Uzun yıllar sürmesini temenni ettiğimiz bir hikayeydi ama o hikaye bugün son buldu. Çok sevdik, değer verdik.. Farklı bir yere koyduk onu. Tıpkı Culio gibi.. Fakat Gosso'nun hikayesi de bizim hayal ettiğimiz gibi bitmedi. Ayrılıklar futbolu güzelleştiren unsurlardan biridir. Birileri giderken diğerleri gelecek ama yolların bu şekilde ayrılması üzüntü verici..
Hikaye çok güzel başlamıştı aslında. Gosso Orduspor taraftarının karşısına çıktığı henüz ilk maçta taraftarın kalbini fethetti. Forma giydiği maçlarda bütün hırsıyla elinden gelenin en iyisini yaptı. Sempatikliği, cana yakınlığı ile kendini daha da sevdirdi. İstatiksel olarak bir Yalçın Ayhan yada Culio kadar katkı yapmadı takıma belki ama Orduspor taraftarı onu samimiyetinden dolayı bağrına bastı. Afrika Kupasında sergilediği performans ile bizi gururlandırdı. Finalde kaybettikten sonra döktüğü gözyaşları içimizi acıttı. Öyle sahiplendik Kaptan'ı.. Orduspor taraftarı bu denli bir sevgi beslerken Gosso'ya o taraftarın gösterdiği bu ilgi ve sevgiye en iyi şekilde karşılık verdi. Her zaman gözlerinin içi güldü Gosso'nun. Bugün geldiğimiz duruma rağmen asla kötü ve mutsuz bir sezon geçirdiğini düşünmüyorum. O da duygularını bir röportajda şu şekilde ifade etmişti;
''Sezon başından bu yana stadyuma her gidişimizde, taraftarımız bizi havai fişek, meşaleler ve konfetilerle karşılıyor. Onun için her defasında tüylerim diken diken oluyor. Gözlerim doluyor. Onların bu çoşku ve desteğine büyük saygı duyuyorum. Bizim ligdeki konumumuzun en önemli etkenlerinden biride taraftarımızdır. İyi puanlar topladık. Her oyuncu sahaya çıktığımızda benim gibi hissediyordur. Taraftarlarımız için saha içerisinde elimizden geleni yapmaya mecbur hissediyoruz kendimizi. Şuan herşey çok iyi gidiyor. Taraftarımızı hayranlıkla izliyorum. Beni çok mutlu ediyorlar. Bu desteklerinden dolayıda onlara sonsuz teşekkürler ediyorum. Taraftarın beni sevdiği kadar bende onları çok seviyorum.''
Fakat, taraftar ve Gosso arasında böylesine bir bağ olmasına rağmen bugün gelinen nokta bütün bunları boşa çıkarıyor. Durumun bu noktaya gelmesi hakkında sorgulayacı binlerce şey söyleyebiliriz. Olaya duygusal yaklaştığımız için Gosso'yu lanetleyebiliriz. Ki, yaşanan bu olumsuz süreç yaşanmışlıkları bir çırpıda unutturdu.
Gosso gerek Afrika Kupası'nda gerek Türkiye'de gösterdiği performans ile çok iyi bir sezon geçirdi. Bu iyi performansın bir yansıması olarak da Gosso'nun adı transfer gündeminde yer aldı. Orduspor yönetimi bu gelişmelerin yaşanması üzerine rakamlar telafüz ederek Gosso'nun gerektiği takdirde satılabileceğini belirtti. Yönetimin Gosso konusunda yaptığı tek hata belkide buydu. Rakamlar telafuz ederek Gosso satılabilir imajı vermektense daha sahiplenici bir tavır takınılabilirdi. Bundan sonra başlayan ve olayın bu durumlara gelmesine sebep olan durum ise Gosso'nun tercihleri. Onun olaya bakış açısını çok fazla sorgulayamayız. Nitekim 1 sezon Orduspor forması giydi ve kazandığı parayı kuruşuna kadar hak etti. Ordu'yu sevmesine, Orduspor taraftarı tarafından sevilmesine rağmen kendine farklı bir yol çizdi ve yoldan yürüdü. Bugün gelinen noktada hukuki ve ahlaki bakımdan Orduspor bu hikayenin haklı tarafı. Gosso kişisel hırslarına yenik düştü. Kariyerinin en olgun döneminde 1 yıl futbol oynamamayı, ceza almayı göze aldı. Olay Fifa'ya intikal ettiğine göre bundan sonrasını hep beraber göreceğiz.
Tüm yaşananlara rağmen ben Gosso'yu hain yada kötü olarak hatırlamak istemiyorum. Yaptığı tercihin sıkıntınlarını zaten yaşayacak. Bir yıl takım kaptanlığımızı yaptı ve kendini sevdirdi. Giydiği formanın hakkını sonuna kadar verdi. Keşke bu şekilde olmasaydı ama yine de Yolun açık olsun Gosso...
Gosso'yu kesinlikle kimse hain olarak nitelendiremez. En azından Culio gibi bir örneğin yanında tercihine saygı duyarım. Cuper gibi bir otoritenin onu yeniden takıma dahil etmeyeceği belliydi. Dediğin gibi gelinen noktada hukuki ve ahlaki bakımdan Orduspor bu hikayenin haklı tarafı. Keşke böyle son bulmasaydı ama "Orduspor'da oynamak istemiyorum" diyen bir oyuncuyuda asla kayıp olarak görmüyorum. Yolu açık olsun...
YanıtlaSilMaşallah dediğimiz üç gün yaşamıyor. Culio dedik orospu çocuğu çıktı. Gosso dedik hiçbir sorun olmamasına rağmen kendi kendini yaktı.
YanıtlaSilBarral'ı, Fornezzi'yi, Garcia'yı rahat bırakalım. Adamlar işini yapsın sadece. İlginin alakanın bokunu çıkarıyoruz. Aynı şey Cuper için de geçerli.
Twitter'da falan beter olsun bilmem ne diyen gerzekler var. Düne kadar kraldı onlar için. Hiç değilse adamın döktüğü alın terine saygı duysalar keşke. Formayı giydiği sürece ne bir saygısızlık yaptı ne de Culio gibi transfer şikesi yaptı. Görevini yaptı, kalmak istemediğini söyledi ve gitti. İşin hukuki boyutunu klüp gosso kendi arasında çözsün. Ordu'dan kazandığın para helal olsun. yolun açık olsun gosso
YanıtlaSilFransiz basininda yer alan haberlere göre Marsilya Gosso ile ilgileniyormus
YanıtlaSilÜlke olarak Böyle durumları yönetmeyi çok beceremiyoruz.
YanıtlaSiliNŞALLAH TÜRKİYEDE KALMAZ, GİDER FRANSAYA VEYA BŞKA BİR YERE. ŞUAN ÇOK FAZLA KIZAMIYORUM AMA TÜRKİYEDE KALIP GÖZÜMÜN ÖNÜNDE OLURSA ÜZÜLÜRÜM LAN. GİTSİN FRANSAYA DÖNSÜN KÖYÜNE
YanıtlaSil