Malumunuz bu hafta rakibimiz ligin yeni ekibi Sanica Boru Elazığspor. Elazığspor, şansımızın hiç tutmadığı takım olarak hafızamızda hala. Ne kadar iyi olursak olalım rakibimiz Elazığspor ise her zaman bize çelme takmasını bildi. Rakibe karşı galibiyetimiz yok resmi maçlarda. Kötü bir istatistikle yazıya başladık ama şimdi durumlar çok farklı. İlk kez Elazığspor ile Süper Lig'de karşılacağız. Bambaşka bir ortam. En son 2008 kışında 1. Lig'de Elazığ'da seyircisiz maçta 0:0 berabere kalmıştık. O sezon kümeye düşen Elazığspor iki maçtada 1 puan koparmıştı bizden.
Maç Cumartesi akşam üzeri 16:00'da başlayacak. Lig Tv'den yayınalanacak olan maçı Bülent Yıldırım yönetecek. Maçın Ordu'da oynanacağını belirteyim, olmazsa olmaz.
Milli maç araları çok sıkıyor insanı. Orduspor'u özlüyorum mesela, hergün üzerine kata kata birşeyler yapmaya çalışırken araya milli takımı koyuyorlar. İnançsızlar ordusu bir ülkenin tüm hevesini 3 günde kaçırabiliyor. Oynanan iki maçıda izlemedim geçip televizyon karşısına. Milli takıma karşı en ufak bir heyecan kalmamış içimde. Bu son döneme özgü birşey değil aslında, Abdullah Avcı değil, İstanbul takım futbolcularının hegomanyası değil, Seçuk İnan yada Hiddink falan da değil. Futbolumuzun başındaki adamlar dar kafalı insanlar olursa, milli takımımızda hep bir noktada kalır. Günübirlik başarılarla yada anlık bir gazla gelen turnuva başarısıyla 10 seneyi kurtarır dururuz düşüncede. Biz futbolu bu kadar sevmeseydik, futbolda çok daha iyi yerlerde olabilirdik. Ama çok seviyoruz biz bu futbolu, ve bu sevgimizi kullanıyorlar, sevgimizin üzerinden geçiniyorlar. Yoruyorlar bizi, canımızı sıkıyorlar.
Peki nerede kalmıştık?
Biz 7. hafta sonunda namağlup yola devam eden tek takım konumundaydık. Ordu'da en son Galatasaray galibiyetiyle coşmuş, Kastamonu'da kupa maçında tur atlayıp, Karabük deplasmanında bir iyi bir kötü oyunla yinede tarafsız gözle bakıldığında galibiyeti kaçırarak 1:1'lik sonuçla 1 puanı almıştık. Evimizde 3 deplasmanda 1 planını tutturduğumuz taktirde Avrupa hayali hiç uzak değil. Bu planda sapmalar olacaktır zamanla. Tabiki herşey bu kadar bu güzel olmayacak ama o zamanlarda önemli olan geçen seneki seri mağlubiyetler durumuna düşmemek. Hava gerçekten çok önemli, o havayı bir kaybedersin toparlanman sıkıntılı olur. Geçen sene bu sancılı dönemi teknik direktör değişikliğiyle atlatmıştık. Bu arada Kasımpaşa'dan Metin Diyadin'i 1 mağlubiyet aldı diye gönderdiler 5 kelimelik bir açıklamayla, ben hala orada kaldım.
Elazığspor ise 1. Lig'den yeni gelen bir ekip olarak çok yanlış işler yaptı. Bülent Uygun 1. Lig'deyken yapılan bir hataydı ve o hata Süper Lig'de yeni bir Bucaspor çıkarttı ortaya. Yönetimsel anlamda da çok acemice yönetildikleri ortada. Zira sahası bakımda olduğu için dışarıda oynadıkları 3 maçı seçtikleri şehirler tamamen taraftarlarından uzak yerlerdi. Ben Elazıspor'un İzmir'de maç yapma mantığını anlamam. Yada Bülent Uygun'a bu kadar güvenmeleri? Sonra Bülent Uygun gitti, yine kolaya kaçtılar Yılmaz Vural'ı getirdiler. Yılmaz Vural tercihine kötü demeyeceğim. Aslında Türkiye'de takımın başına getirebileceğin teknik direktör yok kadar az. Belli bir kısır döngü oluşmuş buradan para kazanıyor insanlar. Bülent Uygun, Yılmaz Vural gibi isimlerin hala iş bulması 3 ay sonra kovulması, aynı hikayeler, aynı senaryolar... Yılmaz Vural'la belli bir hava yakalanır mı bilmem. En azından ilk dönem için zor gibi. Çünkü kadrolarının çok yetersiz olduğu düşüncesindeyim. Yılmaz Vural'ın bir şansı varsa oda bu sefer bir takımın başına erken geçmesini sayabiliriz.
