26 Temmuz 2012

Cuper Yokuşu Dik'tir...

Velden'deki birinci kamp döneminden sonra yine Avusturya'nın Bad BleiBerger şehrinde takımımız çalışmalarını sürdürüyor. Zaman zaman resmi sitemiz aracılığıyla ulaşan fotoğraflar kampın futbolcular adına ne denli zorlu geçtiğini açıkça gösteriyor. Bugün ise Hector Cuper'in gazabına uğramışlar desek yeridir :) Hector Cuper'in kendi adıyla özdeşleşmiş Hector Cuper yokuşu ise resmi sitemizde şöyle izah edilmiş.
Orduspor Teknik Direktörü Hector Cuper, Avusturya’nın Bad Bleiberger kasabasında bulunan dağda oyunculara koşu yaptırdı. Cuper, 300 metrelik ve yüzde 45 eğime sahip dağa çıkış parkurunda oyuncuları hızlı tempolu olarak koşturdu. 7 defa git gelen yapan Ordusporlu oyuncular ter içinde kaldı.
Çalıştırdığı tüm takımlarda futbolcularına yaptırdığı ‘Cuper Yokuşu’ olarak bilinen koşu testinde, oyunculara başarabilme yeteneği kazandırılıyor. 50 ve 300 metrelik iki ayrı parkurda saniyeler ile yarışan oyuncular, 300 metrelik yüzde 45 eğimli parkurda ilk koşuyu 40 saniyede tamamlarken, 7. koşuyu ise 1 dakikada tamamlamayı başardı.

Bir diğer parkur olan 50 metrelik ve yüzde 60 eğimli parkurda ise oyuncular 9 ile 10 saniye arasında koşuyu tamamladı. 3 defa gidiş-geliş yapan oyuncular zorlu parkurları başarı ile tamamlayarak Cuper’in alkışını almayı başardı.
Aynı çalışmayı İnter'in başında olduğu zamanlarda da yaptırmış o zamanlar da basının ilgisini çekmiş bu çalışma...

Son olarak, kamptan çok fazla bilgi alamıyoruz ama şu son iki fotoğraf bir nebze olsun bize kampın nasıl geçtiği ile ilgili bilgi veriyor.

20 Temmuz 2012

Gosso Ne Olacak?

Bir süredir Gosso konusunda herhangi bir gelişme yok. Bildiğimiz kadarıyla bizi tatmin edecek ciddi anlamda bir teklif de yok. Gosso'nun Afrika Kupası'ndaki olumlu performansının yanı sıra geçtiğimiz sezon Süper Lig'de Orduspor formasıyla göstermiş olduğu performansdan dolayı talipleri oldu ama bu talipler transfer ciddiyet aşamasına geçmeden geri çekildiler. Bu talipler göz önüne alınarak önümüzdeki sezon için Gosso'nun içinde olmadığı bir kadro planlaması yapıldı ve bu yönde transferler yapıldı ama Gosso'nun hala transferinin gerçekleşmemiş olması bir sıkıntı gibi görünüyor. Bu durumun oluşması gayet normal ama ben Gosso'nun transfer sürecinin çok yanlış bir şekilde yürütüldüğünü düşünüyorum. Gosso'nun Orduspor'un geçtiğimiz sezon en önemli parçasından biri olduğunu düşündüğümüzde her fırsatta Gosso'yu satacağız gibi söylemler yerine ''Gosso bizim futbolcumuzdur, Orduspor'un menfaatlerine yönelik bir teklif gelmesi durumunda satabiliriz'' tarzında açıklamalar yapmak ve Gosso'yu sezon başı kadrosuna dahil etmek çok daha olumlu olabilirdi. Zira Yalçın Ayhan'da bile bu tarz bir açıklamayı duymuş iken Gosso'da duymamış olmamız ilginç. Gosso'yu transfer etmek isteyen kulüplerin bildiği birşey var. Gosso öyle veya böyle satılacak. Bu da şuanda onların elini güçlendiriyor...

Gosso konusunda bizim tarafımızdan ilk zikredilen rakamlar 7-8 Milyon Euro civarlarındaydı. Sonrasında söylemler 4-4,5 Milyon Eurolara kadar düştü ama şuanda görünen durum Gosso için teklif getiren takımlar 1-1,5 Milyon Euro'lardan kapıyı çalıyorlar. Gosso'yu kesinlikle 4 Milyon Euro'dan aşağı bırakmayacağız gibi söylemlerin de yakın zamanda söylendiğini düşündüğümüzde Gosso'yu yok pahasına satacak mıyız şimdilik soru(?) işareti... Şayet Gosso 1,5-2 Milyon Euro civarlarında bir rakama satılırsa (her ne kadar bonservissiz gelmiş olsa dahi) bu bizim adımıza gayet başarısızlıkla sonuçlanmış bir transfer olur. Gosso'nun takımla çalışmadığını düşündüğümüzde bu sezon takımda kaldığı takdirde (Yok pahasına satılmayacağını umut ediyorum) sezon başı kampını kaçırdığı için süreç bu bakımdan da sınıfta kalıyor. Her iki durumda da Orduspor Kulübü'nün bu süreci yanlış yönettiğini söyleyebiliriz. Gosso şuan Fransa'da ama olması gereken yer Orduspor kampı olmalıydı. Ayrılacak olsa dahi transfer görüşmelerini menejeri gayet iyi yürütebilirdi.

