Lig boyunca bu tarz fırsatlar elimize ne kadar geçer bilmiyoruz. Fakat şunu biliyoruz ki yine önümüze kadar gelen bir fırsatı elimizin tersiyle geri ittik. Rakiplerimizden Boluspor ve Denizlispor haricindekilerin puan kaybettiği bir haftada biz de puan kaybederek bir nevi Boluspor ve Denizlispor'u sevindirdik.
Maç hakkında söyleyeceklerimi sonraya bırakıp öncelik olarak Güngören Belediyespor'un yönetiminin terbiyesizliğinden bahsetmek istiyorum. 8 bin kişilik tribüne en az 11 - 12 bin kişi girdik. Girerken ve çıkarken sadece 2 kapı açıldığı için resmen oraya gelen taraftarımız kepaze oldu. Çoğu kişi dışarda kalınca karşı tribünün yan tarafınıda açmayı akıl ettiler. Resmen bizi canımızdan bezdirdiler. Girişte biletleri alıp gişelere gönderip tekrar satmak gibi terbiyesizlikleri ise ayrı bir olay. Biletin 25 liradan satılcağı belliydi zaten ama onun lafını bile etmeye gerek yok. Bizim üzerimizden kasalarına giren paranın hayrını görmezler işallah.
Gel gelelim sahada izlediğimiz Orduspor'a ve Uğur Hoca'nın maç sonu Trt 3'e verdiği röportaja. İlk yarı süper oynayan bir takımın ikinci yarı 3 pas yapamaması, ayakta duramaması, rakibe karşı bu kadar mahkum oynamasının bir açıklaması olamaz sanırım. Uğur Hoca ; ilk yari istekliydik ve iyi oynadik ama ikinci yarida mahkum olan bir takim gibi oynadik. nedense oyuncular 1-0 korumak icin gibi oynadi.'' demiş. Kusura bakmasın ama bu nasıl açıklamadır ? İkinci yarının başından 80. dakikaya kadar sapır sapır dökülen takıma hiçbir müdalede etmeyip golü yedikten sonra Ahmet Güven'i oyuna alması dışında maç ile ilgisi olmadı. Biz tribünde takımın o kötü oyununu anlam veremezken Uğur Hoca oyuna müdahele etmeyi aklından bile geçirmedi. Ayrıca şampiyonluğa oynayan takım ilk yarı maçı 4-0'a getirebilecekken orta sahayı geçemeyen Güngören karşısında 1-0'ın üstüne yatmasını Uğur Hoca mantıklı bir cümle ile açıklayamaz. Nedense oyuncular böyle oynadı diyeceğine olaya hakim olup zamanında müdahele etseydi bu karşılaşmadan çok rahat 3 puan ile ayrılabilirdik. Kendisi o kulübede o 2. yarıda anlam veremediği olayı çözmesi gerektiği için bulunuyor zaten.
Maçın 2. yarısındaki kepaze futbola rağmen Numan'ın bireysel hatası olmasaydı yine maçtan 3 puanla ayrılabilirdik. Aslında benim şahsen moralimi bozan giden 2 puan değilde takımın 2. yarıda sahaya koyduğu futbol. Deplasmandasın ama en az 12 bin taraftarın yanında. Baktığın her yer mor ve beyaz. Tribünler cıvıl cıvıl. Herkes eşini çocuğunu almış Güngören'i Ordu'ya çevirmiş ama bizim futbolcularımız bu ortama havanın güzelliğine rağmen bu maçı bizler kadar istememesi bizleri daha fazla üzdü.
Şampiyonluk yolunda bu tür aksilikler yaşayacağız. Önemli olan bu sarsıntıları daha büyüklerine mahal vermeden unutmak. Futbolcularımız çıkacaklar 19 Eylül'de Gaziantep Belediye'yi yenecekler ve kendilerini affettirecekler.
Maç hakkında söyleyeceklerimi sonraya bırakıp öncelik olarak Güngören Belediyespor'un yönetiminin terbiyesizliğinden bahsetmek istiyorum. 8 bin kişilik tribüne en az 11 - 12 bin kişi girdik. Girerken ve çıkarken sadece 2 kapı açıldığı için resmen oraya gelen taraftarımız kepaze oldu. Çoğu kişi dışarda kalınca karşı tribünün yan tarafınıda açmayı akıl ettiler. Resmen bizi canımızdan bezdirdiler. Girişte biletleri alıp gişelere gönderip tekrar satmak gibi terbiyesizlikleri ise ayrı bir olay. Biletin 25 liradan satılcağı belliydi zaten ama onun lafını bile etmeye gerek yok. Bizim üzerimizden kasalarına giren paranın hayrını görmezler işallah.
