğimi sanırım çok iyi anlamıştır. Orduspor geçen 5 sezonda hep en alt sıralardan yada orta sıralardan gelerek, ikinci yarıda topladığı puanlarla ki özellikle ligin bitimine 10-12 hafta kala yakaladığı başarılarla Play-Off mücadeleleri verdi.

Peki ya Şimdi ? Orduspor Lider iken iki hafta üst üste kaybetti ve 5.sıraya geriledi. Kaç maç var önümüzde 11 ! Liderle aramızda kaç puan var 3 !

Şimdi biraz geçmişe baktığımızda, şu an ligde ki konumumuza baktığımızda acaba hedef çok mu uzak ? Sanırım bunu başta futbolcular olmak üzere herkes iyice bir düşünmeli...

Orduspor her düştüğünde taraftarının desteği ile bir şekilde kalkmasını başarmıştır. Biz bu ligde ligin dibini de gördük, bir maçta 7 golde yedik, 6 maç üst üste de yenildik, 9 hafta ard arda maçta kazanamadık. Ama yılmadık, yıkılmadık. Şimdi neden yıkılalım ? Şimdi neden pes edelim ?

Unutmayalım ki her şeyin başında İnanmak gelir...

Konuk Yazar -- > Hüseyin Öztürk

21 Şubat 2011

Göden Sorunsalı



Birkaç hafta önce resmi sitede başlatılan göden serisi hepimize ilginç ve anlamsız gelmişti. Daha sonra Uğurcan Ataoğlu bir karikatür serisi olduğunu, her hafta bu seri içinde gündemi oluşturan durumlara ilişkin mesajlar verilceğinden vs vs bahsetmişti.

İlginç bir fikir fakat biraz bize sıkıntı yaratacak cinsten. Neticesinde taraftar forumlarında ve facebook'da çoğu kişi tepki gösterdi ve alay konusu yapılacağından dem vurdu. Neticesinde sadece bir hayal kahramanı ama rakiplerimiz için de güzel bir fırsat sunmuş olduk ellerimizle...

Hatta rakip takım taraftarlarından birkaç kişinin ağzından salyalar akarak Mor Gödenler diye Orduspor'a lakap yapıştırdığı platformlarda oldu.

Verilen tepkiler üzerine Uğurcan Ataoğlu açıklama yapma gereği duydu. Açıklamasının içindeki bir cümle aslında söylediklerinin hepsine bedeldi. . ''Kendimizle dalga geçebilecek kadar kendimize güvenirsek daha güçlü oluruz''


Ne diyelim. Güzel, şirin bir göden. Herşeyden öte bir hayal kahramanı. Umarım üzerimize çok yapışmaz...

***

Şimdiye kadar yayınlanmış olan Gödencan karikatürleri



Rize'den geriye kalan tek güzel tablo...





Maç hakkında uzun uzadıya yazılıp çizilecek onca şey var ama şuan yanlışları dile getirmeyi çok da istemiyor gönül. Yukarıdaki fotoğraftan sonra çok da konuşmanın çene patlatmanın şuan itibariyle önemi yok.

Rize'den geriye bu fotoğraf kaldı...

Bu taraftar, 2 hafta önce İstanbul'da Güngören'i Mor ve Beyaz'a boyadı. Geçen hafta stadı tıklım tıklım doldurdu. Kendi sahasında 4 tane gol yiyerek mağlup olmasına rağmen, renklerin peşinden koşmaya devam etti.

Biz Orduspor taraftarı olarak herşeyin en iyisini hak ediyoruz.
Hepinizin yüreğine sağlık.

20 Şubat 2011

Kepazelik Diz Boyu | Rizespor 3 - Orduspor 0

Çıkarlar adam gibi futbol oynarlar, kaybederler. Hiçbir şey demem, ağzımı açmam. Ama bu şekildede olmaz! Bu kadar kepazelik olmaz! Bu duyguyu yaşamayı bu taraftar hak etmiyor. Eksikler meksikler umrumda değil. Geçen hafta Gbb geldi onca eksikle bize 4 attı gitti. O yüzden saçma sapan bahanelerle gelmesinler karşımıza. Ne Uğur Hoca, ne başkan, ne futbolcular!

Söyleyecek bir dünya lafım var ama herşeyin vakti zamanı gelicek... Takıma, hocaya, futbolcuya sahip çıkalım diyoruz. Ama ruhsuz oynayan, rakibine ezilen, 2 haftada 7 gol yiyen takımın neyini savunacağım ben ? Yeri geldiği zaman toz dahi kondurtmam ama o forma ıslanacak ilk önce. Güngören'de arkanızda olan 12bin kişi, Ordu'da o stadı dolduran taraftar, bugün Rize'ye peşinizden gelip bize ayrılan yeri dolduran taraftarın çeyreği kadar isteseydiniz bu takım o 3 maçıda alırdı.

AKLINIZI BAŞINIZA ALIN.
BU TARAFTAR GÖĞE ÇIKARDIĞINI YERİN DİBİNE SOKMASINI DA BİLİR.
UMUTLANDIRIP UTANDIRMAYIN.
ELE GÜNE KEPAZE ETMEYİN.
BİZİ KAHRIMIZDAN YERİN DİBİNE SOKMAYIN.
O FORMANIN HAKKINI VERİN!!!

Hafta İçi Olan Biten...


Dün Samsun 1-0 ile Boluspor'u gecti. Yeni lider Samsunspor. Peki biz Rize macina nasil hazirlandik, hafta ici neler oldu? Baskan Frenzi yani Floransa sehrine gitti ve Artemio Franci de Fiorentina-Inter macini izledi. Gerekli görüşmeler yapılıp, mayıs ayındaki 44. yıl balomuz için Türkiyeye'de kendileri misafir etmemiz konusunda güzel gelişmeler oldu.

Rize maçına gelirsek, normalde deplasmanlarda takıma eşlik eden Adem Türkmen ile bu hafta Nedim Başkan da takım ile beraber Rize'ye gitti. Sanırım en son Mersin deplasmanında takım ile beraber ile gitmişti. Bu durum da bu maçın ciddiyete alındığının bir göstergesi olsa gerek.

