23 Ağustos 2011

Bogdan Stancu Orduspor'umuzda...

Yaklaşık 4 gün önce Stancu haberini vermiştik. Stancu ve Fatih Tekke'nin kendileriyle anlaştığımızı olayın sadece kulüp boyutunun kaldığından söylemiştim. Stancu konusunda bugün resmi açıklama geldi ve hem Galatasaray'ın sitesinden hem de bizim resmi sitemizden Stancu'nun Orduspor'a kiralandığı haberi duyuruldu.


Galatasaray resmi sitesinde 1 yıllık kiralık ücreti olarak Orduspor'dan 350.000 Euro alınacağı da ek olarak belirtilmiş. Bu transferin aslında biraz uzamasının nedenide kiralık mı yoksa opsiyonlu mu transfer edilecek olmasının karara bağlanmamış olmasıydı. Zaten Stancu ve menejeri Becali ile günler öncesinden her konuda anlaşılmıştı. Biz Stancu'yu kiralamanın yanı sıra Culio'daki gibi sözleşmeye opsiyon koydurmaya çalıştık ama ilk başlarda Galatasaray çok yüksek bir bonservis bedeli ile opsiyona evet demişken sonrasında opsiyondan vazgeçtiler. Sözleşmenin ayrıntılarını bilmiyoruz yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla Stancu opsiyonsuz olarak bir yıl formamızı giyecek.

Gelelim Stancu'ya eğrisiyle doğrusuyla değerlendirmeye. Ne kadar ilginç bir durum aslında. Üstünden daha 1 sene bile geçmeden tüü, kaka yerine koyulan bir futbolcu Stancu. Galatasaray'a devre arasında geldiğinde Romanya Liginin en çok gol atan futbolcusuydu ve ligi de gol kralı olarak tamamladı. Yarım devre forma giydiği bir ligde gol kralı olmasını bildi Stancu. 5 milyon Euro gibi Romanya ligine göre çok çok yüksek bir bonservis bedeliyle Galatasaray'a transfer oldu. Dile kolay yarım devre Avrupa liginde 34 maçta forma giyip 17 gol 4 asistlik bir performans ile Galatasaray'a gelmişken yarım devrede 2 yıldır yükselişte olan kariyeri görmezden gelindi ve takımdan gönderilmesine karar verildi.

Bu noktada ben Fatih Terim'in Galatasaray'ın başına geçmesini bizim adımıza şans olarak görüyorum. Fatih Terim yerine bir başkası Galatasaray'ın başında olsaydı şuan Culio kadromuzda olmazdı mesela. Culio gibi fark yaratan bir futbolcu şuan kadromuzda ise bunun Fatih Terim'in egolarına borçluyuz. Aynı şekilde Stancu konusunda da o egolar bizim lehimize çalıştı. Daha öncede dediğim gibi çoğumuz Stancu'yu Galatasaray performansıyla göz önüne alıyoruz ve burun kıvırıyoruz. Ama görmezden gelmememiz gereken bir konu var. Stancu Galatasaray'da forma giydiği çoğu karşılaşmada kendi mevkisinde oynamadı. Ve çok kötü bir sezon geçiren Galatasaray'da sonradan gelmesinden dolayı istediği gibi performans gösteremedi.

Benim için Stancu'nun Galatasaray'dan önceki performansı çok daha önemli. Galatasaray'daki yarım devrelik geçirdiği süre zarfı bizim adımıza bir şans. En azından Türkiye'ye alışma süreci yada ligi bilmemesi gibi sıkıntıları olmayacak.


Stancu'nun Romanya'daki yükselisi Unirea takımı ile başlıyor. Ciddi anlamda forma giymeye başladığı ilk takımı olan Unirea'da 2006-2008 yılları arasında 50'ye yakın maçta forma giyip 15 gol atınca Romanya'nın köklü kulüplerinden Staeau Bükreş'e transfer oluyor. Staeau forması giymeye başlamasıyla birlikte Stancu'nun yükselişi başlıyor ve Bükreş'deki ilk sezonunda 34 maçta 14 gol 8 asist gibi gayet iyi bir istatistiğe ulaşıyor ve bu performansı onu Romanya Milli Takımına taşıyor. Staeau Bükreş'de geçirdiği başarılı sezonun ardından Atletico Madrid, Celtic ve Fiorentina gibi köklü takımlar Stancu ile ciddi biçimde ilgilenseler de yüksek bonservis bedelinden dolayı Stancu konusunda geri adım atıyorlar. Nitekim Stancu Romanya'da Staeau'da 2010 - 2011 sezonuna başlıyor ve ilk sezonundaki gibi çok çok iyi başladı ve Avrupa kupaları dahil yarım devrede 34 maçta 17 gol 8 asistlik bir performans sergiledi. Nitekim sürekli yükselen ve devamlılık arz eden bu performansı onu Galatasaray'a Romanya piyasasına göre yüksek bir bonservis bedeliyle transfer olmasını sağladı. Galatasaray Stancu'yu Staeau'dan 5.6 milyon Euro'ya transfer etti. Çoğu Galatasaray'lının söylediği birşey var. Stancu asla kötü bir futbolcu değil ama hep verilen bonservis bedelinden dolayı o bedel onun ismini gölgeledi.