Gel gelelim sahada izlediğimiz Orduspor'a ve Uğur Hoca'nın maç sonu Trt 3'e verdiği röportaja. İlk yarı süper oynayan bir takımın ikinci yarı 3 pas yapamaması, ayakta duramaması, rakibe karşı bu kadar mahkum oynamasının bir açıklaması olamaz sanırım. Uğur Hoca ; ilk yari istekliydik ve iyi oynadik ama ikinci yarida mahkum olan bir takim gibi oynadik. nedense oyuncular 1-0 korumak icin gibi oynadi.'' demiş. Kusura bakmasın ama bu nasıl açıklamadır ? İkinci yarının başından 80. dakikaya kadar sapır sapır dökülen takıma hiçbir müdalede etmeyip golü yedikten sonra Ahmet Güven'i oyuna alması dışında maç ile ilgisi olmadı. Biz tribünde takımın o kötü oyununu anlam veremezken Uğur Hoca oyuna müdahele etmeyi aklından bile geçirmedi. Ayrıca şampiyonluğa oynayan takım ilk yarı maçı 4-0'a getirebilecekken orta sahayı geçemeyen Güngören karşısında 1-0'ın üstüne yatmasını Uğur Hoca mantıklı bir cümle ile açıklayamaz. Nedense oyuncular böyle oynadı diyeceğine olaya hakim olup zamanında müdahele etseydi bu karşılaşmadan çok rahat 3 puan ile ayrılabilirdik. Kendisi o kulübede o 2. yarıda anlam veremediği olayı çözmesi gerektiği için bulunuyor zaten.
Maçın 2. yarısındaki kepaze futbola rağmen Numan'ın bireysel hatası olmasaydı yine maçtan 3 puanla ayrılabilirdik. Aslında benim şahsen moralimi bozan giden 2 puan değilde takımın 2. yarıda sahaya koyduğu futbol. Deplasmandasın ama en az 12 bin taraftarın yanında. Baktığın her yer mor ve beyaz. Tribünler cıvıl cıvıl. Herkes eşini çocuğunu almış Güngören'i Ordu'ya çevirmiş ama bizim futbolcularımız bu ortama havanın güzelliğine rağmen bu maçı bizler kadar istememesi bizleri daha fazla üzdü.
Şampiyonluk yolunda bu tür aksilikler yaşayacağız. Önemli olan bu sarsıntıları daha büyüklerine mahal vermeden unutmak. Futbolcularımız çıkacaklar 19 Eylül'de Gaziantep Belediye'yi yenecekler ve kendilerini affettirecekler.
Numan bu zamana kadar çok güzel götürdü ama olmayacak bir hata yaptı. Bakalım Uğur hocanın bu hataya tepkisi ne olacak merak ediyorum. Takımda revizyon şart! Bu maçta olmasa başka maçta olacaktı bu. 16 maç aynı kadro ligi yürütemez, böyledir bu.
YanıtlaSilBu maç içinse genellikle ilk yarı kontrollü oynayıp 2. yarı basan bi takımız. Bu sefer rakibe erkenden baskı yapınca 2. yarı direnci düştü takımın anlaşılan.
Numan maçın genelinde iyi oynadı aslında ama o dakikalarda maç artık Güngörenspor ve Kürşat Numan maçına dönmüştü. Yaptığı hatanın affedilecek bir yanı yok. Hata yapılır, gol yenir. Ama sen Orduspor'san o kadar mahkum oynamaya hakkın yok. 80.dk golü yedik. +4 dk dahil geriye kalan dakikalarda takım Güngören'in kalesine dahi gidemedi... 14 dk az bir zaman değil. Umarım bu maça has bir durum oluşmuştur.
YanıtlaSilMoral bozmaya gerek yok bence. Rakiplerimizin puan kaybettiği bir haftada 3 puan alsak çok iyi olacaktı fakat Bank Asya herkesin birbirini yenebileceği bir lig durumuna geldi. Bazen her ne kadar tam olarak deplasman sayılmasa da deplasmanda alınan bu tür puanlardan memnun da olmamız gerekiyor.
YanıtlaSilFakat kadro yükünün hep aynı oyuncular üstüne yıkılması uzun süreçte bizi çok zorlar. Devre arasını eksiğimiz olmasına rağmen tek transferle geçmemiz umarım bizi kötü etkilemez. Mehmet Ayaz,Emre Özkan,Jerry, Sinan, Emrullah gibi oyuncularımıza rotasyonda daha çok yer vermeli. Hem aslarımıza yerlerinin garanti olmadığını bildirmeliyiz hem de yedeklerimize bu takımda onların da yeri olduğunu gösterip, futboldan soğumamalarını sağlamalıyız. Umarım bu eksikliğin Uğur hoca da farkındadır ve yakın zamanda bu konuda birşeyler yapabilir.