Beklentilerin çok uzağında oldukça rahat geçen bir ilk yarı... İlk yarının aksine dokuz doğurduğumuz bir ikinci yarı... Geçtiğimiz hafta yaşanan Anıl krizi, Volkan ve Soro'nun yokluğu, maç içinde Ufukhan ve Subasic'in sakatlanması gibi olumsuzluklar zincirine rağmen deplasmandan alınan altın değerinde üç puan...
Maç başlamadan önce çoğumuz maç oynanmadan 1 puana razı olurdu belkide ama karşılaşmanın başlaması ile birlikte oyunu Manisaspor yarı alanına yığıp sağlı solu rakip kaleyi abluka alan bir Orduspor vardı sahada. Selçuk ve Salih gibi iki sigortanın önünde serbest oynayan Landel'in pozitif futbolu, Subasic'in geçtiğimiz haftaların aksine sahadaki pozitif duruşu, Emre ve Ziya'nın kanatlardaki olumlu futbolu ile ilk yarıdaki Orduspor bizlere ligin ilk haftasında Adanaspor deplasmanından 4-0'lık galibiyetle dönen takımı hatırlattı. İlk yarıdaki olumlu futbol ve rakibimiz Manisaspor'un ilk yarı boyunca yarı alanımıza dahi gelememesinden dolayı rahat bir ikinci yarı umut ederken maçı alışkın olduğumuz şekilde, şekilden şekile girerek bitirdik.
İkinci yarıya sarı kartı olan Selçuk'u oyundan alıp Bilal'i sahaya sürerek başlayan Erkan Hoca Selçuk'un girişken futbolundan dolayı bir sıkıntı yaşayıp eksik kalmamayı düşündü. 2-0'ın verdiği dezavantaj ile biraz daha önde oynamaya çalışan Manisaspor'un çok da etkili olduğunu söyleyemeyiz ama Ufuk'un bir anlık konsantrasyon kaybı ve Murat Gürbüzerol'un şık şutuyla 70. dakikada farkı bire indirdi. O dakikadan sonrasını ise yazmaya gerek yok. 20 dakika geçmek bilmedi diyebiliriz.
Normal şartlarda bu maç ile ilgili konuşulacak çok şey buluruz. Dün akşamın ilk yarısından ve ikinci yarısından ayrı ayrı kompozisyonlar çıkartırız ama blog ekibi olarak bizde yorgunuz. Manisaspor maçında alınan 3 puanın önemi haftalar geçtiğinde daha net ortaya çıkacaktır. Önümüzde Ordu'da oynayacak olduğumuz Kahramanmaraşspor maçı var. Sakatlarımız var. Bu andan sonra rakibimizin ligin son sıralarında yer alması ya da diğer nedenleri düşünecek dahi değiliz. Ordu'da oynanacak 7 maç var. Rakip ayırt etmeden, küçümsemeden hepsini de kazanmak zorundayız.
Son olarak Anıl Taşdemir için iki kelam edelim. Anıl'ın Orduspor'a verdiklerini, yaptığı fedakarlığı en iyi Orduspor taraftarı bilir. Akhisarspor'da Orduspor'da yaşadığı sorunla benzer bir sorundan dolayı kadro dışı kalmış ve uzun süre forma giyememişti. Oyundan haksız yere alınmış olsa dahi yaptıklarının, söylediklerinin bir açıklaması olamaz. Üstelik bu futbolcu takım kaptanı ise hiç olmaz. Bizim gönlümüzü verdiğimiz futbolcuların çoğu sevgimizi hak etmedi. Ya biz gereğinden fazla değer verdik ya da onlar bizi yok saydı... Anıl'ı da çok sevdik. Ama ince bir çizgi vardır ya, Anıl o çizgide. Umarız kendini de bizleri de üzmez. Hem kendi emeklerini hem de yok saydığı arkadaşlarının emeklerini hiç etmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...