29 Eylül 2013

Nazar Boncuğu | Orduspor 0 - 1 İstanbul B.Ş.B

Bu taraftar küme düşerken sırıtan futbolcu gördü. İlk mağlubiyeti aldık, tüm takım yere yattı. Sizin güzel yüreklerinizde saklı Şampiyonluk...!

Kötü oynamadık. En azından Kahramanmaraş maçından daha kötü oynamadık bence. Ama bir şeyler eksikti. Landel'in yaptığı bireysel hatanın cezasını kesti Belediyespor. Avantajı ele aldıktan sonra da temkinli oynayarak maçı kazandılar. Beraberliği, hatta galibiyeti getirecek pozisyonları ön tarafta çok üretken olamamıza rağmen bulduk ama geçtiğimiz hafta yanımızda olan şans bu hafta bize sırtını döndü, top kaleye girmedi. Halis Özkahya da zaten aleyhimize işleyen dakikalara yaptığı ince müdahalelerle maçı baltalayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Lige oldukça iyi başladık. Çoğumuz böyle bir başlangıcı hayal dahi etmiyorduk. Böylesine birbirine bağlı, armayı sahiplenen, taraftarla sosyal medya üzerinden kenetlenen, adam gibi adamlardan oluşan bir takım da beklemiyorduk...  Ama ligde 7 hafta geride kalırken bir Orduspor taraftarı olarak bu takımı her şeyiyle benimsedi çoğumuz. Takımda kendimizi görüyoruz.

Dün maçın ardından hepsinin sahada yıkılıp kalması... Alışkın değiliz uzun zamandır böyle şeylere biz. Göz göre göre küme düşmemize neden olan futbolcu topluluğunu hatırlayınca ortaya çıkan bu takım çok fazla geliyor bana. Bizi diğerlerinden ayıracak, bir adım öne çıkmamızı sağlayacak en önemli şey bu özelliğimiz olacak. Tek sorun, takımdaki bu havanın şehirde olmaması. Tamam küme düştük, hayal kırıklığı yaşadık ama bir kendimize gelelim artık. Şu futbolcu topluluğuna hissettirelim maneviyatımızı. Milyonları alıp bizi kepaze edenleri bastık bağrımıza, bu takımdan esirgemeyelim!

İlk başta da belirttiğim gibi futbol olarak çok kötü değildik dün. Anıl'ın maçın içine girememesi, Emre'nin formsuzluğu, Alex'in ön tarafta tehlikeli noktalarda topla buluşamaması, Eren'in üretkenlikten uzak olması... Madde madde sayınca bütün bu olumsuzluklara rağmen oyunun belli bölümlerinde oyunu Belediye'nin yarı alanına yıktık. Kadromuz dar. Sayı olarak geniş bir kadroya sahibiz ama nitelik olarak maalesef eksiklerin yerini dolduramıyoruz. Rakip Ömer Can Sokullu gibi bir isimle oyuna müdahale etti örneğin. Hatta Tom gibi oyunun kaderini her an değiştirebilecek bir futbolcuları oyuna dahi girmedi. Biz ise Ufukhan'ı forvet olarak kullanıp, Reha'ya ilk defa görev verdik. Görev almayan veya çok fazla forma giymemiş isimleri bir şekilde takıma kazandırmalıyız. Örneğin sezon başında adını sıkça duyduğumuz Ziya Alkurt, yavaş yavaş forma giymeye başlayan Faruk, Reha, Hüseyin Kuday... Devre arası transfer de yapamayacağımıza göre elimizdeki kadroyu kullanmaktan başka çaremiz yok.

Sezonun ilk mağlubiyeti... Son da olmayacak. Tavşanlı deplasmanından mutlu dönüp, Fethiye maçıyla yolumuza kaldığımız yerden devam edeceğiz.  İnanıyorum ben...

