26 yıllık özleme son veren kadromuzun en önemli isimlerinden biriydi Ali Çamdalı.. O sezon gösterdiği performans onun Süper Lig kadrosunda yer almasını sağladı. Kadronun bir parçası olmak bir tarafa Süper Ligde geride kalan 1.5 sezonda takımın deyim yerindeyse herşeyi oldu. Orduspor'da üçüncü sezonunu geçiren takım kaptanımız Ali Çamdalı ile çok güzel bir söyleşi gerçekleştirdik..
D.A.G: Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğin için çok teşekkür ederiz Kaptan. Bu sezon Orduspor’da üçüncü Türkiye’de ise altıncı sezonun. Klasik soruyla başlayalım. Ali Çamdalı kimdir, taraftarın sahada gördüğü mütevazi Ali dışında Orduspor taraftarının bilmediği yönleri nedir?
Ali Çamdalı : Söylediğin gibi Türkiyede 6. Ordusporda 3. sezonum. Almanya’da doğup büyüdüm. İlk transferim Türkiye’de Kayserispor’a oldu. Ardından K. Erciyesspor, sonrasında Kocaelispor ve şu anda da Orduspor'dayım. Ali Çamdalı işini yapmayı seven, sevgiyle işine bağımlı olan, karşısında kim olursa olsun sahada her şeyini veren, vicdanen rahat bir şekilde evine gitmeyi seven bir adam. En önemlisi de bu benim için.
D.A.G: Biraz eskiye gittiğimiz zaman Türkiye’ye geliş sürecinin oldukça karışık olduğunu görüyoruz. O dönemler Fenerbahçe ve Beşiktaş ile adın bolca yazılmış, daha sonra Fenerbahçe ile sözleşme imzaladığın basında yer almıştı. Fakat sonrasında Kayserispor’a imza attın ve Türkiye kariyerin Kayserispor’da başladı. O süreçten bahsedebilir misin bize? Fenerbahçe’ye transferin neden gerçekleşmedi mesela?
Ali Çamdalı : Fenerbahçeyle bir görüşmemiz vardı, anlaştık gibi görünüyordu fakat son anda menejerden dolayı bir pürüz çıkınca bu transfer gerçekleşmedi. Daha sonra Kayserispor’dan teklif gelince kabul ettim Türkiye kariyerim Kayserispor'da başladı.
D.A.G: 23 yaşında Türkiye’ye belki çok daha farklı umutlarla geldin ama Kayserispor’da arzu ettiğin şansı bulamadın. Sonrasında Bank Asya’da Erciyesspor ile iyi bir sezon geçirdikten sonra Kocaelispor’a transfer oldun. Kocaelispor’da oynadığın sezonun da çok iyi geçmediğini görüyoruz. O süreçten biraz bahsedebilir misin? Hayal kırıklıkların oldu mu, keşke dediğin zamanlar?
Ali Çamdalı : Benim aslında futbol hayatım Orduspor’da başladı. Kayserispor’a gittim fırsat bulamadım, K. Erciyesspor’da iyi bir sezon geçirdim 30 maç oynayıp 5 gol attım. Ondan sonra Kocaelispor’a geçtim lisansım çıkmadı ve bu nedenle yarım sezon futbol oynayamadım. Kocaelispor benim için büyük hayal kırıklığı oldu. Kocaelispor'da geçirdiğim 1 yıl, unutmak istediğim yıldı. Orduspor’da benim için bir başlangıç oldu aslında. Bank Asya’da süper bir sezon geçirdik ve Süper Lig’e çıktık. İstikrarlı bir şekilde de 2 yıldır burada devam ediyoruz. Söylediğim gibi benim için futbol hayatım Orduspor’da başladı.
D.A.G: Kayseri ve Kocaeli’de geçen sezonların ardından Orduspor’a transfer oldun. Orduspor’a transfer sürecinden bahseder misin? Ordu’ya gelirken beklentilerin nelerdi?
