Baştan anlaşalım. Normal şartlarda bu sonuca razıydık. Deplasmanda 1 evinde 3 takımı olduk, belli bir istikrar sağladk 5 hafta boyunca. Bu durumdan şu an için pek şikayetci değiliz.
Ama başka şeyler var şikayet ettiğimiz,
1 puana sevinemediğimiz.
Maçın kısa özetini Cuper yapmış zaten maç sonunda. "Maça dair tek olumlu şey aldığımız 1 puan." diye.
Güzel, güneşli bir İstanbul gününde oynayacaktık Belediyespor ile. Olimpiyat'ın her zaman ki rüzgarı dostluk edecekti, maçı izleyenlere ve sahada oynayanlara. İstanbul yazdan kalan son esintilerin tadını çıkarıyordu. 5. haftaya girilirken, bu maç bu sezon Olimpiyat'ta ki 2. maçmız oluyordu. Ordu'dan daha çok Olimpiyat'ta oynama gibi değişik bir durum vardı ortada. İstanbul'da yaşayan hemşehrilerimiz çok şanslılar bu konuda. Ama bu maçta bu fırsatı değerlendiremedik pek taraftar bazında. Stadyumda taş çatlasa 4 bin 5 bin civarında Ordulu vardı, ki maçın cumartesi olması bu sayının düşük kalmasını çok etkiledi. 6. Haftaya kadar hiç bir maçımız pazar gününe denk gelmemeyişi ve gelmeyeceği nasıl açıklanabilir, saçma.
Geçen maçtan farklı olarak bu maçta İbrahim Kaş'ı direk ilk 11'de gördük. Yerinde sırıtmadı diyelim bu maçta. Geçen maçın yıldızı Atila, bu maçın hayal kırıklığı oldu. Maça iki takımda birbirini tartarak girdi. Genel itibariyle ortada geçen maçta, topu daha çok tuıtmak isteyen taraf Belediyespor oldu. Biz maçın genelinde rakibi üzerimize çekip kontralarla golu aradık. İlk 15 dakikalık ısınma sürecinden sonra sağ kanattan bindirmelerimiz başladı, heyecanladığımız pozisyonlarda... 21. dakikada ise Belediyespor'da Ekrem direk kırmızı kartla oyundan atıldı. 5 haftada rakiplerimizin gördüğü 3. kırmızı kart bu. Ve biz bu kırmızı kartları hiç sevmiyoruz. Niye acaba? Var bir sıkıntı. Şahsi fikrimdir o pozisyonda kırmızı ağır karar oldu, Stancu'yu yakalayabilecek oyuncular vardı yanında.. Geçen hafta Kayserispor'dan Ertuğrul'u attıran Stancu bu maçtada Ekrem'i oyundan attırarak takıma bu yönde önemli katkılar sağladı.
Kırımızı karttan önce başlayan baskımız kırmızı karttan sonra ayrı bir özgüvenle devam etti. Sol kanatı hiç değerlendiremezken atakların tümünün Umbides'in kanadından geliştiriyorduk. Etkili de oluyorduk üstelik. 33. dakikada oyun bizim adımıza olumsuz bir şekilde döndü. Bu dakikada Miguel Garcia sakatlanarak yerini Ferhat'a bıraktı. Sağ kanattan gelişen ataklarımızın başlangıcı olan Garcia'nın oyundan çıkması atak sıklığımızda azalttı. Yerine giren Ferhat ileriye yardım etmeyince pozisyon alternatiflerimiz azaldı, kalmadı. Ayrıca Belediyespor'un hızlı ileri hattına karşı çok etkisiz kaldı Ferhat. Günün bir diğer hayal kırıklığıydı. Garcia'nun durumu önemli, umarız sıkıntılı bir sakatlık söz konusu değildir.
Devreyi golsüz bitirdik, ama 2. yarıdan umutluyduk. Çünkü takım ilk yarıda kötü değildi ve 2. yarıda bir gol sıkıştırabileceğimize inanıyorduk. Golü sıkıştırdık ama öncesinde gol yiyerek maalesef. 2. yarı başladığında sahada çok farklı bir Orduspor vardı. Roller değişmiş, sanki sahada 10 kişi oynayan bizmişiz gibi bir oyun vardı. İlk yarıda ki oyunuyla parmak ısırtan Umbides sahada tel tel dökülmeye başlıyor yorgunluktan. Sol kanat işlemiyor. Atila ve devşirme Hasan Kabze maç boyunca etkisiz kalıyorlardı, bu durumda gol atabilme umudumuzun yavaş yavaş kaybolmasına neden oluyorduk. Cuper Umbides ve Hasan'a çok dayandı. Garcia'nın sakatlanıp çıkmasıyla açılan yabancı kontenjanında Monje daha önce kullanılabilrdi. Golü yedik ama 1 dakika sonra Monje'nin ilk topla buluşması ve yaptığı asistle skoru 1:1'e getirdik. Stancu bugün birşeyler yapmaya çalıştı ve golünüde attı.