Belli bir sistem oturttuk ve bu durumdan gayet memnunuz. Cuper ile Ordu'da yenilgi görmememiz şahane bir olgu bana göre. Biz bu duyguyu bundan 4 5 sene öncesinde 1. ve 2. Lig'de Yücel İldiz'le yaşamıştık. Ama özellikle son yıllarda, ki buna Süper Lig'e çıktığımız sezonda dahil, Ordu'da oynadığımız maçlardan korkar hale gelmiştik. Yıllar sonra Ordu'da bu güveni yakalamak hayallerimiz içinde olması gereken birşeydi. Biz bu standartlarda gittiğimiz zaman insanlarda artık bizim Ordu'da ki maçlara 1:0 önde başlayacağımızın bilincine varacaklar. Elazığ maçıda şimdi aynı şekilde. Doğrudur Elazığ'a tutmayan bir şansımız var hatta bizim maç öncesinde hoca değiştirdiler, hoca değiştiren takımlardan korkacaksın gibi bir klişe söz dahi vardır. Bu söz çoğu zaman da doğru çıkar ama bu hafta bu tezide çürüteceğiz. Çünkü Elazığspor'un karşısında işini bilen bir teknik direktör, futbolcu ve şehir olacak. İşini bilen dedim de Karabük maçında Cuper'in Barral'ı 65. dakikaya kadar yedek tutması geldi aklıma. Böyle heyecanlara hiç gerek yok aslında.
7 maçta 3 puan aldı Elazığspor. Bu alınan 3 puan 3 farklı maçta alınan beraberlikle geldi. Puan alınan 3 takım içinde Fenerbahçe ve Bursaspor gibi dişli takımlar vardı. Eğer golü erken bulursak rahat bir maç geçiririz düşüncesindeyim. 3:0'a gelirse ama maç, düşünmeye başlarız yine geçen seneyi olsun bu seneyi olsun. Elazığspor'da ki eksikler konusunda pek birşey bilmiyorum. Ama Orhan Ak'ın sarı kart cezalısı olduğu için Ordu'ya gelmediği en azından kesin. Rakip takım 7 maçta sadece 2 gol atabildi. Bu goller ise Gökhan Emreciksin ve Tum'dan geldi. Bu süreç içerisinde -12 averajla gerçekten umutsuz bir durumdalar. Bir 7 hafta daha bu kötü istatistik devam ederse Elazığspor bu lige erkenden havlu atacaktır. Bir kötü istatiktikte yakından tanıdığımız bir isim olan Sedat Bayrak'tan gelsin. Sedat Bayrak, Elazığspor forması altında toplamda 3 maçta sahada yer alırken bu 3 maçın 2'sinde (Fenerbahçe-Kasımapaşa) kırmızı kart gördü. Gereksiz istatistiklerden birisi de en çok forma giyen oyuncular kısmı olsun. Bülent Uygun'un en sevdiklerinden biri olan Bilica, Elazığspor formasıyla 630 dakika sahada kalarak en fazla süre alan oyuncu oldu. Onu 617 dakikayla Tum, 601 dakikayla Bülent Ertuğrul takip ediyor.
Elazığspor ile resmi maçlarda 7. karşılaşmamız olacak bu maç. Daha önceki maçlarda 4 beraberlik ve 2 mağlubiyet almıştık. Bu mağlubiyetler içinde en farklısını 2006/2007 sezonunda Elazığ'da 3:0 ile almıştık. Aramızda oynanan en gollü maç ise 2005/2006 sezonunda Ordu'da ortaya çıkan 2:2'lik skor olmuştu.
İlçelere bilet satış noktası kurulması gerekli.
YanıtlaSil