Geçen hafta basın toplantısında yaşanan nahoş durumdan sonra o durumun üzerine hafta içi biraz olsun sünger çekildi. Ordu gateciler odasınn verdiği kahvaltıda durum tatlıya bağlanmış... Çok fazla içeriğini merak etmesem de tatlıya bağlanmış olması ve o kişinin yanlışını görmesi biraz olsun sevindirici.

Hafta içi yapılan idmanlarda ise takımın Rize maçına değişik bir kadro ile çıkacağı artık kesin gibi. Cezalılar dolayısıyla zaten mecburi olarak kadroda bazı değişiklikler olacaktı. Fakat 2 isim de kesik yiyecek gibi. Emre ve Müslim antrenmanlarda yedek takımda yer aldılar. Cezalı olan Abdullah'ın yerine sağbekte Caner sahada olacak. Muarem'in yerinde ise Uğur Hoca Murat Akın'ı denedi antrenmanlarda ve onun arkasındaki Emre Özkan'ı kesip Selçuğu sol bekte görevlendirdi. İleride ise büyük ihtimal Kostovski ve İbrahim Şahin ikilisi yer alıcak.

Maçın gidişatına göre Ahmet Kuru veya Ahmet Güven oyuna girecektir ki ikisinden birinin oyuna girmesi demek maçın o anda pek hayra alamet gitmediğinin göstergesi demek. Ayrıca Murat Akın sol açık mevkinde ne kadar verimli olacak orası ayrı bir durum. Sinan'dan neredeyse hiç faydalanamadık ve faydalanmayıda düşünmüyoruz. Solbekte Emre önünde Selçuk ile başlamak dahi bana Murat'ın solda oynamasından daha mantıklı geliyor.

Hafta içini konuşmak için yazıya başladık ama neredeyse yazının tamamında Rize maçından bahsettik : )

2 haftanın acısını bu hafta çıkarmak lazım. Haydi çocuklar..!

Haftanın Maçı | Çaykur Rizespor - Orduspor


Stad: Yeni Rize Şehir
Tarih: 20 Şubat Pazar

Saat: 13.30
Yayın: Yok

Hakem: Bülent Yıldırım

Rizespor'da Clement ve Teo Weeks sakatlıkları dolayısıyla oynayamacak. Ercan Ünal ise Erciyesspor maçında gördüğü kırmızı kartla bu maçta cezalı. Bizde ise son Antep Belediye maçında kırımız gören Kürşat Duymuş ve sarı kart cezalıları Muarrem Muarrem ile Abdullah bu maçta yer alamayacaklar.

Bu zamana kadar toplamda 42 kez karşılaştığımız Çaykur Rizespor'a karşı 14 galibiyet elde ettik. 13 maç berabere biterken 15 maçtanda Rizespor galip ayrıldı.
1977-1978 (Türkiye Kupası): Ordu 1:0 Rize , Rize 2:0 Ordu
1979-1980 (1. Lig): Ordu 2:1 Rize , Rize 1:1 Ordu
1979-1980 (Türkiye Kupası): Ordu 3:0 Rize , Rize 2:0 Ordu
1980-1981 (1. Lig): Ordu 2:1 Rize , Rize 0:0 Ordu
1981-1982 (2. Lig Grup D): Ordu 1:0 Rize , Rize 1:1 Ordu
1982-1983 (2. Lig Grup D): Ordu 2:1 Rize , Rize 1:0 Ordu
1985-1986 (1. Lig): Ordu 1:0 Rize , Rize 2:1 Ordu
1989-1990 (2. Lig Grup A): Ordu 1:1 Rize , Rize 3:1 Ordu
1990-1991 (2. Lig Grup A): Ordu 1:1 Rize , Rize 1:1 Ordu
1991-1992 (2. Lig Grup A): Ordu 1:1 Çaykur Rize , Çaykur Rize 2:0 Ordu
1992-1993 (2. Lig Kademe 4. Grup / Klasman 4. Grup): Ordu 2:0 Çaykur Rize , Çaykur Rize 1:1 Ordu , Ordu 4:2 Çaykur Rize , Çaykur Rize 2:1 Ordu
1994-1995 (2. Lig Kademe 4. Grup): Ordu 3:1 Çaykur Rize , Çaykur Rize 0:0 Ordu 1995-1996 (2. Lig Kademe 4. Grup / Klasman 4. Grup): Ordu 1:0 Çaykur Rize , Çaykur Rize 2:1 Ordu , Ordu 0:2 Çaykur Rize , Çaykur Rize 0:1 Ordu
1997-1998 (2. Lig Kademe 4. Grup):
Ordu 1:1 Çaykur Rize , Çaykur Rize 1:0 Ordu
1998-1999 (2. Lig Kademe 4. Grup / Klasman 4. Grup)
: Ordu 1:1 Çaykur Rize , Çaykur Rize 4:1 Ordu
1999-2000 (2. Lig Kademe 4. Grup): Ordu 0:2 Çaykur Rize , Çaykur Rize 4:1 Ordu
2008-2009 (Bank Asya 1. Lig): Ordu 2:0 Çaykur Rize , Çaykur Rize 1:0 Ordu
2008-2009 (Türkiye Kupası): Çaykur Rize 1:0 Ordu
2009-2010 (Bank Asya 1. Lig): Ordu 1:1 Çaykur Rize , Çaykur Rize 0:2 Ordu
2010-2011 (Bank Asya 1. Lig): Ordu 1:1 Rize

15 Şubat 2011

Cadı Kazanı | Haftanın Ardından # 21


Bu ligin sonu gelir mi? Sağ salim kalkabilir miyiz bu senenin altından? Diyorduk 4 5 haftaya kopmalar başlar diye. Ne kopma ama. İyiki koptu yani. Kıyamet koptu kıyamet. Görünürde 4 liderin olduğu bir haftayı geride bıraktık. 2 haftada verdiğimiz 5 puana rağmen avarajlada olsa bu sezon 4. kez bir haftayı lider bitirdik. Alt tarafta karıştı iyice. Giresun kendine geldi Kartal kendine geldi. Artık hiçbir takımın yeri garanti değil. Tek gerçek Diyarbakırspor, günden güne erimeye devam ediyor ve ligden düşecek 2 takımdan 1 tanesi olacaklar gibi.

