Cevabı çok basit be hocam. Herkes söyler ya, futbol basit bir oyundur diye evet tamda budur futbol. Gerçi bize ne hacet sana futbolu sormak ama bence biraz olsun hatırlatmakta fayda var.
Ligin 2. yarısı başladığından beri bu takım futbol falan oynamıyor. Uğur Hoca ise kenarda kendisinin yapması gereken şeyleri yapmıyor. İlk yarıda takım olma ruhuyla ve başladığımız gaz
ile beraber çok iyi maçlar çıkardık ama saha kenarında duran hoca takımın kötü gittiği anlarda kendini hissettirebilmeli. Uğur Hoca kulübedeyken ben tribünde hoca bişey yapar olayı döndürürüz tersine diyemiyorum. Hoca dediğin o kulübenin hakkını verebilmeli dimi hocam ?
İlk yarıda Güngören maçında Muarem gol attıktan sonra sahaya dalıp onun kucağına atlayan hoca mı hala takımın başındaki ? Uğur hocada ne ruh kalmış, ne heyecan... Tavşanlı maçından sonra giden 3 puan ile maselef ruhunuda teslim etmiş.
Bu haftaki maç, Güngören maçını hatırlattı. İki maçta da saha kenarında oyuna müdahele edebilecek bir hocamız olsaydı 3 puan ile ayrılabilirdik. Güngören'de takım 35 dk yerlerde süründü ama oyuna müdahele etmeyi 82. dk'da yediği golden sonraya bıraktı. Biraz oyuna hakim olsaydı oynanan kötü futbola rağmen 3 puan ile dönerdik. Kartalspor maçında 2-0'dan sonra hadi diyelim fazla zaman olmadı ama 2-1 sonra oyuna müdahele edebilmeli bir hoca. Herşeyi geçtim maç 2-2 olmuş ve önünde koca bir 20 dk var. Bu noktadan sonra bile yapacağı 2 hamleyle maçın gidişatını değiştirebilecekken önce 5 dk sonra Kostovski'yi sonra ise maçın bitmesine az bir zaman kala Ahmet Kuru'yu oyuna alıyor hocamız. Kusura bakmasın ama 2-2 olduktan sonra o dakika içinde oyuna müdahele etmeyen benim gözümde hoca falan değildir.
Güngören maçından sonra ; '' Takım anlamadığım bir şekilde geriye yaslandı'' dedi. Anlayıp müdahale etmesi gereken kendisiydi halbuki.
Mersin maçından sonra ; '' İlk 2 olmazsa bunun 3 4 5 6'sı var'' dedi. HELAL OLSUN!
Kartalspor maçından sonra ise yine klasik açıklamalar, aynı cümleler...
Bu takım tam anlamıyla takım olduğu için bu noktaya kadar gelebildi. Uğur hoca da bulunulan bu konum içerisinde pay sahibidir fakat tam anlamıyla oturduğu koltuğun hakkını artık verdiğini söyleyemeyiz.
Bu noktadan sonra malesef ki takımı ayağa kaldıracak yada tam anlamıyla çöküşe götürecek kişi de kendisidir. Bu noktadan sonra gitse veya kalsa ne olur bilmiyorum ama en azından bizim inandığımız kadar inanıp o inancı takıma aşılamakla başlayabilir bence olaya. Çok çok ahım şahım bir hoca olmasını gerektirecek bir durum yok artık. Futbol ne gerektiriyorsa onu yapsın sadece. Ama yapsın, yapabilsin.
Çok daha fazla şey yazabilirim ama sezon başında verdiği sözü unutmasın diyorum sadece. Bu haftalarda kendisi çok işallah maşalllahlı konuşmaya başladı. İşallah çıkacağız süper lige yerine sezon başındaki gibi ADAM GİBİ çıkacağız desin, kendine güvensin!
Ligin 2. yarısı başladığından beri bu takım futbol falan oynamıyor. Uğur Hoca ise kenarda kendisinin yapması gereken şeyleri yapmıyor. İlk yarıda takım olma ruhuyla ve başladığımız gaz
ile beraber çok iyi maçlar çıkardık ama saha kenarında duran hoca takımın kötü gittiği anlarda kendini hissettirebilmeli. Uğur Hoca kulübedeyken ben tribünde hoca bişey yapar olayı döndürürüz tersine diyemiyorum. Hoca dediğin o kulübenin hakkını verebilmeli dimi hocam ?
İlk yarıda Güngören maçında Muarem gol attıktan sonra sahaya dalıp onun kucağına atlayan hoca mı hala takımın başındaki ? Uğur hocada ne ruh kalmış, ne heyecan... Tavşanlı maçından sonra giden 3 puan ile maselef ruhunuda teslim etmiş.
Bu haftaki maç, Güngören maçını hatırlattı. İki maçta da saha kenarında oyuna müdahele edebilecek bir hocamız olsaydı 3 puan ile ayrılabilirdik. Güngören'de takım 35 dk yerlerde süründü ama oyuna müdahele etmeyi 82. dk'da yediği golden sonraya bıraktı. Biraz oyuna hakim olsaydı oynanan kötü futbola rağmen 3 puan ile dönerdik. Kartalspor maçında 2-0'dan sonra hadi diyelim fazla zaman olmadı ama 2-1 sonra oyuna müdahele edebilmeli bir hoca. Herşeyi geçtim maç 2-2 olmuş ve önünde koca bir 20 dk var. Bu noktadan sonra bile yapacağı 2 hamleyle maçın gidişatını değiştirebilecekken önce 5 dk sonra Kostovski'yi sonra ise maçın bitmesine az bir zaman kala Ahmet Kuru'yu oyuna alıyor hocamız. Kusura bakmasın ama 2-2 olduktan sonra o dakika içinde oyuna müdahele etmeyen benim gözümde hoca falan değildir.
Güngören maçından sonra ; '' Takım anlamadığım bir şekilde geriye yaslandı'' dedi. Anlayıp müdahale etmesi gereken kendisiydi halbuki.
Mersin maçından sonra ; '' İlk 2 olmazsa bunun 3 4 5 6'sı var'' dedi. HELAL OLSUN!
Kartalspor maçından sonra ise yine klasik açıklamalar, aynı cümleler...
Bu takım tam anlamıyla takım olduğu için bu noktaya kadar gelebildi. Uğur hoca da bulunulan bu konum içerisinde pay sahibidir fakat tam anlamıyla oturduğu koltuğun hakkını artık verdiğini söyleyemeyiz.
Bu noktadan sonra malesef ki takımı ayağa kaldıracak yada tam anlamıyla çöküşe götürecek kişi de kendisidir. Bu noktadan sonra gitse veya kalsa ne olur bilmiyorum ama en azından bizim inandığımız kadar inanıp o inancı takıma aşılamakla başlayabilir bence olaya. Çok çok ahım şahım bir hoca olmasını gerektirecek bir durum yok artık. Futbol ne gerektiriyorsa onu yapsın sadece. Ama yapsın, yapabilsin.
Çok daha fazla şey yazabilirim ama sezon başında verdiği sözü unutmasın diyorum sadece. Bu haftalarda kendisi çok işallah maşalllahlı konuşmaya başladı. İşallah çıkacağız süper lige yerine sezon başındaki gibi ADAM GİBİ çıkacağız desin, kendine güvensin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...