1:1'den sonra oyunda bizim adımıza bir kıpırdanma olmadı. Belki golden sonra bir gaza gelme sürecimiz olur dedik ama bugün 1 puan dışında neyi beklediysek olmadı diyebilirim. Kötü oynayabiliriz ama kötüyken de bir şekilde 1 puan alabildiysek fazla birşey kaybetmedik demektir. Maça dair can sıkıcı tek durum Garcia'nın maça devam edememesiydi. Umarız Galatasaray maçında sahada olabilir...
Eğer Cimbom da 10 kişi kalmazsa beşler bizi hocam..
YanıtlaSilKemal
Atila'nın ilk maçtaki olağanüstü performansından dolayı ondan beklenilen performans da tavan yaptı.
YanıtlaSilGolde hatası vardı ama maçı stadtan izleyen biri olarak söylemek istediklerim var. Yaptıı birkaç orta dağlara taşlara gitti ama televizyondan izlerken görünmeyen şeyler var. Atila hemen hemen her atakta hücuma destek verdi. Yaptığı koşularla Hasan'ın çok daha rahat oynamasını sağladı. Çok iyi kestiği en az üç orta hatırlıyorum ama yediğimiz goldeki hatasından dolayı ve yaptığı birkaç ortadan dolayı aşırı kötü olduğunu söylemek haksızlık olur. Emre Özkan ve Selçuk Şahin'i gözümün önünü getirdiğim zaman Atila'yı onlarla aynı yere koyamam. Zamanla çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Genel olarak söyleyeceimiz tek şey ise İBB nin bugün kazanmayı bizden daha çok istediği. 70 dakika 10 kişi oynayan bir takımdan son 10 dakika baskı yiyorsak, kendi yarı alanımızdan çıkamıyorsak oturup bunun müzakeresi yapılmalı.
Olumlu yaptığımız çok şey var. Ama o şeyleri maçın geneline yayamadığımız için birşeyler hep eksik kalıyor.
Kayseri maçı için birşey demedik diyemedik ancak 2 hafta arka arkaya rakip ilk çeyrekte 10 kişi kalıyor ve biz geri kalan bölümde oyun düzenimizde en ufak değişiklik yapmadan, bu durumdan faydalanamadan maça devam ediyoruz. Çok mu şey istiyoruz bilmiyorum ama her sezon bir kaç maçımızı rahat izlesek n'olur ?
YanıtlaSilEleştirmenin yanında tavsiyeler de sunmak isteriz ama onu yaparsak bu yazıları kaleme alan arkadaşlarımıza saygısızlık olur :) Hep takipteyiz. Klavyenize sağlık arkadaşlar. Doğu sınırımız Iğdır'dan selamlar...
Suat Hoca
Suat Hoca'm merhaba,
SilOlumlu veya olumsuz herkesin eleştiri yapması bizleri mutlu eder. Biz bize göre olanları yazıyoruz. O yüzden farklı görüşler, eleştiriler, öneriler bizim için çok değerli.
Olumlu olumsuz eleştirileri bekliyoruz :)
Gayet tabi yazıcaz İbrahim kardeşim. Ben sizleri takipte olduğumu hatırlatmak istedim :) Iğdır'da bizi sokakta gören ORDUSPOR iyi gidiyor diye başlıyor muhabbete ve biz bu durumdan dolayı ziyadesiyle mutluyuz :) Daha da iyi olucaz İNŞALLAH. Selamlar...
Sil10 kişi kalan takımların dirençleri her geçen dakika daha da artar. Biz zaten sahaya çıkabileceğimiz en iyi şekilde çıkmışız. Hasan Kabze, Barral ve Stancu ile 3 forvet ile yer alıyoruz sahada... Gol gecikince, biz de kötü oynayınca İstanbul Belediye maç içinde psikolojik olarak üstünlüğü ele aldı. Golü de gördük kalemizde ama allahtan çok fazla etkisine girmeden karşılık verdik. Bu tarz maçların psikolojisi başkadır. Kötü oynamıyoruz ama bazı noktalarda tam isabet sağlayamayınca birşeyler havada kalıyor.
YanıtlaSilKayseri ve İbb ye karşı 11 e 11 oynasaydık eminimki çok daha iyi ffutbol oynardık. Rakibin eksik kalmasının verdiği rahatlık yada eksik takıma karşı üstün olmaya çalışma psikolojisi bizi biraz bu hallere soktu.
Hücumda olsun defansda olsun oldukça komplike bir takımız. Kayseri ve İBB maçlarının ilk 20 dakikasında oynadıımız futbolu maçın geneline yayarsak Ordu!da nağmaluluğunzu devam ettiririz.
*Ferhat'ı gördükten sonra Allah Garcia'ya zeval vermesin dedim,
YanıtlaSil*Barral yerine Hasan çıkmalıydı ama sanırım sarı kart sınırından dolayı Cuper Barral'ı çıkardı.
*İbrahim Kaş çok ağır hareket edeb güven vermeyen bir isim. Gs'ye karşı falan olmaz İbrahim ile.
Stancuyyu siz de eleştirdiniz ama en çok mücadele eden futbolcumuz.
*Atila bugün kötü olmasına rağmen çok iyiydi. (Dediğimi anlayın artık)
*Son olarak, Fornezzi senin taşşaklarını kim yesin karar veremedim ama Allah senşi bu takıma bulup getirenden razı olsun.