Önümüzdeki süreçte Gosso konusunda bir gelişme yaşanacaktır. Açıklamalara baktığımız zaman Gosso önümüzdeki sezon takımda yer almayacak gibi görünüyor ama 1-1,5 milyon Euro gibi komik bir rakama onu bırakmaktansa takımda tutmak bizim adımıza daha olumlu bir hamle olur. Umarız bu ayrılık Orduspor'un menfaatleri çerçevesinde gerçekleşir.


19 Temmuz 2012

Velden Kampında Hector Cuper Disiplini... :)

Fotoğraf Avusturya Velden kampımızdan. İlk bakışta Durugöl'de oynanan 2. amatör maçlarından önce ısınan göbekli amatör futbolcu abilerimizi anımsatıyor ama durum biraz farklı. Hector Cuper bugün takımımız ile Avusturya'da bulunan Medya Sorumlusu, Doktor, Fizyoterapist, Masörler ve malzemecileri de antrenmana dahil etmiş. Takım ruhunu kazanmak için diye de belirtmiş ama asıl sebep fotoğrafta bayağı bir açığa çıkan göbekler olsa gerek... :)

Yerli Transferi ve Kısıtlı Yerli Rotasyonumuz


Genel olarak bakıldığı zaman Süper Lig ekipleri arasında transfer konusunda en olumlu durumda olan takımlardan biriyiz. Yabancı transferini sonlandırdık ve hedefteki isimlerden birkaçı hariç hepsini kadromuza kattık. Kampın ilk günlerinden itibaren tam kadroya yakın bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yapılması gereken birkaç rütuş kaldı ve yönetimimiz bu rütuşları alternatif transfer olarak değerlendiriyor. Genel olarak baktığımız zaman Hector Cuper'in kafasında oluşturduğu şablonun kilit parçaları kadromuza dahil edildi ve ilk 11'in %90'ının şuan kampta olan futbolcularımızdan oluşacak olduğunu söyleyebiliriz.

Başkan Nedim Türkmen kadroya alternatif bir yerli sağ kanat alındıktan sonra transferi sonlandıracağımızı söyledi ama kadro yapımıza baktığımız zaman yerli rotasyonumuzun yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Genel anlamda ana iskeleti oluşturduk ama 36 haftanın yükünü aynı futbolcuların üzerine yükleyemeyiz. Lig uzun bir maraton ve sakatlıklar, cezalı olma durumları ve beklenen performansı futbolcudan alamama gibi durumları göz önüne aldığımızda bazı mevkilerimizin alternatif konusunda sıkıntılı olduğunu görebiliyoruz. Kale, defans hattı ve forvet hattımızda herhangi bir sıkıntı yok ama solbek, sağ açık ve sol açık olmak üzere en az üç mevkiye transfer yapmamız gerekiyor. Yapılacak olan transferlerin de alternatif etiketi altında değil direk ilk 11'de oynayacak kalitede isimler olması gerekiyor. Yedek olsun diye futbolcu transfer etmenin çok fazla mantıklı bir durum olduğunu düşünmüyorum keza...

Geçtiğimiz sezonu ele alırsak bu durumu daha iyi açıklayabilirim. Dalmat ve Ribeiro'dan beklentilerimiz çok fazlaydı ama iki futbolcudan beklediğimiz verimi alamamız üzerine sezon boyunca sıkıntı yaşadık. Hakan Özmert, Stancu ve Culio'yu çoğu maçta kanatlarda oynatmak zorunda kaldık. Şuan olumlu beklenti içinde olduğumuz futbolcularda da aynı sorunlarla karşılaşabiliriz. Şuandaki kadroya baktığım zaman sağ ve sol kanatta oynayacak olduğunu düşündüğüm Monje ve Umbides'in alternatifi yok. 4-4-2 oynayacak olan, sisteminde 10 numara tarzı bir futbolcu olmayan bir takımın en önemli hücum gücünün kanatlar olacağını düşündüğümüz zaman bu iki ismin arkasında bekleyen alternatif değil direk ilk 11'de oynayacak iki tane yerli futbolcu öncelikli hedefimiz olmalı. Umbides ve Monje'yi zorlayacak, Süper Ligde direk oynayabilecek kalitede iki yerli futbolcu ile kadromuzu takviye etmezsek bunun sıkıntısını sezon boyunca yaşarız...