***
Samsunspor 0-0 Kartalspor: Beklediğim bir sonuç çıktı ortaya. Hüseyin Kalpar'ın yanlış değişiklikleri 60 dakika 10 kişi oynayan Kartal karşısında puan kaybına neden olan faktörlerden birisi oldu. Örnek olunası bir defans yaptı Kartal. Oyunu çirkinleştirmeden. Samsun gibi bir deplasmanda hemde 30. dakikada 10 kişi kalarak... %70leri geçen topla oynama oranına rağmen Kartal'ın kilidini açamadı Samsun. Salladılar ama yıkamadılar. Gerçekten kusursuz bir defans anlayışıyla oynadı Kartal. Doğal olarak böyle oynadılar. Samsunlu oyuncularda lider olma stresini kaldıramadılar. Kaleye şut çekmediler doğru düzgün. Futbolcuların her biri sanki kendine güvenmiyor gibiydi. 0-0 biten haftanın son maçıyla Samsun liderlik fırsatını teperken, Kartal önemli bir deplasmandan alınan 1 puanla İstanbul'a mutlu döndü.

Tavşanlı Linyit 1-0 Boluspor: Haftanın en çok merak edilen maçlarından birisi oynandı Kütahya'da. Ligin en süpriz takımı Tavşanlı'yla, ligin en güzel futbolunu oynayan takımlardan birisi olan Bolu karşı karşıya geldi. Oynadığı son 3 maçı her birinde 3 gol atarak geçen Bolu'nun Tavşanlı'da ne yapacağı merak konusuydu. Tavşanlı her zamanki futbolunu oynadı ve attığı tek golüde maç boyunca korumayı başardı. Böylece 34 puanla zirveye yerleşti diyebiliriz. Boluspor içinse kaybedilmiş birşey yok. Hala ligin gizli lideri konumudalar.

Denizlispor 1-1 Akhisar B.: Hocasız Denizli geçen hafta aldığı Rize galibiyetinden sonra "ben geri döndüm" demişti ama yanılttılar. Bu ligde bu işin isimli oyuncu almakla olmayacağını öğrendiler. Öyle olsa geçen sene ilk 2'yi Karabük ile Buca götürürdü. Gerçekten ligin üstünde bir kadroya sahipler. Ama futbolcularınız ruhu yoksa inancı yoksa hiçbirşeysiniz. Denizli bunu yaşıyor. Yaşamaya devam edecek. Golü yediler ama fazla zaman geçmeden attılar. Önlerinde bir 45 dakika daha vardı ama geçemediler Akhisar'ı. Akhisar'da Anıl'a dikkat! Samsun bu oyuncuyu elinden çıkartarak büyük hata yapmış.

K. Erciyes 0-0 Çaykur Rizespor: Erciyes kötü gidişe son veremiyor. Ligin favori takımları arasındaydılar ama şimdi ilk 2'nin çok uzağında kaldılar. Kendi kendilerini bitiriyorlar. Rize kendi sahasında kazanamıyor, deplasmanda kazanamıyor. 2. yarı başladığından beri inanılmaz kötüler. Umut ediyorum bizim maçtada bu kötü futbolları devam eder. Maç içinse berabere bitmesi muhtemel bir maçtı ve öylede bitti.

Diyarbakırspor 0-2 Mersin İ.Y.: Artık Diyarbakırspor'la oynayan takımlar için oynadıkları maçlar ölçü olmamaya başladı. Diyarbakır kötü gidiyor. İyi niyetliler kendi oyuncularıyla birşeyler yapmaya çalışıyorlar ama olmuyor ve olmayacak gibi. Mersin'in nefesini ise iyiden iyiye hissetmeye başladık ensemizde.

Karşıyaka 0-1 Altay: İzmir derbisinde Karşıyaka'nın kaybedeceğini düşünmüyordum. Altay düşme potasına doğru yaklaşınca işin ciddiyetini anlamış olmalılar. İzlemedim bu maçı, fazla birşeyde diyemiyorum.

Giresunspor 3-0 Güngören B.: Haftanın en önemli maçıydı. Giresun kaybetse, en yakın rakibine kaybetmenin moral bozukluğuyla daha kötü günlere gidebilirdi ve alt taraflar iyice şekillenmeye başlardı. Ama öyle olmadı, şimdi birçok takım hala düşme korkusu yaşıyor. Buda ligde iddaası olan takım sayısını arttıracak üst taraftaki takımlar daha çok puan kaybı yaşayacak. İlk yarıda Güngören'e 3 tane gol atan Giresun'u görünce, hangimiz geçen hafta İstanbul'da bıraktığımız 2 puana yanmadık?

14 Şubat 2011

Akıllı Olmak Gerek


Bizler herhangi bir gazetenin yazarı değiliz. Gazetecide değiliz, spor yazarıda... Orduspor taraftarının bloğuyuz dedik o yönde kendi görüşlerimizi satırlara döktük bu blog içerisinde. Ne zaman işler kötüye gitse hep birileri çıktı yanan ateşe odun attı. Şu takıma şu günde sahip çıkalım demedi. Yine aynı saçma durumlar gündemde. Uğur hocanın basın toplantısını terk etmesi, basın mensuplarının saçmalıkları üzerine kaleme dökülen yazılar...

Evet 2 haftadır ortada bir problem var. Güngören ve Gbb maçlarında kaybedilmiş olan 5 puandan öte sahada oynanan rezil bir futbol var. Ne yapmak lazım ? Basın toplantısında hocaya saldıralım, daha maçın ilk yarısında takımı ıslıklayalım, Başkana saydıralım, futbolcuyu yuhlayalım, çıkalım birde afra tafra yaparak hocaya meydan okuyalım, senden korkan senin gibi olsun lan tarzında yazılar mı yazalım ? Bizde eleştiri yapıyoruz. Çıkalım burdan Uğur Hocaya saydıralım. Bunu mu yapmak gerekir şu ortamda?