Ali Çamdalı : O da enteresan bir şekilde oldu aslında. Futbolda transfer, hocalar tanıdıkları futbolculardan referans alırlar ve olumlu bir referans alırlarsa transfer gerçekleşir. Orduspor’da oynayan arkadaşlar da sürekli beni arıyordu seni Orduspor istiyor diye. Evren Turan ve bir çok futbolcu aradı Orduspor seni istiyor diye ama uzun bir süre kulüpten birisi irtibata geçmedi benimle. Sonra aradan zaman geçti, Uğur Hoca Kocaelispor’daki hocam Cihat Arslan’la görüşüp olumlu referans alınca transferim gerçekleşti.
D.A.G: İlk ikiden Süper Lige çıkabileceğimiz bir ligde Play Off’dan Süper Lige çıkmayı başardık. Taraftar ve takım açısından çok fazla duyguyu bir arada yaşadığımız bir sezon oldu. Taraftar ve takım olarak umudumuzu kaybetmişken reaksiyon gösterdiğimiz ve lige yeniden bağlandığımız zamanlar oldu. Senin açından kırılma anlarımız nelerdi?
Ali Çamdalı : Uğur Hoca’nın da katkısı büyüktü bizim üzerimizde ama Uğur Hoca’nın bırakıp Metin Diyadin’in gelmesi takıma ayrı bir hava yaşatmış olabilir. Bu olay takımdaki herkesi yeniden ateşledi.
D.A.G: Gelelim 29 Mayıs gecesine.. O gecenin bizim için ayrı bir önemi var. Belki çok daha büyük başarılar göreceğiz ama o gece dökülen sevinç gözyaşlarının ayrı bir yeri olacak bizde. O geceye dair neler söylemek istersin? Takımda nasıl bir psikoloji hakimdi, soyunma odasında neler konuşuldu, maç öncesi, sonrası?
Ali Çamdalı : İnanmak gerçekten zor oldu. Üzerinden bir kaç gün geçtikten sonra ne elde ettiğimizi tam olarak anlayabildik. O an zaten herkes kendinden geçmiş bir vaziyette mutluluk gözyaşlarıyla yere yığılmıştı. Soyunma odasında sadece bir maçı kazanmışız gibi bir hava vardı. Ne olduğunu farkedememiştik. Daha sonra ilerleyen saatlerde her şey daha net ortaya çıktı.
D.A.G: O sezona dönünce Ali Çamdalı denilince bizim aklımıza gelen bir isim var, Murat Akın. Murat Akın ile sezon boyunca çok iyi bir ikili oluşturdunuz ve o sezon sahaya yansıttığımız güzel futbolun başlıca sebeplerinden biriydiniz. Murat Akın hakkında neler söylemek istersin?
Ali Çamdalı : Murat Akın’ın da katkısı büyüktü lige çıkmamızda. İyi bir ikili oluşturmuştuk. Emrullah kardeşiminde katkısı büyüktü bize. Emrullah bizim dinamomuzdu, arkamızda pis işleri o yapıyordu. O sezon takım olarak herkes elinden gelenin fazlasını vermişti. Murat Akın daha sonra Kasımpaşaspor’da da şampiyonluk yaşadı. Ama kısmet olmadı ona Süper lig’de oynamak. Antalyaspor’da da fırsat bulamadı. Şimdi Uğur hoca’yla birlikte Konyaspor’da yeni hedefler peşindeler. İnşallah artık orda kalır ve Konyaspor ile süper lige çıkarlar. Buradan da kendisine başarılar diliyorum.
D.A.G: Orduspor kariyerin boyunca üç farklı hocayla çalıştın. Uğur Hoca, Metin Hoca ve Hector Cuper’i birer cümleyle tanımlayacak olursan neler söylersin?
Ali Çamdalı : Metin Diyadin ve Uğur Tütüneker’in yapıları birbirine benziyor. İkisi de çok hırslı ve agresif futbol oynatmayı, pres futbolunu seven yapıya sahipler. Hector Cuper ise taktiksel anlamda çok önemli bir hoca.
D.A.G: Geçtiğimiz sezona dönecek olursak, ligin yeni takımlarından biri olmamıza rağmen çok iyi bir başlangıç yaptık. Fakat sonrasında her şey yerle bir oldu ve ilk yarının son haftalarını çok sıkıntılı geçirdik. O süreçten bahsedebilir misin?