Hedefimiz ilk 5 diyebiliyorsak yine kadromuzdaki diğer yetersizlikleri söylemeliyiz. Benim açımdan bir solbek ve hücuma yönelik görev olan bir orta saha oyuncusunun da kadromuzda olması gerektiğini söyleyebilirim. Solbek mevkimizde Selçuk Şahin ve Hüsamettin Tut var. Selçuk geçtiğimiz sezonun 2. yarısında Hector Cuper ile iyi bir ivme yakaladı ama uzun lig maratonunda en az onun düzeyinde bir futbolcunun daha kadromuzda olması gerektiğini düşünüyorum. Hüsamettin bizim içimizden biri. Hepimiz başarılı olmasını istiyoruz. Umarız başarılı da olur ama 2. ligden direk Süper Lige gelip harikalar yaratmasını bekleyemeyiz. Hücuma yönelik orta saha oyuncusu eksikliğine gelecek olursak ; Hector Cuper'in bu sezon takımı 4-4-2 formatında oynatacağını ve klasik 10 numara tarzında bir futbolcunun sistemde yeri olmadığını biliyoruz. Bahsettiğim tarzda elimizde Hakan Özmert ve İrfan Başaran vardı ama bu iki futbolcunun da ayrılmasıyla kreatif, yaratıcı futbolcu eksikliğini ciddi anlamda yaşayabiliriz. Her ne kadar sistemde yeri olmasa da önde olduğumuz karşılaşmalarda topu ayağında tutup oyunu yavaşlatabilecek, geride olduğumuz karşılaşmalarda ise oyuna girip gerekirse maçı kazandırabilecek bir 10 numara her takımın kadrosunda mutlaka olmalı. Sistemde yeri olmasa dahi bu tarz bir futbolcuya yer açılmalı. Ali Çamdalı, Şamil Cinaz, Onur Tuncer, Nizamettin ve Abdülkadir gibi 2 kontenjana 5 futbolcu sayarken bu yönde bir futbolcunun kadroda olmayacak olması bizim adımıza önemli bir handikap olur.

Bu sezonu geçtiğimiz sezondan çok daha iyi bir yerde ligi bitirmek istiyorsak önemsiz gibi görünen ama oldukça önemli nedenlere yol açabilecek bu tarz ince nüansları görmemiz gerekiyor. Bazı mevkilerde sıkıntımız yok hatta gereksiz yığılma var. Yaptığımız bir o kadar olumlu transferden sonra iki tane 1. sınıf, ilk 11'i zorlayacak yerli futbolcu almadan lige başlarsak bir nevi kendi bindiğimiz dalı keseriz.

Bir Sol Bek Onerisi: Atila Turan

Bank Asya`dan yeni cikmis bir takim olarak ilk yilinda oturmus bir transfer stratejesi denedi ve basarili oldu Orduspor. Ligi taniyan ne verecegi az cok belli olan orta kalite iki uc yerli ve cogunlugu kiralik yabanci oyuncular ve kendisini super lige tasiyan oyuncularla ilk senesinde ekonomik yapiya zarar vermeden ligde kalmayi basardik.

Ikinci senemizde ekonominin biraz daha oturmasi ve Orduspor klubunun Bank Asya kimliginden kurtulup, Super Lig takimi kimligi kazanmasi ve Hector Cuper gibi vizyon bir hocanin olmasiyla daha saglam bir transfer stratejisi bekliyordu bizi. Bu dogrultuda yuksek yerli piyasasina inat butceyi dogru olmasini umdugumuz kaliteli liglerin alt takimlarinin basarili isimlerini tercih ederek karsiladik. Yerli kadromuzun standartlarin altinda oldugunu dusunursek yabanci oyuncularimizin performansi ve basarisi takimimizin Super Lig`deki yerini belirleyecek.

Bu anlamda baskan Nedim Turkmen` de eksik yerli kadrosunu gormus olacak ki bir sag acik ve bir sol bek aradigimizi medyaya ve taraftarlara bildirdi. Bu istekleri goz onunde bulundurdugumuzda sag acik bolgesine onlarca isim bulabiliriz fakat futbolun en kisir bolgesi olan sol bek bolgesinde sadece biz degil Turkcel Super Ligi de sikinti cekmekte. Yerli piyasada sol bek dedigimizde, BJK, FB, GS da oynayan sol bekleri cikardigimizda aklima Ergun Teber disinda standart ustu bir sol bek gelmemekte.... Fakat bu bolgede yerli piyasasinin cok uzaginda klasik Almanya gurbetcisi de olmayan ciddi bir firsat transferi bizi bekliyor aslinda.

Fransa`dan bir gurbetci, ATILA TURAN

Kimdir Atila Turan ?

1992 dogumlu olan Atila aslen Fransa dogumlu. Gurbetci futbolcu denince akla ilk gelen Almanya, Isvicre, Hollanda`dan cok uzakta Fransa`nin Grenoble klubunde futbola baslamis bir isim Atila. 2010 yilinda 18 yasinda yaptigi resmi sozlesmeyle A takimda yer almaya baslayan Atila ilk senesinde 21 maca cikip 3 de gol atma basarisini gosterdi. Ki bu basari ona Portekiz`in en buyuk kluplerinden Sporting`in yolunu acti. Fakat burda hic bir resmi mac yapmadan beklentileri (simdilik) karsilayamadigi icin Beira-Mar takimina gonderildi. Beira-Mar`da ise sadece 8 maca cikabilen Atila sene basinda Sporting Klubune geri dondu.