ORDUSPOR: 0 - İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR: 1 Stat: 19 Eylül Hakemler: Halis Özkahya, Mehmet Şahan Yılmaz, Emin Yıldırım 
Orduspor: Komichev, Ferhat, Soro, Erkan, Emre (Dk. 75 Ufukhan), Ionita, Anıl (Dk. 84 Reha), Eren (Dk. 64 Faruk), Volkan, Landel, Salih İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Eser, Can, Visca, Zeki, Mehmet, Lima da Silva (Dk.76 Tayfun), Mustafa (Dk.81 Fevzi) Alaattin (Dk. 61 Ömer), Alparslan, Rıdvan, Gençer 
Gol: Dk. 43 Mustafa ( İstanbul Büyükşehir Belediyespor) Sarı kartlar: Dk. 19 Salih, Dk. 40 Soro, Dk.78 Landel (Orduspor), Dk. 37 Zeki, Dk. 40 Can, Dk.90 Rıdvan (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)

23 Eylül 2013

Yeni Lider, Yine Lider | Kahramanmaraşspor 2:3 Orduspor




Tam 12 saat süren Kahramanmaraş günlüğünü mutlu son ile kapattık.Hem Orduspor olarak tüm camia, hem yeni bir şehri ve yeni yeni insanları tanımanın mutluluğuyla benim adıma çok güzel bir gün oldu. Karadeniz’in genelinde yağan yağmurun aksine Kahramanmaraş ve etrafına henüz sonbahar gelmemişti. Eve gelince aynaya baktığımda, yüzümü kıpkırmızı yapacak derecede sıcak bir gün geçirdik.

Kahramanmaraş’a ilk geldiğinizde göreceğiniz tablo, bir yama üzerine kurulmuş şehir olacaktır. Şehrin önemli yerlerine varabilmek için sürekli yokuş yukarı caddeleri arşınlamanız gerekecek. Kabaca turlamaya kalkıştığınız zaman şehir merkezini 2 saatte bitirebiliyorsunuz.

Hanefi Mahçiçek Stadyumu şehrin dışında bir konuma sahip.Stadyuma varabilmek için kaç kilometre yol yürüdüm bilmiyorum ama şikayetçi değilim. Önemli olan stadyumu bulmaktı, bulduk. Hala stadyumda eski tip, elle değiştirilen skor tabelası kullanıyor. Etrafında in cin top oynamasını, su içecek bir büfesi dahi olmamasını geçiyorum, hangi akla mantığa sığar bilmesem de deplasman tribününe bilet basmamak tam bir fiyaskoydu. Kendi adıma unutulmayacak güzellikte diyaloglar yaşamadım değil bilet olayında. Deplasman için ayrılan bölümde polis ve özel güvenlik elemanlarını vermişler;
“ – ee nasıl gireceğiz abi?
+  yav sende kapalıda izle daha konforlu.”
Siz neden ordasınız?. Bilet satılan kutularda yaşanılan diyaloglar daha faciaydı mesela. İlk gişede;
“ – abi deplasman tarafına bilet nereden bulacağım.
+ kardeş orası taraftar için.
- e ben taraftarım zaten.
+ Haa. Ordulu musun. Bilmiyorum ki diğer tarafta gişe var oraya sorsana.”
 Stad girişinde bir gişe daha vardı. İlk geldiğimde içerisinde kimse yoktu da ikinci uğrayışımda bir arkadaşı buldum, durumu anlattım.
“ – Abi valla biz size bilet basmadık.
+ Neden?
-         -   Sizin yönetim maça taraftar gelmeyeceğini bildirdi, bizde bilet çıkarmadık oraya.”

