12 sene önce bugün bu saatlerde yaşanılan felaketin üzerinden sadece birkaç saat geçmişti. Gece yaşanılan felaket günün ağarmasıyla gözler önüne serilmişti. Göçük altında yaşayan bir kişi daha bulabilmek için heryerden ''Sesimi duyan var mı'' sesleri yükseliyordu...
12 sene önce bugün. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı. 505 kişi sakat kaldı. Resmi olmayan kayıtlar ise çok daha acıydı. 50.000'e yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği belirtiliyordu. 600.000 vatandaşımız ise bu depremin ardından evsiz kaldı.
12 sene öncesi bugün güneş günü aydınlattığında karşılaştığımız felaketin ardından her sene ''Unutmadık, Unutturmayacağız'' dedik. Peki ne yaptık ? Kocaman bir hiç. Son yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşamamıza rağmen bu olaydan ne kadar ders aldık ? Allah göstermesin, yarın aynı şiddette bir deprem olsa kaç yüz bin kişinin daha hayatı kararacak ?
17 Ağustos depreminde yıkılan evleri yapan mimar mühendisler, deprem bölgesine imar izni verenler, çimentodan demirden çalanlar hakkında göstermelik davalar açıldı. 300'e yakın davanın yarıdan fazlası zaman aşımına uğradı ve 2006 yılında bu davalar düştü. Yaptığı evlerin neredeyse tamamı yıkılan Veli Göçer geçtiğimiz günlerde dışarı çıktı. Kaç ocağı söndürdü kimbilir ama şimdi dışarıda...
12 sene önce bugün. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı. 505 kişi sakat kaldı. Resmi olmayan kayıtlar ise çok daha acıydı. 50.000'e yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği belirtiliyordu. 600.000 vatandaşımız ise bu depremin ardından evsiz kaldı.
12 sene öncesi bugün güneş günü aydınlattığında karşılaştığımız felaketin ardından her sene ''Unutmadık, Unutturmayacağız'' dedik. Peki ne yaptık ? Kocaman bir hiç. Son yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşamamıza rağmen bu olaydan ne kadar ders aldık ? Allah göstermesin, yarın aynı şiddette bir deprem olsa kaç yüz bin kişinin daha hayatı kararacak ?
17 Ağustos depreminde yıkılan evleri yapan mimar mühendisler, deprem bölgesine imar izni verenler, çimentodan demirden çalanlar hakkında göstermelik davalar açıldı. 300'e yakın davanın yarıdan fazlası zaman aşımına uğradı ve 2006 yılında bu davalar düştü. Yaptığı evlerin neredeyse tamamı yıkılan Veli Göçer geçtiğimiz günlerde dışarı çıktı. Kaç ocağı söndürdü kimbilir ama şimdi dışarıda...
Çocuk yaşta günlerce televizyondan tanık olduğum felaketin bile benim içimde yarattığı acıyı düşününce o felaketi yaşayan insanları, sevdiklerini evini kaybedenleri anlamaya çalışıyorum. Ama onları acıyı yaşamayan hiç kimse anlayamaz.
***
uykudaydı istanbul, izmit, adapazarı, bolu, yalova
uykudaydı eskişehir, ankara, gölcük, değirmendere, düzce, bursa
onyedisinde ağustos’un, sonra onikisinde kasım’ın
dipten bir uğultu koptu, bir çığlık yükseldi topraktan
saniyelere sığdı onbinlercesi ölümün
sonra çığlıklar ağıtlara, ağıtlar çığlıklara karıştı
ben buradayım, sesimi duyan var mı?
geceydi uğultulu geceydi
binleri aldı gitti
gövdem toz toprak göçük altında
gövdem unufak enkaz altında
acıya gömdüler güzel vatanımı
mezarımda adım yok
kaybettiler oy bedenimi
viranemde feryadım yok
bak göçük altında bizimkiler
hayat verecek bir el bekler
birlikte gülmeyi, birlikte sevmeyi
birlikte paylaşmayı
birlikte yürümeyi bilenler
kardeşlik duygularıyla koşup geldiler
birlikte çok gülemediler ama
birlikte öldüler
"ayrımız gayrımız yoktur" dediler
sildiler gözyaşlarını birbirlerinin
yaralarına merhem oldular
deprem olmuş yıkım olmuş of
yüreğim göçük altında
haykırıyorlar yetiş diyorlar
koşup gelenler dayan diyorlar
kazma ile kürek ile diş ile tırnak ile
dostça bir yürekle umutla arıyorlar
ben buradayım sesimi duyan var mı?
sesini duyan var
sesini duyanlar bizimkiler
bak yaşatmak için sana koşuyorlar
ak sakalına, çocuk yaşına bakmadan
tırnaklarıyla kazıyorlar enkazı
betonu tırnaklarıyla deliyorlar
çıkarsız hesapsız
yüreklerinin susturamadığı sesini
elleri gibi kavuşturuyorlar birbirine
gömülmesek de toprağa birlikte
acıya gömüldük hep birlikte
gülcan bebe, ayşe teyze, mehmet amca, fatma abla
içeride kaldı anam, içeride kaldı babam
bir tane de değil ki hangi birine yanam
ben buradayım sesimi duyan var mı?
söz-müzik: grup yorum
uykudaydı istanbul, izmit, adapazarı, bolu, yalova
uykudaydı eskişehir, ankara, gölcük, değirmendere, düzce, bursa
onyedisinde ağustos’un, sonra onikisinde kasım’ın
dipten bir uğultu koptu, bir çığlık yükseldi topraktan
saniyelere sığdı onbinlercesi ölümün
sonra çığlıklar ağıtlara, ağıtlar çığlıklara karıştı
ben buradayım, sesimi duyan var mı?
geceydi uğultulu geceydi
binleri aldı gitti
gövdem toz toprak göçük altında
gövdem unufak enkaz altında
acıya gömdüler güzel vatanımı
mezarımda adım yok
kaybettiler oy bedenimi
viranemde feryadım yok
bak göçük altında bizimkiler
hayat verecek bir el bekler
birlikte gülmeyi, birlikte sevmeyi
birlikte paylaşmayı
birlikte yürümeyi bilenler
kardeşlik duygularıyla koşup geldiler
birlikte çok gülemediler ama
birlikte öldüler
"ayrımız gayrımız yoktur" dediler
sildiler gözyaşlarını birbirlerinin
yaralarına merhem oldular
deprem olmuş yıkım olmuş of
yüreğim göçük altında
haykırıyorlar yetiş diyorlar
koşup gelenler dayan diyorlar
kazma ile kürek ile diş ile tırnak ile
dostça bir yürekle umutla arıyorlar
ben buradayım sesimi duyan var mı?
sesini duyan var
sesini duyanlar bizimkiler
bak yaşatmak için sana koşuyorlar
ak sakalına, çocuk yaşına bakmadan
tırnaklarıyla kazıyorlar enkazı
betonu tırnaklarıyla deliyorlar
çıkarsız hesapsız
yüreklerinin susturamadığı sesini
elleri gibi kavuşturuyorlar birbirine
gömülmesek de toprağa birlikte
acıya gömüldük hep birlikte
gülcan bebe, ayşe teyze, mehmet amca, fatma abla
içeride kaldı anam, içeride kaldı babam
bir tane de değil ki hangi birine yanam
ben buradayım sesimi duyan var mı?
söz-müzik: grup yorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...