Nasildir Atila Turan ?

Atila`nin becerisi bugun degil gecmisten gelmekte. Fransa milli takimin 16 yas alti kategorisinden baslayip 19 yas alti gruplarina kadar ilk 11 inde bulunmus bir isim. Alt yapida gosterdigi basaridan sonra Grenoble`da resmi sozlesme imzalayip ilk senesinde ciddi derecede asist ve bir sol bek icin cok da fena sayilmayacak gol katkisini yapmis bir isim.

Fransizlarin boyu sebebiyle `Yeni Lizarazu` olarak da nitelendirdigi Atila, yine Lizarazu gibi futbolunda hucumunu eksik etmeyen, surekli bindirip guzel ortalar kesebilen ve yasina gore fizigi gayet yerinde olan bir isim. Bunun yani sira duran toplarda (korner ve frikik) ciddi derecede katki saglayabilen bir isim.

Negatif yonlerine bakarsak agir alt yapi egitimine ragmen kademe
anlayisinin oturmayisi ve enerjisini 90 dakikaya
yayamamasi su anda en buyuk eksiklikleri.

Neden Atila Turan ?

Her genc futbolcunun erken tercihleri gibi Sporting tercihinde bulunan Atila Beira-Mar performansi sonrasinda beklentileri karsilayamadi. Burada her ne kadar Atila`nin eksiklikleri olsa da, Sporting`in ciddi bir cikis grafigi olan bir ismi yanlis yonlendirmesinin de buyuk bir etkisi var. Tabi oyuncu adina bu krizi bir firsata cevirmek ise bizim yoneticilerimizin isi.


Sene basinda Sporting`in 1 milyon Euro`ya aldigi, Atila klupten rahatlikla kiralik (Opsiyonlu) veya bonservisiyle alinabilir. Turk yerli sol bek gibi en bulunmaz kumasi aradigimiz yerde potansiyel durumu olan Atila bize cok sey katabilir. Bundan bir sene once Bursaspor, Galatasaray, Genclerbirligi gibi takimlarin radarinda olan Atila, yuksek bonservisiyle sikinti yasanmisti. Simdi ise bizim yerli bir sol bek aradigimiz yerde yillarca Fransa`da bu isin alt yapisini almis, bonservis bedelleri ucuk olmayan ve en onemlisi ileride satisi olabilecek basarili bir isim.

Baskanin ve teknik kadronun istedigi yerli sol bek bolgesini ve yerli piyasasini dusunursek Atila`nin ismi bir adim daha ileri cikiyor. Yildizi cok da parlamadan alabilecegimiz Atila`yi bu ligde cok dogru yerlere pazarlayabiliriz. Daha simdiden bizim gibi dusunen lige yeni cikmis Elazigspor`un da Atila`nin pesinde oldugunu ekleyelim.


Atilla Turan`in kisa videosu ektedir.
http://www.youtube.com/watch?v=vDPFyxD1BhQ&feature=youtu.be

16 Temmuz 2012

D.A.G Okurlarının Oylarıyla ''Jean Jacques Gosso'' Yılın Futbolcusu Seçildi

Bloğumuzu takip eden okurlarımızın oylarıyla geçtiğimiz sezonun en iyisini seçtik. Nacizane ama bir o kadar da güzel bir anket oldu. Divane Aşık Gibi'yi takip edenlerin çoğunluğunun Orduspor ile doğrudan alakalı, Orduspor ile yatıp kalkan kişiler olduğunu düşündüğümüzde bu ankette ortaya çıkan sonuç bence asıl Orduspor taraftarlarının geçtiğimiz sezonki görüşlerinin yansıması olduğunu söyleyebiliriz.


Anketimizin sonucuna gelecek olursak Jean Jacques Gosso kullanılan 2813 oyun 1116'sını, yani %39'unu alarak birinci oldu. Gosso'nun ardından ise oyların %17'sini alan Yalçın Ayhan ikinci, %11 oy alan Emanuel Culio ise üçüncü oldu. Geçtiğimiz sezon bu futbolcuların takıma verdiklerine baktığımızda sıralamanın makul bir sıralama olduğunu söyleyebiliriz. Yalçın Ayhan ve Emanuel Culio'nun Orduspor'dan hoş bir şekilde ayrılmadığını, Gosso'nun da önümüzdeki sezon Orduspor'da olmayacak olduğunu düşündüğümüzde geçtiğimiz sezon kadromuzda bulundurduğumuzun en kritik mevkilerde oynayan bu üç futbolcunun bizimle olmayacak olmasının önemli bir handikap olacağını söyleyebiliriz.

Jean Jacques Gosso'ya ayrı bir parantez açacak olursak; geçtiğimiz sezon ortaya koyduğu performans, sempatikliği, sıcakkanlılığı ile Orduspor taraftarının gönlünde taht kurduğunu söyleyebiliriz. Belki Yalçın Ayhan, Culio gibi isimler istatistiksel olarak Gosso'dan daha fazla şey vermiş olabilirler ama Gosso her bakımdan Orduspor taraftarlarının göğsünü kabarttı diyebiliriz. O yüzden Gosso'nun çok daha iyisini hak ettğini söyleyebiliriz.