Dün M.Kemal Poyraz bir yazı yazdı ve gereken cevabı o yazının yayınlandığı Facebook Orduspor Fan sayfasındaki taraftarın yorumlarıyla aldı. Kimse kendi kişisel sorunlarını yazıya döküp Orduspor'un hocasını, futbolcusunu, başkanını taraftarın önüne atmaya kalkmasın. Bu taraftar gerizekalı değil. Kimsenin Ordusporluyum diyipte, ben bu takımın taraftarıyım kimler geldi kimler geçti diyipte Orduspor'a zarar vermeye hakkı yok! Kendisi yazılarını okuduğumuz, takip ettiğimiz bir abimiz ama kişisel sıkıntı içinde olduğu zaman o kalemi mümkünse eline almasın. Takım iyi gittiği zaman başarı şakşakcılığı yapıp kötü günde ortaya zıplamanın alemi yok!

Biz blog içerisinde yeri geldi Nedim Başkan'ı, yeri geldi futbolcuları, yeri geldi Uğur Hocayı eleştirdik... Ama o eleştiriyi ne kadar ağır dahi yapsak Orduspor'a zarar verecek bir söylemde bulunmadık...Orduspor'a zarar verenlere en sert şekilde tepkimizi verdik. Bu konu hakkında da sessiz kalamayız. Eleştiri tabi olacaktır. Kimseye eleştiri yapmasın demiyoruz. Eleştiriyi en fazla yapan ortamlardan biri olarak kimseye eleştiri yapamazsın da diyemeyiz. Ama Gbb maçının basın toplantısında yaşananlar eleştiri değil, Orduspor düşmanlığıdır..! İkisini ayırt etmek gerekir.

Son olarak bu takım hala ligin zirvesinde. Sadece biz kaybetmiyoruz. 2 gün önce Denizli kendi sahasında Akhisar ile berabere kaldı. 3 haftadır ligin tozunu atan Boluspor gitti Tavşanlıya mağlup oldu. Rize 2. yarıya bizden çok daha kötü başladı. Bu lig böyle bir lig işte. Bu gibi durumları avantaja çevirmek lazım ama olmayıncada olmuyor. Hataları deberteceğiz, vakti zamanı gelince hesabını da soracağız ama GÜN HESAP SORMA GÜNÜ DEĞİL TAKIMIN ARKASINDA DURMA GÜNÜ.

Herkes aklını başına alsın. Orduspor hala ligin zirvesinde ve ilk 2'nin en büyük adayı. Bizi bu noktaya getiren futbolcuların, hocamızın arkasında durup inanmaktan başka yapabileceğimiz yok. Nüfus cüzdanlarında Ordu yazıp kendi menfaatleri uğruna Orduspor'un zor durumlarından haz duyan kişilere aldanmayın.

BU TAKIM.
BU SENE
SÜPER LİGE ÇIKACAK.

DAG BLOG.

Hayal Kırıklığı | Orduspor 2-4 Gaziantep B.B.


Kaybetme lüksümüzü kullanıyoruz. Üzülüyoruz, hayal kırıklığı yaşıyoruz ama olacak bunlar. Hep mutlu olamıyor ki insan, bu takımda bizi hep mutlu etsin. Sakin davranmak gerek. Maçtan hemen sonra buraya yazı girsem hiç sağlıklı olmazdı. Bu takım bizim. Yapacak birşey yok. Bizi bu zamana kadar, buraya kadar getiren takımda bizim takımdı. Ne olursa olsun hala lider olanda bizim takım. Verdiğimiz tepkinin ne olduğunu anlasın ama teknik heyet ve futbolcular. Evet daha 45. dakikada takımı ıslıklamak yanlış ama tez canlı insanlarız. Bizi bizden olmayan kimse anlayamaz ki? Oraya yağmur demeden 10 lira 20 lira veren insanları anlayın. Bu insanlar Ordu'da bu sene adam gibi maç izleyemedi. Tepkimiz buna. Geçen sene ve bu sene... Çok değiştik... Evet yine bizden olmayan biri okusa bu yazımı hadi ordan der güler ama bu takım 2 sene önceye kadar evinde oynadığı tüm maçların favorisiydi. Bu kim olursa olsun. İster lider olsun ister Süper Lig'den olsun. Bu taraftarın 2 senedir Ordu'da yüzü gülmüyor hocam. Bi çaresi vardır, olmalı yani? Haksızlık bu bize. Deplasmanda şiir gibi top oynayan takımın içeride sönük kalması... Gerçekten haksızlık. Ne yapalım ki? Stada gelmeyelim mi bizim futbolcular rahat top oynasın üzerlerinde baskı olmasın diye. Peki, bunun sonunda şampiyonluk garanti olsa gelmeyiz. Nasılsa herşey ORDUSPORUMUZ için değil mi? İnanın ceza alsak da seyircisiz bi maç oynasak içerde diyorum bazen. Acaba takım nasıl top oynayacak merak ediyorum. Sorun psikolojikse, halledilsin. Psikolog falan tutulsun ne bileyim varsa bile iş yapmıyor demek ki. Daha iyisi gelsin... Olmaz böyle. Bu şehre Bolu gelecek Samsun gelecek Mersin gelecek daha. Ordu'da Tavşanlı'ya Denizli'ye Antep Belediye'ye yani tüm rakiplerimize hediye ettik puanlarımızı. Bunları düşününce korkuyoruz işte biz gelecek maçlardan. Tepkimiz buna bizim. Yoksa taktik falan hikaye. Doğruyu yapanda yanlışı yapanda aynı hoca.

Kaybedilmiş birşey yok. Hala lideriz. En kötü 2. olacağız. Bu takım Rize'yi orada yenecek. Ama içerde Akhisar'ı yenebilecek mi? Hoppa, koca bir soru işareti... Hala ligin en güçlü takımlarından biriyiz biz. Bizi umutsuzluğa sevk eden olay son haftalarda oynanan kötü futbol. Ha hep kötü oynasak ama 1-0 kazansak razıyım. Genelde kötü oynayınca pek kazanamıyoruz biz.

Buranın Bank Asya olduğunu hatırlatıp, BU TAKIM BU SENE SÜPER LİG'E ÇIKACAK diyerekten yazıma son veriyorum. Gaziantep Belediye'nin de malesef Süper Lig'i sonuna kadar hakettiğini belirtmek istiyorum. Çok iyi işler çıkartıyorlar.

11 Şubat 2011

Artemio Franchi Yolcusu Kalmasın | Renklerin Kardeşliği


Başlıktaki renklerin kardeşliği ibaresine çok fazla takılmaya gerek yok. Güzel gelişmeler oluyor. En azından bizde bir iki kelam edelim. Türkiye'de mor ve beyaz denilince ORDUSPOR, dünyada ise akla ilk FİORENTİNA gelir.

