Maç öncesi yazımızda da belirttiğimiz gibi tamam mı devam mı niteliğinde karşılığında olan bir karşılaşmaydı bizim adımıza. Ligin bitmesine henüz iki hafta var ama takım kaptanlarımızdan biri olan (!) Culio'nun da açıklamaları gösteriyor ki bundan sonraki maçlarımız bitse de gitsek havasında geçecek.
Oyunun tamamında üstün olan, futbol oynamaya çalışan taraf bizdik ama oyunu yönlendiren Gençlerbirliği'ydi. İlk dakikadan itibaren 1 puan için Ordu'ya geldiklerini bariz bir şekilde hissettirdiler bize. Böyle bir yapıyla sahaya çıkmaları da gayet normaldi. 6 haftadır galip gelemiyorlardı ve bize mağlup olmaları hem bizi ilk 8 için heveslendirecek hem de Gençlerbirliği'nin içinde olduğu durumun vehametini arttıracaktı. O yüzden maç boyunca oyun disiplininden kopmadan Orduspor'u durdurmak için mücadele verdiler. Alışkın oldukları, İstanbul takımlarına karşı dahi vazegçmedikleri açık futbol anlayışlarını bir kenara koydular ve belkie sezon başından beri ilk defa bu kadar temkinli oynadılar. Fuat Çapa'nın maç sonunda söylediği gibi onlar adına alınan 1 puandan çok Orduspor'un yarıştan kopması daha sevindirici oldu. Rakip takımın hocasının bunu açıkça ifade etmesi ayrı bir güzellik olsa gerek.
Bizim açımızdan baktığımız zaman sistem üzerinde bir değişikliğe gitmedi Cuper. Sistemdeki isimleri değiştirmeyi tercih etti. Geride yapacağı rotasyonun sorun olmayacağını kim oynarsa oynasın görevini yerine getireceği yazmıştım. Nitekim öylede oldu. Garcia ve Sedat'ın yerine dün forma Abdurrahman ve Ömer Kulga'daydı. Ömer'i oynadığı maçlarda çok beğenmiştim. Dün de yine çok iyi bir performans koydu sahaya. Zaman zaman yaptığı Pique vari çıkışları ile beni mest etti deyim yerindeyse. Cuper onun potansiyelinin farkında. Fiziksel olarak da farklı bir futbolcu. Henüz 1989 doğumlu. Şuandaki potansiyelinin üstüne çok şeyler katıp çok daha iyi yerlere gelmek onun elinde. Umarım bunun farkındadır. Ömer'in performansının yanı sıra her geçen maç Ali'nin üzerine koyarak oynaması ise beni mutlu eden bir diğer şey oldu.
Maç boyunca oyunun hakimi gibi görünen bizdik ama bu maçı kazanabilmek adına daha farklı şeyler yapmalıydık. Sivasspor karşısındaki formatın aynısını içerde Gençlerbirliği'ne karşı uygulamamız bende hayal kırıklığı yarattı. Son iki haftaya hedefsiz girmemek için bu maçta daha radikal adımlar bekledim Cuper'den ama o son haftalardaki geleneksel çizgisini devam ettirmenin daha iyi olacağını düşündü. Bizim istediğimiz şeylerden biri olan Bruno'ya kendini gösterme şansı verilmesi durumu ise dün gerçekleşti. Stancu'nun maçtan bir gün önce sakatlanmasından dolayı Bruno formayı giydi ama eline geçen fırsatı maalesef kullanamadı. Bruno konusunda Cuper'in aklında iyi düşünceler yok. Yetersiz olduğunu düşünüyor. Dünkü performansından sonra da Bruno konusunda söz hakkını ele aldı. Sezon sonu süpriz bir ayrılık olur mu bilmiyorum. Bruno'nun eski Bruno olmadığı da ortada ama ona verilecek şans bu kadar kısıtlı olmamalı. Her ne kadar eski günlerini aratsa da bu krediden daha fazlasını hak ediyor. Bu konuda belki duygusal davranıyoruz ama olması gereken bence bu... Bruno'nun etkisizliğin dolayı yerine Hasan Kabze girdi. Hasan Bruno'ya nazaran daha etkiliydi ama ön tarafta sıkıntı yaşadığımız bir maçta, Culio ve Javito yokları oynarken en uçtaki isimden maçın kaderini değiştirmesini bekleyemeyiz. Çünkü ne Bruno ne de Hasan Kabze sıcak bölgede topla buluşamadılar.
Sonuç olarak 26 yıl sonra döndüğümüz ligin bitmesine 2 hafta kalana kadar peşinden koştuğumuz bir hedefimiz oldu. Orduspor şehriyle, taraftarıyla, takımıyla Süper Lige çok yakıştı. Türk Futbolunun kaos yaşadığı bir dönemde, ilk sezonumuzda ligde kalmak bizim için başarıdır. Play Off oynasak çok daha mutlu olurduk ama gelecek sezonun planmasını yapmak için önümüzde çok uzun bir zaman var. Şuandaki takımın sınırlı bir bütçeyle ve çok kısıtlı bir zaman sürecinde kurulduğunu düşünürsek önümüzdeki yeterli zamanı çok daha verimli kullanarak 2012-2013 sezonunda Orduspor'un bu sezonki hedeflerinin üzerine koyarak mücadele edeceğini düşünmek yanlış olmaz. Kimi zaman üzüldük, kimi zaman sevindik, kızdık, sövdük. İyisiyle kötüsüyle bir sezonu bitireceğiz iki hafta sonra. Şimdiden iyi niyetiyle ve bağlılık duygusuyla formamızı terleten futbolcularımıza çok teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...