Blog ekibi olarak birinci gelecek olan futbolcumuza nacizane bir ödül vermeyi planlıyorduk ama Gosso Fransa'da olduğu için şuan için kendisine nasıl ulaştıracağımızı bilmiyoruz. Bir hal yolunu bulup bu durumdan kendisini haberdar ettiğimizde yine blogta haberdar ederiz.

Ankete dahil ettiğimiz diğer futbolcularımızın oy yüzdeleri ise aşağıdaki şekilde...

Saso Fornezzi 231 (8%)
Bogdan Stancu 229 (8%)
Ali Çamdalı 171 (6%)
Francisco Javito 119 (4%)
Miguel Garcia 62 (2%)
Hasan Kabze 58 (2%),

14 Temmuz 2012

Hakan Özmert'in Gidişi Üzerine...


Doğrusunu söylemek gerekirse benim açımdan çok süpriz bir karar oldu Hakan'ın ayrılacak olması. Geçtiğimiz sezon Hakan Özmert'in gelişinden sonra konuştuklarımız ile şimdiki konuştuklarımızı karşılaştırınca bizim Hakan'dan beklentilerimizin büyüklüğünü ve beklentilerin havada kaldığını açıkça anlayabiliyoruz. Hakan Özmert'i geçtiğimiz sezon en çok eleştiren kişilerden biri bendim. Bir gerçek var ki bir futbolcu eğer çok eleştiriliyorsa taraftarın beklentileri ondan fazladır. Hakan'ın yetenekleri doğrultusunda biz de ondan beklentilerimizi yüksek tutmuş olabiliriz ama Hakan'dan yapabileceklerinin ötesinde bir beklenti içine girdiğimizi düşünmüyorum. Hakan her ne kadar geçtiğimiz sezon bizi kuşkuya düşürmüş olsa da, yetenekli bir futbolcu bunu inkar edemeyiz. En azından Karabükspor'daki performansına ve zaman zaman saman alevi gibi bizdeki parıldamalarına bakarak bunu söyleyebiliriz. Geçtiğimiz sezonki kötü performansına rağmen ayrılacak olmasına şaşırmamın sebebi kadromuzda onun stilinde hiçbir futbolcunun olmaması. Orta sahanın ortasında oynayan, ayaklarına hakim, öne doğru oynayabilen, yaratıcı (her ne kadar bu saydığım özellikleri geçtiğimiz sezon göremesek de) özellikte elimizde sadece Hakan kalmıştı. Bu sebepten kadroda kalmasını düşündüğüm Hakan ile yollarımızı ayırmamızın sebebi bence, Cuper'in ısrarla ona güvenip şans vermesine rağmen karşılığı alamaması ve yeni sezonda oynayacak olduğumuz sistemde Hakan Özmert tarzında bir futbolcuya ihtiyaç olmaması.

Cuper önümüzdeki sezon klasik 4-4-2 anlayışıyla takımı oynatacak bunu hepimiz biliyoruz. Hakan Özmert tarzında ikili forvetin arkasında oynayan, defansif özellikleri zayıf daha çok hücumu düşünen tarzda bir orta saha oyuncusu Hector Cuper'in sisteminde yok. Hücum gücümüz geçtiğimiz sezonun aksine kanatlara yayılacak. Orta sahanın ortasında ise defansif özellikleri ağır basan iki önlibero (Ali Çamdalı, Şamil, Nizamettin) oynayacak. Asıl sistem bu olabilir ama 36 hafta aynı düzlemde oynayacağız diye bir durum olmamalı. Oyunun gidişatına göre ister önde olalım ister geride 60-70. dakikadan sonra topu ayağında tutup oyunu rahatlatacak, takımı ileri götürecek futbolcu her zaman gereklidir. Bizim elimizde iyi veya kötü sadece Hakan vardı ama artık o da yok. Direk ilk 11 olmasa da rotasyonun içinde olması gereken ve elimizde tek olan bir futbolcuyu gönderdiğimize göre onun ayarında yada ondan daha iyi bir futbolcuyu kesinlikle kadromuza katmalıyız. Aslında saydığım şeyleri biraz güven aşılanmış, fiziksel bakımdan güçlü bir İrfan Başaran çok rahatlıkla yapabilirdi ama onu da Cuper hiçbir zaman tutmadı.

Hakan'ın gidişi ondan beklentilerimiz ve aldığımız verimi ortaya koyunca doğru bir hamledir. Ama kadro yapımıza baktığımız zaman oldukça yanlış bir hamledir de diyebiliriz. Her ne kadar Cuper sisteminde 10 numaraya yer yok dese de son dakikalarına geride girdiğimiz karşılaşmalarda, oyunun kitlendiği anlarda oyunu açacak yada önde olduğumuz, baskı yediğimiz topu tutamadığımız dakikalarda topu ayağında tutacak 10 numara tarzında bir futbolcuya her zaman ihtiyaç vardır. Umarım bir şekilde bu yönde bir futbolcu kadromuza katılır.