Nedim Başkan çarşamba günü Floransa'ya uçup hem Fiorentina'nın İnter ile oynayacağı karşılaşmayı seyredecek hem de AC Fioretina CEO’su Sandro Mencucci ve Sportif Direktör Pantaleo Corvino ile buluşup önemli bir işbirliğine imza atacak.

İşbirliği hakkında duyumlarımıza göre ; İki kulübün ürünlerinin kulüplerin kendi taraftar mağazalarında satılması, sezon başı hazırlık maçı oynanması, Teknik ve taktik anlamda sporcuların ve Teknik adamların bilgi alışverişi içinde olması vs vs vs gibi güzel, kulağa hoş gelen bir sürü gündem var.

Ne diyelim gelecek sene Süper Lig sezon açılışımıza Fiorentina gelsin bizde onlarınkine gidelim iadeyi ziyaret sebebi ile.

Nedim Başkan'dan Floransa'ya otobüs isteriz. : )

Haftanın Maçı | Orduspor - Gaziantep B.B.


21. haftada rakibimiz Gaziantep Büyükşehir Belediyespor. Pazar günü saat 13.30'da başyacak olan maçın hakemi İzmir bölgesinden FİFA kokartlı Tolga Özkalfa. Tolga Özkalfa bu sezon 5. haftada oynadığımız ve 1-1 berabere kaldığımız Rize maçınında hakemiydi. Maçın televizyon yayını var.

Gaziantep'de oynanan ilk maçta şanssız bir beraberlikle dönmüştük Ordu'ya. Çok gol kaçırdığımız maçta bir net golümüz verilmemişti. Son dakikalarda golü bir türlü bulamayan biz Antep'in kaçırdığı penaltı sonrasında aldığımız 1 puana sevinmiştik. Lige kötü başlayan ama ligin ortasında aldığı 5 haftalık üst üste galibiyet serisiyle kendini bi anda şampiyonluk potasında bulan Büyükşehir oynadığı son 9 maçta sadece 4 gol buldu. Oysa önemli bir hücum hattına sahip olan Büyükşehir son haftalarda bu yönünü kaybetmiş gözüküyor. En son 4-0 kaybettiği Samsunspor maçından bu yana oynadığı 4 maçta henüz mağlubiyet yüzü görmedi. 3 haftalık galibiyet serisine geçen hafta kendi sahasında oynadığı ve 0-0 berabere kaldığı Erciyes maçıyla son verdi. Serileri seven bir takım Gaziantep. Bizim gibi bu ligin gediklisi olmasını belli bir istikrarı olmasına bağlayabiliriz. Ne iyiler ne kötüler. Canı isteyince oynayan bir takım görünümündeler. Serdar Deliktaş ve Abdullah Halman bu sene Bank Asya'da ismini sıkça duyuran oyuncular oldular orada. Devre arasında Diyarbakırspor'dan Zafer Şakar'ı ve Gaziantepspor'dan İ. Ferdi Coşkun'u transfer ederek ligde iddaalı olduklarını gösterdiler.

Erol Azgın yönetimindeki Gaziantep'de Hakan Macit, Ali Sakal, Cihan Can ve Uğur Erdoğan gibi tanıdık simalar var. Özellikle Hakan Macit'e Ordu'ya tekrar geldiği bu maçta taraftarlarca bir hoşgeldin denebilir. Gittiğine çok üzülmedik mi? Zor maç olacak. Karşımızda futbol oynamayı isteyen bir takım olacak. Tamda işimize geldiği gibi. Öyle bir his var içimde bu maçı ya 3 - 4 farkla kazanacağız yada puan kaybı yaşayıp derin bir hayal kırıklığı içine gireceğiz. Hani bu cümleyi okuyup "zaten ya kazanırız ya kaybederiz1 demneyin. Anlatmak istediğim ya çok rahat maç olacak ya çok sıkıntılı maç olacak. İşte sıkıntılı geçerse bu maç puan kaybederiz gibi bir his var bende. Yanılacağım inşallah. Kostovski ve Ali cezalı bizde. Çıkacak kadro muhtemelen bellidir. Kale ve geri 4lü aynı. Numan'ı bu maçta hocanın kesmeyeceğini duyduk çünkü. Ali'nin yerine Emrullah, Kosto'nun yerine İbrahim gelecektir. Ama Abdullah'ın da dinlendirilmesi gerek. Jerry'nin bu maçta oynamasını isterim. Uğur hoca işini bilir. 6 sene sonra bizlere liderlik yüzü gösteren Uğur hocaya buradan tutupta böyle yap şöyle yap diyemeyiz tabi. Ama bizde kendimizde "bu takımın gerçek sahipleri" olarak fikir yürütüyoruz içimizden geçenleri söylüyoruz. Hakkımızda hayırlısı...

Antep cephesine gelelim maç öncesi. Çıkışa geçtiler ve devre arasında kadrolarını daha da güçlendirdiler demiştik. Sanmıyorum buraya beraberlik için geleceklerini. Onlarında ilk hedefi 3 puan olacaktır. Bizi umutlandıranda bu zaten. Takım artık şu taraftara rahat maç izlettirmeli Ordu'da. Hakediyoruz biz bunu. Ordu'da niye strese giriyoruz oynadığımız maçlarda anlamıyorum... Gaziantep'de maç öncesi sakatlar can sıkıyor. Fırat Çakmak, Kazım Sarı, Ali Sakal, Serdar Deliktaş, Hakan Albayrak, Ramazan Altıntepe, Kenan Aslanoğlu, Ahmet Buğra Erdoğan ve Abdullah Halman gibi isimlerin oynayıp oynamayacakları belli değil. Ama bu isimler içinde en çok merak edilen Serdar'ın büyük ihtimalle maça yetişeceği tahmin ediliyor. Cezalı oyuncuları ise yok.

