Sezon başında ve devre arasında hiç mi hiç Play off düşüncesi içinde olmadım. Hep ilk 2'den çıkacağımızı düşündüm. Ama lig bizi bu noktaya kadar getirdi ve artık önümüzde bir Play Off süreci var. Tabi Denizli deplasmanından en az 1 puan çıkardığımız takdirde ki aksini düşünmek bile istemiyorum.
Maçı izlemedim. Ama izleyen arkadaşlarımızdan öğrendiğimiz kadarıyla pek iyi bir futbol oynamamışız. Blog ekibinden Bilsay'ı Ordu'ya gönderdik maça izlesin burda bizleri aydınlatsın diye ama maçtan sonra otobüs ile tekrardan İstanbul'a geri döndüğü çin sanırım hala kendine gelemedi : ) Maç anında sürekli onunla irtibattaydım. Golden sonraki konuşmamızda bana ; '' İbo, Kostovski golü attı. Kimse abartılı bir şekilde sevinmedi. Herkes yanındakine sarıldı usulca'' dedi. O an bi duraksadım, bişey diyemedim. Artık stres, takımın kötü futbolu, diğer olumsuzluklar falan filan derken herkes böyle bir psikolojiye büründü.
Galip geldik. Boluspor ve Erciyes de puan kaybettiği için ilk 6 yolunda Denizli'den alacağımız 1 puan dahi bize yetecek.
***
Maç hakkında Bilsay'ın söyleyeceği çok daha fazla şey vardır ama yazıyı Karşıyaka yöneticilerinin ve yardımcı teknik direktörünün maçtan önceki akşam ortamı geren tavırlarının sebebini anlayamadığımızı belirterek bitirelim. Karşıyaka ile çok iyi ilişkilerimiz var ve bu iyi ilişkiler de devam ediyor. Bank Asya'ya çıktığımız sezondan beri en iyi şekilde Kaf Kaf'lı dostları ağırladık. Bu maçta da Ordu'da olan renktaşlarımız en iyi şekilde misafirperverliklerini gösterdiler. Hangi takım gelirse gelsin, iyi şekilde ağırlamak, bir isteğiniz var mıdır diye sormak, hoşgeldin demek için yöneticilerimiz deplasman takımına ziyaret gerçekleştirirler. Bu gelen her takıma gösterilen rutin bir nezakettir. Sonuç olarak her ne yaşanırsa yaşansın, Karşıyakayla olan dostane ilişkiler baki kalacaktır. Yönetimler gelip geçicidir, kalıcı olan taraftar ve kurulan dostluklardır.
***
Son olarak, Kostovski..! Burdan çokca dile getirdim. Her ne kadar kazma da olsan, o topları kaleye sokamasan da bu takımın başarısı için canını dişine takan sayılı kişilerden birisin... Attığın gol ile bir şehrin umutlarını solacakken yeniden yeşerttin...
Hep dedik ya İNANIN diye, bizler gerçeekten İNANIYORUZ.
Sizlerden de İNANMANIZI istiyoruz.
Az kaldı, sıkalım dişimizi....
Maçı izlemedim. Ama izleyen arkadaşlarımızdan öğrendiğimiz kadarıyla pek iyi bir futbol oynamamışız. Blog ekibinden Bilsay'ı Ordu'ya gönderdik maça izlesin burda bizleri aydınlatsın diye ama maçtan sonra otobüs ile tekrardan İstanbul'a geri döndüğü çin sanırım hala kendine gelemedi : ) Maç anında sürekli onunla irtibattaydım. Golden sonraki konuşmamızda bana ; '' İbo, Kostovski golü attı. Kimse abartılı bir şekilde sevinmedi. Herkes yanındakine sarıldı usulca'' dedi. O an bi duraksadım, bişey diyemedim. Artık stres, takımın kötü futbolu, diğer olumsuzluklar falan filan derken herkes böyle bir psikolojiye büründü.
Galip geldik. Boluspor ve Erciyes de puan kaybettiği için ilk 6 yolunda Denizli'den alacağımız 1 puan dahi bize yetecek.
***
Maç hakkında Bilsay'ın söyleyeceği çok daha fazla şey vardır ama yazıyı Karşıyaka yöneticilerinin ve yardımcı teknik direktörünün maçtan önceki akşam ortamı geren tavırlarının sebebini anlayamadığımızı belirterek bitirelim. Karşıyaka ile çok iyi ilişkilerimiz var ve bu iyi ilişkiler de devam ediyor. Bank Asya'ya çıktığımız sezondan beri en iyi şekilde Kaf Kaf'lı dostları ağırladık. Bu maçta da Ordu'da olan renktaşlarımız en iyi şekilde misafirperverliklerini gösterdiler. Hangi takım gelirse gelsin, iyi şekilde ağırlamak, bir isteğiniz var mıdır diye sormak, hoşgeldin demek için yöneticilerimiz deplasman takımına ziyaret gerçekleştirirler. Bu gelen her takıma gösterilen rutin bir nezakettir. Sonuç olarak her ne yaşanırsa yaşansın, Karşıyakayla olan dostane ilişkiler baki kalacaktır. Yönetimler gelip geçicidir, kalıcı olan taraftar ve kurulan dostluklardır.
***
Son olarak, Kostovski..! Burdan çokca dile getirdim. Her ne kadar kazma da olsan, o topları kaleye sokamasan da bu takımın başarısı için canını dişine takan sayılı kişilerden birisin... Attığın gol ile bir şehrin umutlarını solacakken yeniden yeşerttin...
Hep dedik ya İNANIN diye, bizler gerçeekten İNANIYORUZ.
Sizlerden de İNANMANIZI istiyoruz.
Az kaldı, sıkalım dişimizi....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...