Stil olarak değerlendirecek olursak, Stancu bize tarz olarak da soğuk geldi. Bizim genel düşüncemiz tek forvet oynayacağımız için Makakula tarzında ayağı yere basan, sağlam bir santraforun daha etkili olabileceğini düşündük ve bu tarifimize uyabilecek Akpala tarzındaki futbolcuların etkili olabileceğini düşündük ama Stancu'da tek forvetli sistemde Anadolu takımlarında etkili olabilecek yapıda bir futbolcu. Metin Hoca'nın kafasındaki santrador tipi tam olarak yerleşik değilde 30 - 40 metrede etkili olabilecek, pres yapan, sprinter özelliği olan çabuk bir santrafor. Edgar Da Silva mesela çok daha pivot bir isim olmasına rağmen dar bir alanda etkili olmasından dolayı Metin Diyadin tarafından transferine onay verilmedi. Stancu'da orta saha ve ileri uç arasında bölgenin her noktasında etkili olabilen bir isim. Tam olarak bir nokta santrafor değil. Hava toplarında da çok çok etkili değil ama gol vuruşları çok çok iyi olan bir futbolcu. Özellikle sezgileri çok iyi. Bir forvet oyuncusunun belkide en önemli özelliklerinden biridir nerede duracağını bilmesi.. Çok basit gibi görünen goller atan santraforlar çok zeki futbolculardır. Çünkü nerede duracaklarını bilen futbolcular hep basit goller atarlar. Stancu da o tarz bir futbolcu.


Bu kadar iyi özellik, donanım tabikide Galatasaray'da kendi pozisyonunda oynadığı süre tarzında gözlemlenen şeyler değil. Yazı içinde de dediğim gibi Stancu'yu tamamen Romanya performansına göre değerlendirdim. Bu bahsettiğim özelliklerin çoğuda Staeau Bükreş taraftarlarının Romanya ligini yakından takip edenlerin Stancu hakkında belirttikleri ortak görüşlerden sadece birkaçı. Uzaktan etkili şutları ve zaman zaman frikiklerde ve duran toplarda ise etkili olabilen bir isim ayrıca.

Bütün bunları geride bıraktıktan sonra olayın birde psikoloijk boyutu varki benim belkide Stancu'ya çok çok daha fazla ısınmama sebep olan şeydir. Bu Culio konusunda da geçerli. Culio inşaatlarda çalışırken profesyonel olup yükselen ama geldiği yeri asla inkar etmeyen bir isim. Orduspor'da da 10 sene öncesinde ne olduğunu bilerek canını dişine takarak mücadele edeceğini bildiğim için formayı giymeden bize bu düşünceyi aşıladı. Stancu'nun geçmişi de aslında çok hüzünlü. Fakir bir ailenin çocuğu iken 14 yaşında babasını kaybetmesini onu etkilemiş. Ama bu tramvalara rağmen profesyonel olup Romanya'nın en iyi futbolcularından biri olan gösterilen Mutu'nun veliahtı olarak gösterilmesi bile onun neler başardığının göstergesi. Küçükken yaşadığı sıkıntılar onun kişisel özelliklerine yansımış ve çok çekingen, sakin bir kişiliğe sahip. Herşeyden öte o da 10 sene öncesinde ne olduğunu bilen birisi.

Bir futbolcu nereden geldiğini, hangi şartlardan içine bulunduğu duruma yükseldiğini biliyorsa her zaman bulunduğu yeri sahiplenir. Culio da Stancu da tam da bu tarife uyan futbolcular. Orduspor'u sahipleneceklerini ve bütün benlikleriyle o formayı giyeceklerini düşünüyorum.

Stancu Orduspor'umuza hayırlı olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...