Dışarda oynadıkalrı maçlarda Büyükşehir'in, 3 galibiyeti 3 beraberliği ve 3 mağlubiyeti var. Görüldüğü üzere dış sahada 3'leri yan yana dizmiş durumdalar. 61 ve 75. dakikalar arasında toplamda 8 gol atmışlar. Bu önemli. Bu dakikaları atlatabilirsek son dakikalarda pek gol atabilen bir takım değiller. Takımın en golcüsü, ligde de gol krallığına oynayan ve 19 maçta attığı 11 golle Serdar Deliktaş. En çok süre alan oyuncular ise 1570 dakikayla Serdar Deliktaş, 1530 dakikayla Cihan Can ve 1485 dakikayla Ahmet Devret. Antep Belediye hiçbir maçta kırmızı görmedi bu sezon. En çok sarı kart gören oyuncusu ise 6 maçla Mustafa Marangoz oldu.

Bu sezona kadar Gaziantep BB ile toplamda 11 kez karşılaştık. Bu maçlrda 6 galibiyet ve 3 beraberlik alırken 2 maçtanda sahadan boynumuz bükük ayrıldık. Ordu'da oynanan maçlarda ise son 3 sezondur hep kazandık.
2005/2006 Orduspor 1:1 GBB, GBB 3:0 Orduspor
2006/2007 Orduspor 0:1 GBB, GBB 1:3 Orduspor
2007/2008 GBB 1:2 Orduspor, Orduspor 1:0 GBB
2008/2009 GBB 1:4 Orduspor, Orduspor 1:0 GBB
2009/2010 GBB 0:0 Ordsupor, Orduspor 2:1 GBB
2010/2011 GBB 0:0 Orduspor

21. Haftanın diğer maçlarına bakalım son olarak;
12 Şubat 2011 13:30 | Denizlispor - Akhisar B. : Bizide ilgilendiren bir maç. Denizli, geçen hafta Rize galibiyetiyle muhtelemen bir çıkış dönemi içine girecek. Bu maçı kazanacaklardır.
13 Şubat 2010 13:30 | Giresunspor - Gübgören B. : Belkide alt taraflarda dananın kuyruğunun kopacağı maç. Olası bir Güngören galibiyetinden sonra Giresun için artık hiçbirşey eskisi gibi olmayabilir. Zor maç.
13 Şubat 2011 13:30 | Erciyesspor - Ç.Rizespor : Erciyes üst sıralardan kopmaya başladı. Rize ise kredisini tüketti iyice. Yukarı taraflar içinde belkide bir kopmanın olabileceği bir maç. Beraberlik çıkar gibi.
13 Şubat 2011 13:30 | Diyarbakırspor - Mersin İ.Y. : Seyircisiz oynanacak bu maç. Diyarbakır hala direnmeye çalışıyor ama işleri çok zor. Mersinlilerde ise ilk 2 sesleri çıkmaya başladı. Mersin alır.
13 Şubat 2011 13:30 | Tavşanlı Linyit - Boluspor : Sonucunu en çok merak ettiğim maç. Tavşanlı son haftalarda iyi top oynayamıyor. Bolu ise oynadığı futbolla çoktan Süper Lig'i hakeden bir görüntü çiziyor.Bence Bolu bu maçı kaybetmez.
13 Şubat 2011 19:00 | Karşıyaka - Altay : İzmir derbisinde galibiyete bi adım yakın taraf Karşıyaka.
14 Şubat 2011 20:00 | Samsunspor - Kartalspor : Samsun açık ara favori gibi görünsede zorlanacaklar. Puan kaybı süpriz olmaz Samsun için.

# 15 Jerry Akaminko


Üstteki fotoğrafı görünce Jerry hakkında birkaç şey yazmak istedi gönül. Dile kolay Orduspor'da 3. sezonu Jerry'nin. Bank Asya 1. Ligde yabancı oyuncu izni çıkmasından sonra Bruno ile Jerry bir menejer vasıtasıyla takıma kazandırıldı. O gün bugündürde giydiği formanın hakkını vererek bir nevi gönlümüzde ayrı bir yeri oldu... Geldiği sezonun devre arası Sportin Lizbon bu sezon başında İstanbul B.B Jerry'ye talip olmuş fakat yönetim kendisini bırakmak istememişti.

İlk sezonunda 25 maçda, ikinci sezonunda 36 maçda bu sezon ise 15 maçda forma giyerek takımın istikrar abidesi oldu. Zaman zaman akıl almaz hatalar yaptı. Yeri geldi maçı onun hatasından kaybettik ama hiçbir zaman Jerry bir tepki ile karşılaşmadı. Takımı yerden yere vurduğumuz zamanlarda bile tribüne çağırdık bağrımıza bastık. O kadar sevdik Karaoğlanı. O formanın hakkını veren herkesi bağrımıza bastık ama Jerry'i bir başka sevdik.

Geçen sezonun ilk yarısı ilk defa son sıraları gördü takım. Devre arası durumu biraz düzeltmiş olmasaydık küme bile düşebilirdik. O derecede kötü bir takımdık. O zor şartlarda neredeyse tek başına savaştı Jerry. Çoğumuz bu adamın bu takımda ne işi var bile dedik geçen sene. Futbol oynamaya çalışan, canını dişine takan tek adamdı. Sukaj, Yunus, Günay, Kemal Yıldırım gibi futbol yoksunlarından oluşan ilk 11'de Jerry tek başına bişeylerin mücadelesini verdi deyim yerindeyse.

Bu sezona yine çok iyi başladı. Geleneksel olarak bazı maçlarda düşüşe geçti, anlamsız hatalar yaptı ama herşeye rağmen alternatifi yoktu. Sezon başında Hakan Macit'in gönderilmesine çoğumuz tepki göstermişti. Kürşat ve Jerry ile koca bir sezonun geçmeyeceğinden bahsetmiştik, dile getirmiştik. Ama hiçbirimiz Numan'ı hesaba katmadı. Ofspor'dan sezon başı kadromuza kattık. ilk yarıda birkaç maçta gösterdiği performans ve sonrasında Numan'ın Jerry'den formayı kapması üzerine devre arasıda Ümit Bozkurt ile yollar ayrıldı. Jerry 13. hafta Ordu'da oynadığımız ve Tavşanlı'ya 2-1 kaybettiğimiz maçtan sonra bildiğiniz gibi formasını Numan'a kaptırdı. Numan kaptığı formanın hakkını 7 haftadır taş gibi oynayarak fazlasıyla verdi. Jerry kadro yazılırken adı en başı yazılan oyuncu iken Orduspor'a geldiği zamandan bu yana ilk defa yedek kalmaya başladı.