Ortada bir sıkıntı vardı. Belki Kahramanmaraş tarafından kaynaklı, belki bizden.  Federasyon yetkilisini bulup, durumu anlattığımda “olmaz öyle saçmalık” deyip yardımını esirgemedi. Bizler ise kapı önünde yaklaşık 2 saat bekledikten sonra Hanefi Mahçiçek Stadyumu’na ayak basmanın mutluluğunu yaşadık. Hanefi Mahçiçek Stadyumu’nda Kahramanmaraşspor geçici olarak misafir, onu belirtelim. Asıl stadyumları tam şehrin içerisinde, güzel bir konuma sahip. Şu an stat yenileme çalışmaları nedeniyle Belediye stadyumundalar. Zararını görüyorlar bence. Şehrin belli bir potansiyeli olmasa da, olmayan potansiyel şehir dışındaki stadyum nedeniyle sıfıra iniyor. Belli gruplar dışında, halkla bütünleşemiyor Kahramanmaraşspor. Gaziantep’te geçirdiğim 2,5 sene içerisinde çok net görebildim ki bazı şeyleri, bu civar insanları şehir takımlarına karşı ya küsler ya ilgisizler. Oysa, ne kadar lige kötü başlamış olsalar da, geçen seneyi şampiyon bitiren bir şehrin taraftarı bu kadar çabuk pes etmemeliydi. Bir yerde hak veriyorum, dün izleyip 2 gol yediğimiz Kahramanmaraşspor, ligin en kötü top oynayan takımlardan bir tanesi. Toparlamalarını umuyorum, yanılmam inşallah.

Gayette sıcak bir havada oynadık maçı, yazının başında bahsetmiştim. Güneş tribünde bizleri etkilediği kadar sahada futbolcuları da etkilemiştir muhtemelen. Sahanın zemini de kötü olunca da kazanmak daha da zorlaşacaktı. “Ne top oyniiik laa” dediğimiz dakikalarda Landel ile golü buluyor, gole sevinemeden, eski oyuncumuz Sinan’ın attığı frikik golüne engel olamıyorduk. İlk yarı için konuşuyorum, tam tıkırında işleyen bir makine vardı sahada Kahramanmaraşspor karşısında. Bu kadar güzel oyun, bu kadar güzel paslaşmalar, erken havaya girmek beni korkutuyor ama insan ister istemez maç içerisinde dahi İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçını düşünmeye başlıyordu. Bu maçı kazansak, o maçı kazansak. Daha yol uzun…

Leblebi gibi goller atılıyordu Hanefi Mahçiçek’te. Eren ve Anıl’ın attığı frikik golleri maçı ilk yarıda 3:1’e getirmişti. 4 gol vardı, 3’ü frikikten gelmişti. Bizlerin keyfi yerinde, Kahramanmaraş halkı hakeme öfkeli. Süper Lig’e çıktığımız seneyi hatırlarsak, her mevkiden oyuncumuz skora katkıda bulunuyordu. Bu sene maalesef forvette vasatız ama orta alan oyuncularımız sayesinde gelirsek bir yerlere geleceğiz.

Rakibimiz kötü, maçı kazanacağımız aşikar. Lakin 2.yarıda bu kadar rölantiye alınan oyun içinde hiçbir açıklamayı mantık sınırları içerisinde bulamam. Bu kadar kötü bir rakip varken karşımızda, “atabileceğiniz kadar atın” demiyorum da, böylesi olmaz işte. Maçın son 6 dakikasında yaşanılan stresi ve sıkıntıyı hak etmedik. Biliyorduk, karşımızdaki takım normal yollarla gol atabilecek durumda değildi. Duran toptan ne atsak kar düşüncelerindeydiler, başardılar. Ne gerek vardı?

22 Eylül 2013

Haftanın Maçı #6 | Kahramanmaraşspor vs Orduspor



Bugün saat 16:00’da Kahramanmaraş Hanefi Mahçiçek Stadyumu’nda ligin yeni ekibi Kahramanmaraşspor ile karşılaşacağız. Mücadele TRT Spor’dan canlı yayınlanacak.

Uzun bir yazı yazamayacağım, yarın erken kalkıp bende Kahramanmaraş deplasmanında yerimi alacağım. Geçe kaldık yazı için.