Ali Çamdalı : Bu seneyle hemen hemen aynı neredeyse. 11 hafta iyi bir şekilde gittik. Ondan sonra bir düşüş yaşadık. Bu sene de gerçekten aynısı oldu. Bir nevi Dejavu yaşadık. Sakatlıkların ve cezalıların üst üste gelmesi, zor bir fikstüre girmemiz 2011-2012 sezonunun ilk yarısının son haftaları bizim için sıkıntılı geçti. İlk başta sizi kimse kaale almıyo fakat 11 haftayı iyi bir şekilde geçirdikten sonra bakıyorsunuz ki rakip sizi daha çok önemsiyor. Önlem almaya başlıyorlar, farklı motive oluyorlar, bunlar da sebepler arasında yer alıyor.
D.A.G: Yaşanılan kaosun bir neticesi olarak Metin Hocayla yollarımız ayrıldı ve Hector Cuper geldi. Öncelikle sormak istediğim şey, Metin Hoca’nın gidişinden sonra Başkan Nedim Türkmen sizlerle bir toplantı yaptı ve bu konuda takımın görüşlerini aldı. Bu durumla ilgili ne söylemek istersin?
Ali Çamdalı : O da farklı bir olay oldu. Türkiye’de daha önce gerçekleşmemiş bir olaydı. Başkan bize sordu ne düşünüyorsunuz diye. Aslında başkanımız tamamen tersini yaptı. Biz yabancı hocanın bu süreçte adaptasyon sorunu yaşayacağını düşündüğümüz için bireysel olarak çoğunluğumuz yerli hoca tercihini kullandık. Başkan tersine gitti ve Hector Cuper’i getirdi ve onun da mayası tuttu.
D.A.G: Sonrasında ulusal basında geyikler dönerken Cuper Ordu’ya geldi. Metin Hoca’nın gidişinden sonra takımın Cuper gibi bir hoca beklentisi olduğunu düşünmüyorum. Cuper’in gelecek olması takımda nasıl bir hava yarattı?
Ali Çamdalı : Ben açıkçası ilk başta inanmadım Hector Cuper’in geldiğine. Görmeden inanmak istemedim. Tabi ki büyük bir isim. Zaten kendisi Fenerbahçe maçından bir gün önce geldi ve ertesi gün takımın başında maça çıktı. O gelene kadar biz yardımcıları Fantaguzzi ve Angel ile çalıştık. Angel ve Fantaguzzi buradayken de hala beklemiyordum Cuper'in geleceğini. Bir pürüz olduğunu düşündüm. Fenerbahçe maçına kendisi gelince tabi ki farklı bir hava yaşadık.
D.A.G: Yabancı bir hoca, yabancı bir teknik ekibin gelmesi ile birçok şeyin değiştiğini düşünüyorum. Takım bu duruma çok çabuk adaptasyon sağlayabildi mi ? Hector Cuper ve ekibinin gelişiyle birlikte göze çarpan en önemli değişiklikler nelerdi ?
Ali Çamdalı : Adaptasyonla ilgili bir sıkıntı yaşamadık. Herkes hırslıydı ve başarıya aç futbolculara sahiptik. O yüzden de takım olarak bir sıkıntı yaşamadık. Hector Cuper geldikten sonra göze çarpan en önemli özelliğimiz ise kolay kolay gol yemememiz ve tam bir iç saha takımı olmamız oldu.
D.A.G: Geçtiğimiz sezon takım kaptanlarından biriydin. Bu sezon takımın 1. Kaptanısın. Bu durum senin üzerinde olumlu veya olumsuz bir baskı yaratıyor mu?
Ali Çamdalı : Kaptan olmam benim üzerimde olumlu veya olumsuz herhangi bir baskı oluşturmuyor. Ben kaptan olmasam da sorumluluk alıyorum. Kaptan olsam da sorumluluk alırım.
D.A.G: Takımdaki en’leri merak ediyoruz kaptan. Mesela en çok konuşan, en çok çalışan, en tembel, en şık giyinen, en kötü giyinen, en abartan, en cimri, en bonkör diye bir liste yapacak olursan ilk hangi isimler gelir aklına?