Jerry'nin sözleşmesi geçen sezonun devre arasında 1 yıl daha uzatılmıştı. Bu sezon sonu Kara Oğlanın sözleşmesi sona eriyor. Sezon sonu Süper Lige çıkacağız ve işallah Süper Lig kadrosunda da Orduspor formasını giymeye devam edecek.

8 Şubat 2011

Haftanın Ardından # 20

Haftalar ilerledikçe kopmalar olsun diye beklerken lig dahada karmaşıklaşmaya devam ediyor. Bu hafta galip gelmiş olsaydık belkide haftanın en karlı takımı olacaktık ama şansımız yaver gitmedi diyelim. Birkaç cümle ile oynanan maçları genel durumu biraz olsun ele alalım.



Ç.Rizespor 0-1 Denizlispor : Haftanın sonucu merakla beklenen maçıydı. Bizim için makbul olan sonuç beraberlikti aslında ama her sonuç işimize geleceği içi rahat takip ettik. Denizlispor önemli transferler yaparak 2. yarıya başladı. Aslında önemli olan transfer yapmak değil de o transferlerden fayda sağlamak. Nitekim Adem Sarı geldiğinden beri önemli işlere imza atarak bir nevi Denizlipor'un Youla'ya olan bağımlılığına son verdi. Rizespor ise performans olarak beni çok yanıltmadı. Ligin başından beri oynadıkları futbolun yeri ligde tepede yer almalarını sağlayacak bir futbol değildi. Nitekim yapılan transferlere rağmen ligin 2. yarısına pek iyi başlayamadılar. Önlerinde bir Erciyes deplasmanı var ve bu hafta ve sonraki hafta biz ile yapacakları maç onlar adına aşırı derecede önem arz etmekde.

Boluspor 3-0 Adanaspor:
Boluspor'un galibiyetini bekliyordum zaten ama 70. dk da 10 kişi kalmalarına rağmen bu kadar kolay galip geleceklerini tahmin etmemiştim. Ligin 2. yarısına çok iyi başladılar ve BAY haftalarını geçtikleri için şuanda bir nevi ligin gizli lideri Boluspor. İlk 2 yarışında en önemli rakibimiz olarak görüyorum Boluspor'u. Adanaspor açısından bakacak olursak içerde Kartalspor'a mağlup olduktan sonra bu mağlubiyet ile bazı şeylerin farkına varma vakitleri geldide geçiyor. Osman Özdemir'in başında olduğu takımdan değişik süprizler bekleyebilirim. Beklediğim süpriz ise takımın çok daha kötüye gidip alt sıralarda kendine yer edinmesi. Bu haftayı Adanaspor Bay geçicek. Sonrasında ise içerde çok önemli bir Giresunspor maçı oynayacaklar. O maç Adanaspor için ligdeki konumu açısından çok önem arz edecek bu şimdiden ap açık ortada...

Mersin İdman Yurdu 1-0 Samsunspor:
Süpriz beklediğim bir maç idi ve bir nevi o beklediğim süpriz de gerçekleşti. Samsunspor geçen hafta Altay'ı 1-0 mağlup etmiş fakat maçı son dakikalarda koparmış ve aşırı zorlanmıştı. Çok iyi de oynamamışlardı. Altay önemli pozisyonlardan bir tanesini değerlendirmiş olsaydı geçen hafta mağlup olabilirlerdi. Bu hafta ise geçen haftanın düşüşü devam etti ve bu sefer şans yanında değildi Samsunspor'un. Güngören deplasmanında 2 puan bırakırken bu sonuç bir nebze olsun bizi sevindirdi. Önemli rakiplerimizden birinin de haftayı puan kaybı ile kapatması bizim açımızdan iyi oldu.

Akhisar Belediyespor 1-2 Karşıyaka :
Kafkaf ligin 2. yarısına Gbb mağlubiyetiyle başlayınca Karşıyaka taraftarı hayal kırıklığı ile 2. yarıya merhaba dedi. Fakat içerde Rizespor'u mağlup etmeleri bu hafta ise son dakikalarda gelen gol ile Akhisar deplasmanından 3 puan çıkararmaları ilk 6'yı sezon sonuna kadar kovalamaları açısından Kafkaf açısından çok iyi oldu.

...

Haftanın diğer karşılaşmalarında, Kartalspor içerde Tavşanlı ile 1-1 berabere kaldı. Ben Kartalspor'dan geçdiğimiz hafta aldıkları Adana galibiyetiyle çıkışa geçecekleri düşünüyordum fakat Tavşanlı deplasmandan 1 puan çıkarmasını bildi. Erciyesspor ise GBB deplasmanında 1 puan ile döndü. Önemli transferler ile 2. yarıya başlayan Erciyesspor aldığı futbolculara nazaran 2. yarıya pek iyi başlayamadı.

Altay Diyarbakırspor maçı ise 0-0 berabere bitti. Altay ligi orta sıralarda etliye sütlüye dokunmadan tamamlayacak bu gidişle. Diyarbakırspor ise gençler ile kümede kalma mücadelesini nereye kadar götürecek bekleyip göreceğiz.

7 Şubat 2011

İki Devre İki Farklı Takım

Lig boyunca bu tarz fırsatlar elimize ne kadar geçer bilmiyoruz. Fakat şunu biliyoruz ki yine önümüze kadar gelen bir fırsatı elimizin tersiyle geri ittik. Rakiplerimizden Boluspor ve Denizlispor haricindekilerin puan kaybettiği bir haftada biz de puan kaybederek bir nevi Boluspor ve Denizlispor'u sevindirdik.



Maç hakkında söyleyeceklerimi sonraya bırakıp öncelik olarak Güngören Belediyespor'un yönetiminin terbiyesizliğinden bahsetmek istiyorum. 8 bin kişilik tribüne en az 11 - 12 bin kişi girdik. Girerken ve çıkarken sadece 2 kapı açıldığı için resmen oraya gelen taraftarımız kepaze oldu. Çoğu kişi dışarda kalınca karşı tribünün yan tarafınıda açmayı akıl ettiler. Resmen bizi canımızdan bezdirdiler. Girişte biletleri alıp gişelere gönderip tekrar satmak gibi terbiyesizlikleri ise ayrı bir olay. Biletin 25 liradan satılcağı belliydi zaten ama onun lafını bile etmeye gerek yok. Bizim üzerimizden kasalarına giren paranın hayrını görmezler işallah.