12 Temmuz 2012

Bruno 1 Yıllığına Akhisar'da

2008-2009 sezonunda Bank Asya'da yabancı futbolcu oynatılmasına yönelik çıkarılan kuraldan sonra Bruno ve Jerry Orduspor'umuzun uzun yıllar sonra bizim jenerasyonun bildiği ilk yabancı futbolcuları olmuşlardı. Bruno Orduspor formasını giydiği 2008-2009 sezonunda 33 maçta 21 gol ile gol kralı olmasının yanında gönüllerimizi de fethediyordu. Çok kısa bir sürede Orduspor taraftarının sevgilisi olmuşken yollarımız ayrılıyordu Bruno ile. Satın alma opsiyonumuz olmasına rağmen 1 milyon Lira Orduspor'un bütçesini oldukça aşıyordu. Bu sebepten dolayı Bruno Flamengo'ya geri döndü. Sonrasında yollarımız ayrıldı ama hep takip ettik Bruno'yu. Orduspor'da zirveye çıktığı sezondan sonra Bruno bir türlü istediği performansı sahaya yansıtamadı. Flamengo'nun hem takımda şans tanımaması hem de tamamen elden çıkarmak istememesi sebebiyle kiralık olarak farklı farklı takımlarda forma giydi.

Geçtiğimiz sezonun devre arasında Bruno'nun yeniden dönmesi söz konusu olduğundan hepimiz bu transferin gerçekleşmesini heyecanla bekledik. Bazı pürüzler giderildi ve Bruno Orduspor forması giymeye başladı. Spor Toto Kupası hariç normal sezonda ligin ikinci yarısında 9 maçta forma giyerken bu maçların sadece 2'sinde ilk 11'de forma giydi. Çok etkili bir futbol ortaya koyduğunu söyleyemeyiz. Nitekim çok fazla şans bulduğunu da... Çünkü sonradan oyuna dahil olduğu maçların çoğunda son 15 dakika itibariyle forma giydi. Spor Toto Kupası onun adına bir şanstı. Aslında o şansı gayet iyi değerlendirdi Bruno ama yinede Hector Cuper'in gözüne giremedi. Spor Toto Kupasında forma giydiği 7 karşılaşmada 6 gol atarken eski günleri hatırlatmadı değil...

Sonuç olarak Hector Cuper Bruno'yu kadrosunda düşünmediğini talibi varsa satılmasını yönetime bildirdi. Yönetim ise kiralama yoluna gitmeyi ve Bruno'nun performansını yakından takip ederek bir şans daha vermek istedi. Bank Asya'dan birçok talibi olmasına rağmen Bruno'nun düzemli oynayabileceği bir Süper Lig takımına gönderilmesi çok daha olumlu bir durumdu ve o yönde bir karar alınarak Bruno Akhisar Belediyespor'a 1 yıllığına kiralandı. Fakat ufak bir ayrıntı var. Bruno'nun performansından Akhisar Belediyespor memnun kalırsa Bruno'nun bonservisini sözleşmede belirtilen bedeli ödeyerek alabiliyor. Bir nevi Bruno adına bundan sonraki süreçte ilk söz sahibi Akhisar Belediyespor diyebiliriz. Bu da demek oluyor ki Bruno gözden çıkarıldı. Eğer Orduspor Bruno'nun gerçekten kendisini bulmasını ve daha iyi bir şekilde Orduspor'a dönmesini isteseydi, sözleşmeye opsiyon konulmazdı. Şöyle de bir durum var aslında. Biz Stancu'nun her ne kadar saha içindeki etkinliğini beğenmesek de istatistiklerinden dolayı başarılı bir sezon geçirdiğini açıkça söyleyebiliriz. Diyelim ki Bruno önümüzdeki sezon Akhisar'da gayet iyi bir sezon geçirdi ve 10 golün üzerine çıktı. Ben buna rağmen Hector Cuper'in ona sıcak bakacağını düşünmüyorum. Yani, Cuper Orduspor'da olduğu sürece Bruno'nun Orduspor'da bir kariyer planlaması yapması zor diyebiliriz.

Bruno konusunda asıl yapılması gereken ona bir sezon daha kredi vermekti. Akhisar'da geçirecek olduğu sezondan sonra tekrardan döner mi yoksa yollarımız ayrılır mı bilemiyorum ama umarım başarılı bir sezon geçirir ve onu tekrar mor&beyazlı forma içerisinde izleriz.

11 Temmuz 2012

Orduspor Taraftarlarından Kamuoyuna Destek Çağrısı

Sosyal Medyada yer alan Orduspor Taraftarları, Facebook ve Twitter üzerinden kamuoyuna ortak bir bildiri yayınladı.


Hızla büyüyen futbol endüstrisinde büyük bir yere sahip olan forma sponsorluğu konusunda dört büyük kulübün aksine, Anadolu Kulüplerinin büyük sıkıntılar yaşadığı apaçık ortadır. Nitekim Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'a milyon dolarlık teklifler yaparak isimlerini duyurmaya çalışan şirketler, aksine söz konusu Anadolu Kulüpleri olunca hiçbir şekilde sesini çıkartmamaktadır.