Kahramanmaraşspor 5 maçta toplanılan 1 puan nedeniyle Besim Durmuş ile yollarını ayırarak Yılmaz Özlem’i takımın başına getirdi.

Orduspor maçı Yılmaz Özlem’in ilk maçı olacak. Yeni teknik direktör faktörü dışında maçın favorisiyiz.

Bu maç iki takım arasındaki ilk resmi maç olarak kayıtlara geçecek. Lig öncesi yapılan hazırlık kampında karşılaştığımız Kahramanmaraş'la maçımız 0:0 iken aşırı yağmur nedeniyle yarıda kalmıştı.

İrfan Başaran ve Sinan Turan gibi tanıdık isimler olacak karşımızda.

Bu akşam, kendi adıma 2 sene sonra çıplak gözle galibiyet görmenin sevincini ve liderliğin keyfini çıkarmayı umuyorum.

Mutlu yarınlar…

21 Eylül 2013

ZTK 2. Tur | Rakip Gölcükspor

Fotoğraf: Gölcük Postası

Türkiye Kupası 2. Turu’nda rakibimiz Gölcükspor oldu. Hafta içi çekilen kuralar neticesinde 2 Ekim Çarşamba günü, saat 15:00 Gölcük Şehir Stadyumu’nda Gölcükspor ile karşılaşacağız. Tarihimizde ilk defa karşılaşacağımız Gölcükspor, Kocaeli iline bağlı Gölcük ilçesinin profesyonel tek takımı. İlçede bulunan tersane ve 1999 depreminden ismine aşina olduğumuz Gölcük, Kocaeli merkeze 26 km., yaklaşık 15-20 dakika uzaklıkta bir ilçe. Hafta içi maçı olmasına rağmen civarda bulunan Ordulular ve Ordusporlular için büyük bir fırsat.

Gölcükspor’un renkleri kırmızı ve siyahtan oluşuyor. Kuruluşu işe 1984 yılına. Çok eski bir takım değiller. Geçmişlerine biraz baktığımız zaman elde edilen tek büyük başarı kuruldukları sene yaşadıkları şampiyonluk olarak göze çarpıyor. 1984/1985 sezonunda 3. Lig’den 2. Lig’e yükselen Gölcükspor, şanssızlık o ya, çıktığı sene tekrar 3. Lig’e düşüyor. 2. Lig’e çıktığı sezon olan 1894/1985 yılında oynadığı son maçta Eskişehir Şekerspor’a karşı aldığı 5:4’lük galibiyet  Gölcükspor tarihinin en gollü maçı oluyordu. 1985/1986 yılında 2. Lig’den tekrar 3. Lig’e düşen Gölcükspor, o tarihten günümüze kadar bir daha şampiyonluk göremedi. Aslında olumlu tarafından bakarsak 27 senedir hep 3. Lig’de oynadığından dolayı hiç küme düşme gibi bir duyguyu da yaşamadılar.

Konu Türkiye Kupası olduğu için, Gölcükspor’un Türkiye Kupası macerasına da değinmeden olmaz diye düşündüm. Gölcükspor’un bu kupada geldiği en üst nokta 1990/1991 yılında gerçekleşti. Bu sezonda Gölcükspor sırayla Tavşanlı Linyitspor, Mustafakemalpaşaspor, Silivrispor ve Torbalıspor’u eleyerek 5. Tur’a yükselmeyi başardı. 5. Tur’da Bursa deplasmanına giden Gölcükspor, Bursaspor’a karşı 1:0 kaybederek bu maceraya bir son dedi. Aralık 1990 yılında oynanan mücadelede Bursaspor’un golü 72.dakikada Hakan Şükür’den geldi. Yeni statü sonrasında yıllar sonra ilk defa Türkiye Kupası’nda geçen sene boy gösteren Kocaeli ekibi, ilk turda Gebzespor’u 3:2 ile geçerken, 2. Tur’da Göztepe’ye 3:0 kaybederek kupaya veda etti.