Ali Çamdalı : En çok konuşan Abdulkadir,
En çok çalışan Herkes çok çalışıyor. Aşırı derecede göze batan yok aslında,
En tembel Ferhat Çökmüş
En şık giyinen Hasan Kabze
En kötü giyinen Atila Turan
En abartan Abdulkadir
En cimri Ferhat Çökmüş
En bonkör Hasan Kabze
D.A.G: Oynadığın mevki itibariyle veya genel olarak en beğendiğin veya kendine örnek aldığın futbolcu kim?
Ali Çamdalı : İdol aldığım futbolcu yok ama beğendiğim futbolcular var. Real Madrid’den Xabi Alonso, Chelsea’den Ramires beğendiğim oyuncular. Türkiye’de çok iyi ön liberolar da var. Mesela Selçuk İnan’ı çok beğeniyorum. Defansif özelliği biraz daha yüksek olan Mehmet Topal da iyi futbolcu.
D.A.G: Geriye dönüp baktığında seni en çok üzen maç ve sevindiren maçlar hangileriydi. Performans olarak da bakacak olursak çok kötü oynadım dediğin yada en iyi oynadığım maç buydu dediğin maçlar hangileriydi mesela?
Ali Çamdalı : En çok sevindiğim maç kuşkusuz Gaziantep B.Belediyespor’u 1-0 yenip süperliğe çıktığımız maç.
En çok üzüldüğüm maç bu sezon kendi sahamızda 1-1 berabere kaldığımız Antalyaspor maçı.
En iyi oynadığım maç bu sezon deplasmanda oynadığımız Bursaspor maçı.
En kötü oynadığım maç kesinlikle vardır ama bariz hata yapıp takımı mağlup duruma düşürdüğüm maçları düşünüyorum ama şu an hatırlayamadım. İlerleyen dakikalarda aklıma gelirse söylerim.
D.A.G: Geride kalan kariyerine baktığımız zaman kariyerinin en olgun zamanlarında olduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonrası için kendine koyduğun bir hedef var mı? Orduspor takım kaptanı olarak Orduspor’un hedeflerinin bir parçası olmak mı istersin yoksa kafanda belirlediğin farklı yollar var mı?
Ali Çamdalı : Ben bu seviyeye Orduspor’da yükseldim. Bu sene sözleşmem bitiyor. Tabi Orduspor’un benimle ilgili planları nedir bilmiyorum ama ben de burada kalıp Orduspor’daki projelerin bir parçası olmak istiyorum. İlk tercihim her zaman Orduspor’da kalmaktan yanadır. Alıştık artık Ordu’ya da. Düzenimizi de kurduk. Çocuklarım ve eşim de burada. Bakacağız ilerleyen zamanlar ne gösterecek.
D.A.G: Geçtiğimiz sezon ve bu sezona baktığımız zaman Hector Cuper’in seninle ilgili birçok demeci var ve senden oldukça memnun. Verdiğim görevi tam anlamıyla yapan isimlerin en başında geliyor dediğini hatırlıyoruz mesela yakın zamanda. Hector Cuper ile aranızda güçlü bir bağ olduğu malum. Bu durum hakkında neler söylemek istersin ?
Ali Çamdalı : Tabi bu sözler onur verici gurur verici benim için. Elimden geldiği kadarıyla, onun bize idmanda aşıladığı idman metodlarını sahaya yansıtmaya çalışıyorum ben. Bu konuda onu memnun edebiliyorsam ne mutlu bana.
D.A.G: Geçtiğimiz sezonun sonunda oynanan Spor Toto Kupasında birkaç karşılaşmada stoper olarak görev yapmıştın ve biz bu duruma çok şaşırmıştık. Takımda bu mevkide oynayabilecek isimler olmasına rağmen bu sezon ilk üç hafta ve sonraki süreçte zaman zaman stoper mevkiinde oynadın ve oldukça iyi bir performans ortaya koydun. Kariyerinde daha önce bu mevkide oynamış mıydın yoksa Hector Cuper’in seni orda denemesi sonucu mu durum ortaya çıktı? Bu durum hakkında neler söylemek istersin. Stoper mevkiinde oynarken kendini rahat hissediyor musun?