Gel gelelim sahada izlediğimiz Orduspor'a ve Uğur Hoca'nın maç sonu Trt 3'e verdiği röportaja. İlk yarı süper oynayan bir takımın ikinci yarı 3 pas yapamaması, ayakta duramaması, rakibe karşı bu kadar mahkum oynamasının bir açıklaması olamaz sanırım. Uğur Hoca ; ilk yari istekliydik ve iyi oynadik ama ikinci yarida mahkum olan bir takim gibi oynadik. nedense oyuncular 1-0 korumak icin gibi oynadi.'' demiş. Kusura bakmasın ama bu nasıl açıklamadır ? İkinci yarının başından 80. dakikaya kadar sapır sapır dökülen takıma hiçbir müdalede etmeyip golü yedikten sonra Ahmet Güven'i oyuna alması dışında maç ile ilgisi olmadı. Biz tribünde takımın o kötü oyununu anlam veremezken Uğur Hoca oyuna müdahele etmeyi aklından bile geçirmedi. Ayrıca şampiyonluğa oynayan takım ilk yarı maçı 4-0'a getirebilecekken orta sahayı geçemeyen Güngören karşısında 1-0'ın üstüne yatmasını Uğur Hoca mantıklı bir cümle ile açıklayamaz. Nedense oyuncular böyle oynadı diyeceğine olaya hakim olup zamanında müdahele etseydi bu karşılaşmadan çok rahat 3 puan ile ayrılabilirdik. Kendisi o kulübede o 2. yarıda anlam veremediği olayı çözmesi gerektiği için bulunuyor zaten.



Maçın 2. yarısındaki kepaze futbola rağmen Numan'ın bireysel hatası olmasaydı yine maçtan 3 puanla ayrılabilirdik. Aslında benim şahsen moralimi bozan giden 2 puan değilde takımın 2. yarıda sahaya koyduğu futbol. Deplasmandasın ama en az 12 bin taraftarın yanında. Baktığın her yer mor ve beyaz. Tribünler cıvıl cıvıl. Herkes eşini çocuğunu almış Güngören'i Ordu'ya çevirmiş ama bizim futbolcularımız bu ortama havanın güzelliğine rağmen bu maçı bizler kadar istememesi bizleri daha fazla üzdü.

Şampiyonluk yolunda bu tür aksilikler yaşayacağız. Önemli olan bu sarsıntıları daha büyüklerine mahal vermeden unutmak. Futbolcularımız çıkacaklar 19 Eylül'de Gaziantep Belediye'yi yenecekler ve kendilerini affettirecekler.

4 Şubat 2011

Haftanın Maçı | Güngören Belediyespor - Orduspor



3 Nisan 2005 Anadolu Üsküdar - Orduspor maçı... Ali Sami Yen'den çok güzel bir kare. 6 sene sonra... Yine aynı hava aynı atmosfer aynı heyecan... Bu sefer Ali Sami Yen kadar büyük bi statta değiliz. Mimar Yahya Baş'a sığmaya çalışacağız 8 bin kadar 10 bin kadar kişiyle... Fırsatçı Güngören yönetimine de birde buradan selam çakıyoruz 25 TL'lik biletler için...

6 Şubat pazar günü Güngören Mimar Yahya Baş Stadyumu'nda Güngören Belediye'nin konuğuyuz. Saat 13.30'da başlayacak maçın hakemi Fethi Serkan Koçak. Maçın televizyon yayını yok.

Güngören Belediye ile ilk karşılaşmamız 2 sene önce olmuştu. İlk maçımızda Ordu'da Bruno'nun yıldızlaştığı maçta rakibimizi 5-0 ile geçerken Güngören'de oynadığımız maçta rakibimize 3-1 yenilerek o sezon play off yolunda önemli bir darbe almıştık. Bu sezonun ilk maçında ise Güngören Belediye'yi 4-0 ile geçtik.

2. yarıya Emrah Kol ve İsa Kaygun gibi transferlerle başlayan Güngören ilk yarıya göre kendini toparlamış gözüküyor oynadığı 2 maçta. Denizli'ye karşı son dakikada yedikleri golle sahadan 1 puanla ayrıldılar. Süper Lig hedefi olan Erciyes'i de deplasmanda devirmeye başardılar. Özellikle 52 formasıyla İsa bu 2 maçta etkiliydi, kendini belli etti. Güngören'in bir başka özelliği kendi sahasında Orta ve Doğu Karadeniz takımlarına şansı tutuyor. 2 sezon önce Bank Asya'da oynarken Rize ve Giresun'dan 3 puan alırken Samsun maçından da 1 puan çıkardı. Bu sezon ise ilk devrede kendi sahasında aldığı 3 galibiyetin 2sini Giresun ve Samsun'a karşı elde etti. Rakip taraftarlar kendi statlarında maça ne kadar ilgi gösterirse, Güngören cepheside daha bir konsantre oluyor maçlara. Zor maç olacak anlayacağınız. Pek deplasman diyemeyiz, taraftarlarımız orayı Ordu'ya çevirir ama yinede başka bir stad başka bir zemin başka bir atmosfer... Sabırlı olursak 3 puanı alır geliriz.

Bu maç öncesinde Güngören'de Emrah Kol ve Şenol Erol sakatlıkları dolayısıyla oynayamayacak. Bizde İse İbrahim Şahin'in cezası devam ediyor. İbrahim'de yokken gönlümüzde bir 11 var bizim. Emre ile Selçuk'un aynı takımda oynadığı, Muarrem'in forvet arkası oynadığı bir 11 bu. Belki izleriz böyle bir kadro Güngören'de. Toplamda 4 galibiyet 7 beraberlik ve 7 mağlubiyeti var Güngören'in. İç sahada daha çok berabere kalan bi takım. 46'-75' dakikaları arasında rakip kalelere 6 gol bırakmışlar. En çok oynayan oyuncuları ise 1620 dakikayla Süleyman Küçük...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...