Gölcük ve Gölcükspor’un en kara günü şüphesiz ki 19 Ağustos 1999. Gölcükspor, yaşanan bu acıdan sonra 2 sene boyunca liglerde mücadele etmedi.

Geçen seneyi 3. Lig 1. Grup’ta 44 puanla 11.sırada bitiren Gölcükspor’un bu sene başında, Metin Peken bulunuyor. Sezona 4 maçta 2 galibiyet 2 beraberlik ile başlayan Gölcükspor’un kadrosuna ismine aşina olduğumuz herhangi bir isim bulunmuyor.

16 Eylül 2013

4. Hafta | Karşıyaka 0:1 Orduspor




Aldanmadan, havaya girmeden, seviniyoruz, mutluyuz, az biraz umutlu…

Son yıllarda lige hep iyi başlayan taraf biz olduk. Sonunu getirdiğimizde oldu, geçen sene olduğu gibi kümeye düştüğümüzde. O yüzden, bu sene biraz daha sakin olmalıyız. Yolumuz her zamankinden daha uzun. Yolumuz bol virajlı, çok sert. Bu gece rahat uyuyacağız, mutluluğu bizlere yaşatanlara teşekkürler. Böyle bir sonuç bekliyordum Karşıyaka deplasmanında. Çünkü takım oynadığı 2 maçta verdiği mücadeleyle bu ligde fazlasıyla iddialıyız edasında. Adanaspor maç yazısında “ben bu takımı sevdim.” demiştim. Düşüncemin arkasındayım. Özellikle geçen sene, futbola doymuş, “paramı alır oynarım” düşüncesinde olup da,   genç nesillere ilk defa bir ligden düşme psikolojisini yaşatan oyunculardan sonra, bu sene daha çok kendini gösterme çabasına girmiş, mücadelenin en kralını yapan oyuncularım varken, varsın 3. Lig’de olalım, üzülmem. Yeter ki o forma, o arma, başka renkler, başka şehirler karşısında aciz kalmasın.

2 haftanın aksine Odabaşı ve Ufukhan’ın yokluğunda Alişan ve Soro’yu izleme fırsatı bulacaktık İzmir’de. Onun dışında aynı kadro, rakibi tartarak başladı maça. Karşıyaka, ligin en eski takımı. Her seneye iddialı başlasa da, çoğunlukla sonunu getiremedi. Bu seneye  3 maçta 1 galibiyetle başladıkları için ve İzmir’de de kolay kolay maç kaybetmek istememelerinden dolayı baskılı başladılar maça. Baskılı derken, topu daha çok tutan, üzerimize gelen taraf görünümündeydiler. Ama pozisyon bakımından pek zorlayamadılar bizi. 3 maçta gol yemeyen bir takıma sahibiz. 2 hafta boyunca defans hattımızdan gayet memnunken, bu hafta kafamda soru işaretleri oluştu. Soro, başlarda sıkıntı çekse de maçın ortalarından, sonuna kadar bu maçta idare eder bir oyun ortaya koydu. Bu maçı kurtardı ama ağır bir görüntü çizdi. İleri hattı genç ve hızlı olan takımlara karşı sıkıntı yaşayabiliriz Soro’yla. Kesinlikle bir Akaminko havasında değil. Volkan ise bugün çok adam kaçırdı. Bu hali pek hoşuma gitmedi. Geçen 2 haftada performansı iyiydi ama bu oyunu inşallah bu maça özeldir.
Rakip gol ararken, biz golü bulduk. Güzel bir kontra atak ile Subasic durumu 1:0’a getirdi. Anıl’ın goldeki aktif, Landel’in ise pasif rolünü görmemezlikten gelemeyiz. Çok memnunum Anıl gibi bir oyuncuyu takımda tutabildiğimiz için. Bu lig için çok ideal bir isim. Geçen sene de değerlendirilebilirdi, değerlendirilmedi. Vardır bir bildikleri diyeceğimde, olsaydı Süper Lig’de olurduk.