Ali Çamdalı : Altyapıdayken stoper oynamıştım ama kısa sürmüştü. Geçen sene, bu senenin hazırlığını yapmış H.Cuper bize söylemeden. Şaka tabi ki ama nerede görev verilirse o bölgede elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Cuper’le aramızda stoper oynadığımla alakalı bir diyalog geçmedi. Ben orta sahada oynamayı biraz daha çok seviyorum. Kendisi böyle bir şey söyleyince biz de seve seve kabul ettik. Ortasahada oynamak daha zordur. Savunmada da zorluklar var ama defansta oynamak bir nevi biraz daha rahattır.
D.A.G: Bu sezona gelecek olursak, çok iyi bir başlangıç yaptık. Fakat Galatasaray maçından sonra takımda kademeli olarak bir düşüş gözlemledik ve deyim yerindeyse ilk yarı imdadımıza yetişti. Lige çok iyi başlamış olmamıza rağmen takımın sonrasında yaşanan düşüşün nedenleri nelerdi. İlk yarının genel bir değerlendirmesini yapacak olursan neler söylemek istersin.
Ali Çamdalı : Zor bir fikstüre girdik. Fenerbahçe, Trabzonspor, Kasımpaşaspor, Bursaspor, Antalyaspor derken bir düşüş gösterdik. Zaten bu takımlar ilk 5’te olan takımlar. Tabi bu maçlardan puanlar almamız gerekiyordu. Bence çok iyi bir Trabzonspor maçı oynadık ama hak etmediğimiz bir şekilde yenildik. İçerde Antalyaspor maçı da öyle. Eksiklikler ve cezalılar da bizi etkiledi. Mesela Barral uzun bir sakatlık dönemi yaşadı. Bizi çok etkiledi..
D.A.G: Başkanımız Nedim Türkmen’in dile getirdiği hedefler var. Bu sezon için Avrupa, 5 yıl içinde de Süper Lig şampiyonluğu.. Orduspor takım kaptanı olarak bu hedefler hakkında neler söylemek istersin?
Ali Çamdalı : Realist bakıldığında yapılabilecek şeyler bunlar. Her sene de kulüp olarak bir ilerleme gösteriyoruz. Kurumsallaşma, tesisleşme açısından baya bir yol kattettik. Mesela tesislerimiz 5 yıldızlı otel rahatlığında. Türkiye’de çoğu kulüpte yok böyle tesisler. Üzerine koymaya devam ettiğimiz sürece bu hedeflere her geçen daha fazla yaklaşacağız.
D.A.G: 3 yıldır Ordu’da yaşıyorsun. Yoğun bir tempoda geçiyor günleriniz ama Ordu’daki sosyal yaşamın hakkında neler söylemek istersin. Günlerin nasıl geçiyor, Ordu’da en beğendiğin yer, sevdiğin yemekler nelerdir mesela?
Ali Çamdalı : Ordudaki tek sıkıntımız bu. Çok büyük imkanlarımız yok. En sevdiğim yer Derin Balık. Orada balık yemeyi çok seviyorum. Balık yemeye de Ordu’da alıştım. Normalde balık yiyen bir insan değildim. Derin Balık’ta buğlamayı çok seviyorum. Mado geldi. Oturup da çay içebileceğimiz bir yer var artık. Dediğim gibi sosyal faaliyetler biraz kısıtlı Ordu’da. Ama alıştık artık bu duruma. Evden eve arkadaşlara ziyarete. Bir de Burger King’e gidiyorum.
D.A.G: Orduspor taraftarının yıllardır gelenek haline getirdiği bir şey var. Maç öncesi takım stada az bir mesafe kala yolda karşılanıyor ve taraftar stada kadar takıma eşlik ediyor. Anladığımız kadarıyla yabancı futbolcularımızın da bu durum çok hoşlarına gitti. Bu gelenek hakkında ne söylemek istersin. Maç öncesi yapılan bu karşılama takıma nasıl bir etki sağlıyor?
Ali Çamdalı : Ben 3 seneden beri buradayım hala tüylerim diken diken oluyor her karşılamada. Kesinlikle bizim için itici bir güç oluyor.