Anadolu'da faaliyet gösterip aksine İstanbul takımlarına sponsor olan bir çok kuruluşun artık bu tutumlarından ve ticari kaygılarından bir nebze olsun uzaklaşarak, Anadolu Kulüplerine destek olmasını istiyoruz. Futbolun büyük ve zorlu bir endüstri haline geldiği bir dönemde, bir çok Anadolu Kulübü varolma savaşı verirken, kazançlarının büyük bir bölümünü Anadolu şehirlerinde gösterdikleri faaliyetlerle kazanan kuruluşlarının, şehir takımlarına destek vermesi gerekmektedir.

Orduspor Taraftarları olarak her zaman kulübümüzün menfaatlerini ön planda tutarak, takımımızın yanında en büyük destekçisi olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Bu anlayışla, Orduspor'umuzun 2012-2013 futbol sezonunda oynayacağı tüm resmi müsabakalarda giyeceği formaların göğüs, sırt ve şort bölümlerinde yer alacak reklamlar için başta Ordu'da olmak üzere, özellikle Karadeniz Bölgesinde faaliyet gösteren kuruluşları Orduspor'a destek vermeye çağırıyoruz.

Orduspor Taraftarlarını, Orduspor'a destek verme konusunda bu şirketleri teşvik etmek amacı ile aşağıda iletişim adresleri yazılı olan, Karadeniz Bölgesinde faaliyet gösteren kurum ve Kuruluşlara telefon açmaya, fax ve mail göndermeye davet ediyoruz. Bu şirketler Orduspor'a destek vererek hem kendi reklamlarını yapmış olacaklar, hem de Ordu'ya ve Orduspor'a hizmet etmiş olacaklardır.

ÇALIK HOLDİNG : Enerji ve İnşaat başta olmak üzere bir çok sektörde faaliyet gösteriyor.
Tel : 0 (212) 306 50 00 / Faks : 0 (212) 306 56 00 / İletişim : http://www.calik.com/TR/Iletisim/calik_holding_iletisim

GÜRSOY A.Ş. : Ordu'da 1933 yılından bu yana başta fındık olmak üzere, tarım sektöründe faaliyet gösteriyor.
Tel : 0 (452) 223 12 72 / Faks : 0 (452) 223 11 21
İletişin : http://www.gursoy.com.tr/component/option,com_contact/task,view/contact_id,3/Itemid,244/lang,tr/

TÜRK TELEKOM : Telekominikasyon sektöründe faaliyet gösteriyor
Tel : 444 1 444 / Faks : 0 (312) 306 07 32 / İletişim : iletisim@turktelekom.com.tr

SANSET GIDA : Gıda sektöründe faaliyet gösteriyor. Ordu'da Sağra bünyesinde bulunan Sarelle ve Tadelle markalar Sanset Gıda'ya aittir.
Tel : 0 (212) 362 16 74 / Faks : 0 (212) 362 16 75 / İletişim : https://bildirim.sansetgida.com.tr

DOĞUŞ ÇAY : Türkiye genelinde gıda sektöründe faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (216) 587 53 00 / Faks : 0 (216) 367 53 00 / İletişim : info@doguscay.com.tr

TURAVİT : Turan Seramik, Ordu'da yapı malzemeleri üzerine faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (452) 234 88 21 / Faks : 0 (452) 234 88 25 / İletişim : turavit@turanseramik.com

AKTEN İNŞAAT : Ordu'da inşaat sekteründe faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (452) 234 70 48 / Faks : 0 (452) 233 81 66 / İletişim : info@akteninsaat.com

ÜLKER : Gıda sektöründe uluslararası faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (212) 567 15 67 / Faks : 0 (212) 310 28 38 / İletişim : http://www.ulker.com.tr/tr/bilgi/iletisim

TURNAGAZ : Gesan A.Ş. bünyesinde Ordu, Samsun, Trabzon ve Kocaeli'de faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (262) 527 84 00 / Faks : 0 (262) 526 13 84 / İletişim : gesan@turnagaz.com.tr

POYRAZ GIDA : Ordu'da ve yurt dışında fındık ticareti üzerine faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (452) 237 03 48 / Fax : 0 (452) 237 03 54
İletişim : http://www.poyrazpoyraz.com/poyrazpoyraz/sayfalar.asp?LanguageID=1&cid=5&id=26&b=2

ÇEBİ GRUP : Ordu'da fındık sektöründe faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (452) 237 03 56 / Fax : 0 (452) 237 03 58 / İletişim : info@cebigrup.com.tr

KARLIBEL OTEL : Ordu'da bünyesinde bulundurduğu 3 otelle, turizm sektöründe faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (452) 225 05 75 / İletişim : http://www.karlibelhotel.com

ÇAMSAN A.Ş. : Ordu'da MDF yapı malzemeleri üzerine faaliyet göstermektedir.
Tel : 0 (264) 654 58 18 / İletişim : http://www.camsan.com.tr/tr/iletisim.asp

Mail yada fax gönderecek arkadaşlarımız isterlerse aşağıda ki metni kullanabilirler.