Özünde gayet sıkıcı bir maçtı. 1. Lig’de oynanan çoğu maç mücadeleye dayalı olduğu için, çoğu maç Karşıyaka-Orduspor maçı gibi geçiyor. Karşıyaka beklemediğim kadar kötüydü. Biz ise beklemediğim kadar tutuktuk çoğu anlarda. Adanaspor maçında olduğu gibi, “saldıralım” değil de “uyutalım” havasındaydık. Uyuttuğumuz zamanlarda bir çok pozisyon bulduk rakip kalede. Direkten dönen 2 topumuz bunların içerisindeydi. Devamlı kaleyi yoklayan ve kendine güvenen oyuncular var bizde. Ceza sahası dışarısından atılan her top neredeyse rakip kaleci Bicik’in güzel refleksleri sayesinde gol sayısı olarak yazılamadı hanemize. Landel, altı pas içerisinden golü kaçırıp ceza sahası dışından nasıl bu kadar isabetli şutlar atabiliyor şaşırıyorum. 3.maçımızı kazandık. 3 maçta 7 puan alırken 5 gol attık hiç gol yemedik. 3.sıradayız. Orta sahasının ilerisinde çok rahatız, çok cooluz. Ayağa güzel paslar yapıyoruz, pozisyonlara giriyoruz. Teknik ve güçlü isimlere sahibiz. Geri hattında ise bir o kadar paniğiz, dan dun top oynuyoruz. Son satırlarım bu maça has düşüncelerim. İyi yanlarımızda kötü yanlarımızda henüz ölçü değil. Bu derenin altından çok sular akacak. Düşüşe geçtiğimiz zamanlar gelecek. Ligdeki kaderimizi de o zamanlar belirleyecek.

Dost Karşıyaka'ya, tezahüratları ve "Hoşgeldiniz1 pankartı için teşekkürler. Kareografileri ise müthişti.

Alişan’ın hakkında bir şeyler okumak isteyenlere gelsin son kısım. Gole kadar heyecanı çok belliydi. Yan toplarda 2 defa boşa çıktı. Sonra alıştı oyuna, kendine güveni geldi. İlk defa bu klasmanda oynayan bir kaleciye göre çok cesur ve soğukkanlı hareketleri göze çarptı. 

Stat: Atatürk
Hakemler: Erkan Zengin, Ayhan Akgöz, Nihat Samuk

Karşıyaka: Bicik, Rıdvan Şimşek, Mehmet Yiğit, Muhammet Özdin, Berkan Emir, Ofoedu (Dk. 78 Gökhan Aydaş), Hakan Bayraktar, Erdi Kasapoğlu, Burak Karaduman (Dk. 46 Kerem Bulut), Mustafa Sevgi, Ars (Dk. 67 Caner Ağca)
Orduspor: Alişan Şeker, Erkan Sekman (Dk. 88 Mustafa Tuna Kaya), Soro, Volkan Koçaloğlu, Ferhat Öztorun, Landel, Salih Sefercik, Selçuk Özkan (Dk. 46 Emre Aygün), Eren Özen, Anıl Taşdemir, Subasic (Dk. 76 Ionita)
Gol: Dk. 22 Subasic (Orduspor)
Kırmızı kart: Dk. 90+2 Erdi Kasapoğlu (Karşıyaka)
Sarı kartlar: Dk. 12 Burak Karaduman, Dk. 67 Berkan Emir, Dk. 68 Muhammet Özdin, Dk. 75 Rıdvan Şimşek (Karşıyaka), Dk. 71 Erkan Sekman, Dk. 78 Emre Aygün, Dk. 90+5 Ionita (Orduspor)

15 Eylül 2013

Haftanın Maçı #4 | Karşıyaka vs Orduspor









Saat: 20:00
İzmir Atatürk Stadyumu
 Yayın: TRT Spor














Süper Lig'e çıktığımız sezon İzmir'de 2:0 kazandığımız maçtan bir kare.
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...