D.A.G: Röportajın sonlarına geliyoruz artık. Bir soru da bizden soralım. Geçtiğimiz sezon umutlarımızı yitirdiğimiz bir anda blog ekibi olarak bütün takıma mektup yazmıştık ve bu mektupları Kütahya’da Tavşanlı Linyit maçı öncesi otelde takıma dağıtmıştık. O mektubu hatırlıyor musun? Mektuplarda bir şehrin hayallerinden bahsetmiştik sizlere. Bu gibi ufak şeylerin takıma artı motivasyon sağladığına inanıyor musun? Neler söylemek istersin?
Ali Çamdalı : Evet çok iyi hatırlıyorum o mektubu. Odalara kapıların altından atmıştınız. Ben gerçekten duygulanmıştım. O dönem bizim için çok kötü bir dönemdi. Bir türlü galip gelemiyorduk. Belki o virajı almamızın sağlayan sebeplerden birisidir. Büyük bir jest yapmıştınız takıma. Buradan da yine çok teşekkür ederim.
D.A.G: Yabancı futbolcularımız sosyal medyayı (twitter) oldukça etkin bir şekilde kullanıyor ve doğrusunu söylemek gerekirse bu durum Orduspor taraftarının oldukça hoşuna gidiyor. Fakat yerli futbolcularımızın bu konuda çok etkin olduğunu söyleyemeyiz. Ordu küçük bir şehir ve taraftar, takım iç içe. O yüzden sizlerin de sosyal medyayı kullanarak taraftar ile birebir diyalog halinde olmanız, maç öncesi ve sonrası duygularınızı dile getirmeniz bizleri mutlu eder. Bu durum hakkında neler söylemek istersin Kaptan?
Ali Çamdalı : Biraz alışkanlık haline getirmemiz lazım. Ben de yeni yeni girdim bu şeylere ama dediğim gibi fırsat buldukça ben de bir şeyler twitlemeye çalışıyorum. Bu daha fazla olabilir mi kesinlikle olabilir. Ama biraz daha zaman tanıyın bana. Bu konuda yerli futbolcular olarak sınıfta kaldığımızı söyleyebilirim.
D.A.G: 29 Mayıs gecesi Süper Lige çıkıp 26 yıllık hasrete son veren kadronun en önemli isimlerinden biriydin. Bize o mutluluğu yaşatan kadronun her bireyi bizim için çok değerli ama birkaç isimin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var ve sen de o isimlerden birisin Kaptan. Ortaya koyduğumuz hedefler doğrultusunda senin de bu takımın bir parçası olmandan dolayı çok mutluyuz. Son olarak Orduspor taraftarlarına neler söylemek istersin?
Ali Çamdalı : Ben açıkçası bu sene, Bank Asya’daki ve geçen seneki taraftarımızdan aldığımız desteği göremiyorum. Tabi bunun çeşitli sebepleri olabilir. Maddi sebepleri de olabilir ama desteklerini esirgemesinler. Biz gerçekten büyük takımların korkulu rüyası olduk. Orduspor deplasmanı gerçekten çok zor bir deplasman. Bunun temel sebeplerinden birisi taraftarın desteğiydi. Bizi desteklerinden mahrum bırakmasınlar.
DAG: Samimi cevapların için teşekkür ederiz Kaptan. Zorlu bir süreçten geçiyoruz ama tekrardan ayağa kalkıp yolumuza emin adımlarla yürüyeceğimize olan inancımız tam. Takımın tekrardan yükselişe geçeceğini ve sezon başındaki olumlu futboluna döneceğine düşünüyoruz. Umarız bundan sonraki süreçte daha olumlu sonuçlar alırız.
Ali Çamdalı : Ben de teşekkür ederim. İnşallah hep beraber bu olumsuz süreci el ele atlatacağız. Taraftarımız bize güvensin ve desteğini esirgemesin.
Çok keyifli bir röportaj olmuş. Ellerinize sağlık. Bu röportajların devamını bkliyoruz. Kaptanın dediği gibi umarım kötü gidişata son veririz.
YanıtlaSilPazubant çok yakışıyor sana kaptan. Sana ve takımımıza inanıyoruz. Bu zor günleri atlatacağız.
YanıtlaSilElinize sağlık.
YanıtlaSilgüzel yazı
YanıtlaSil