*** GÖNDERİLECEK MESAJ ***

Sn. ………………………………………….

Ülkemizde ve Dünya’da futbol endüstrisinin her geçen gün çığ gibi büyüdüğü bu dönemde, forma reklamları ve yayın gelirleri Anadolu Kulüplerinin en büyük gelir kaynağı haline gelmiştir. Ancak, Anadolu Kulüpleri bu gelirlerden en az şekilde faydalandırılarak, ekonomik zorluklarla boğuşmak zorunda bırakılmaktadır. Bu kapsamda, bir Orduspor taraftarı olarak, sizi Orduspor’a ve Ordu’ya destek olmaya, Spor Toto Süper Ligde mücadele eden takımımıza sponsor olmaya davet ediyorum.

6 Temmuz 2012

Yalçın Ayhan'ın Gidişi Üzerine...


Bugün resmi sitemizden de belirtildiği gibi Yalçın Ayhan'ın sözleşmesi karşılıklı anlaşılarak feshedildi. Uzun zamandır beklediğimiz birşeydi bu ama bu şekilde olmasını beklemiyorduk. Yalçın'ın gidişinin sebeplerinden bahsetmeden önce şunu belirtmemiz gerekir. Herşeye rağmen Yalçın Ayhan geçtiğimiz sezon ligde tutunmamızda pay sahibi olan en önemli futbolculardan biriydi. Hatta en fazla pay sahibi olan futbolcuydu desek bile abartmış olmayız. Takım içinde yaşanan problemlerde payı olabilir ama oynadığı futbol ile hepimizin gönlünü fethetti bu bir gerçek.

Sahada canını dişine takması bir yana, şuan piyasada yerli futbolcu kıtlığı yaşanırken gözümüz kapalı ilk 11'e yazabileceğimiz bir futbolcu olmasına rağmen Cuper'in onu ısrarla takımda istememesinin büyük bir sebebi olmalıydı. Nitekim öyle de... Sezon içinde birçok defa Yalçın takım arkadaşlarıyla problemler yaşadı. Fakat taraftarın bu problemlerden bildiği tek olay Galatasaray maçında Dalmat ile yaşadığı tartışma. Sezon içinde takım içinde yaşanan tartışmaların dışarı sızmamış olması bizim adımıza sevindirici bir durum ama Yalçın'ın takımda huzursuzluk yaratttığı ve bu tartışmaların tartıştığı futbolcuların performansını olumsuz etkilediği bir gerçek. Tüm bunlara rağmen Hector Cuper ve yönetim Yalçın'ı kazanmak için çok uğraştı. Özellikle Hector Cuper kendisinden birden vazgeçmek istemedi. Öğrendiğimize göre defalarca kendisini uyardı ama değişen birşey olmayınca Hector Cuper kesin bir tavırla Yalçın'ı takımda istemediğini yönetime bildirdi. Hector Cuper kendinin olduğu bir ortamda sesi kendisinden fazla çıkan bir futbolcuyla çalışmak istemeyince yönetimin de hamle şansı kalmadı ve yollar ayrıldı.

Yalçın Ayhan çok önemli bir futbolcu ve onun kalitesinde yerli bir isim bulmak çok zor. O yüzden yönetim Hector Cuper ile Yalçın konusunda defalarda orta bir yol bulmak için müzakere yaptı ama az önce dediğim gibi Cuper taviz vermedi. Bu durumda Hector Cuper'e aslında söylenecek çok fazla şey yok. Ne kadar iyi oyuncu olursa olsun bir futbolcu takım içinde huzuru kaçırıyorsa ve diğer arkadaşlarının performansına olumsuz yönde etki ediyorsa yapılması gereken yolların ayrılmasıdır. Nitekim öyle de oldu...

Buraya kadar herşey tamam. Ayrılığın sebepleri ortada ama benim anlamadığım bir durum var. Bizim beklentimiz Yalçın'ın makul bir bonservis bedeliyle satılması idi. Fakat karşılıklı olarak sözleşme feshedildi. Yalçın ile 1 yıllık daha sözleşmemiz vardı ve bu yol seçildi ama bence çok hatalı bir seçim oldu. Yalçın Süper Ligde oldukça fazla piyasası olan önemli bir futbolcu. Her ne kadar yaşından dolayı onu kadrosunda görmek isteyen takımlar bonservis ödemeye yanaşmasa dahi Yalçın'ı takasda kullanmak çok daha mantıklıydı. İlk 11'i zorlayacak yerli transferleri yapacağımızı düşündüğümüzde Yalçın bizim için pazarlıkta önemli bir koz olabilirdi. O yüzden ayrılığın şeklinin sözleşme feshi olması oldukça mantıksız. Bu durum ile ilgili umarım açıklama yapılır.

Herşeye rağmen ayrılık olsa dahi Yalçın Ayhan geçtiğimiz sezon giydiği formanın, aldığı paranın hakkını vermiştir. Kendisine bundan sonraki futbol yaşamında başarılar dileriz.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...