Ligde
son iki hafta üst üste mağlup olarak sezon başından beri sürdürdüğümüz
ritmimizi kaybettik. Uzunca bir zaman sonra üst üste iki maçta mağlup
olurken 9 ay sonra Ordu'da kaybederek başka bir seriye de son verdik.
Futbol olarak yaşadığımız bu düşüşü bir yana bırakırsak Trabzonspor
maçından sonra yaşanılan olayın ciddi bir şekilde moralimizi bozduğunu
ve saçma sapan bir kaos ortamına girdiğimizi söyleyebiliriz. Kendini
Ordulu ve Ordusporlu olarak adlandıran, Orduspor'un başarılı olmasını
sindiremeyen, başarının kendilerini Orduspor'dan daha da
uzaklaştırdığını düşünen ve bu düşüncenin etkisiyle Orduspor'u, Ordu'yu
rezil etmeyi göze alabilecek kadar adileşen bir güruh hakkında
söylenilebilecek çok fazla şey yok. Saldırıyı düzenleyenlerin bugün
kimliklerinin tespit edildiği açıklandı. Olay yargıya intikal ettiğine
göre bu olaya sebebiyet verenlerin, azmettirenlerin en ağır cezayı
almaları tek temennimiz..
Yaşanılanları,
kaybettiklerimizi bir kenara bırakıp önümüze bakma zamanı geldi. 12
hafta geride kaldı ve 17 puan ile çok da kötü bir durumda değiliz. İki
hafta önce zorlu bir viraja girdiğimizi, bu virajı çok fazla yara
almadan dönmemiz durumunda ilk yarıyı olumlu bir yerde
bitirebileceğimizi söylemiştik. Fenerbahçe ve Trabzonspor maçlarında
sahadan mağlup ayrılarak önemli bir avantajı kaçırmış olsak da
kaybettiğimiz çok fazla şey yok. Üst üste kazanacağımız iki karşılaşma
tekrardan ritmimizi bulmamızı sağlayacaktır. O yüzden Kasımpaşa'yı
mağlup ederek olumsuz gidişe dur demeliyiz. 12 hafta geride kalırken
deplasmanda hiç galip gelemediğimiz halde 17 puana ulaşmamız da ilginç
bir durum. Şimdiye kadar olan süreçte Ordu'da kazandığımız için çok
fazla gözümüze batmadı bu durum ama içerde kaybedince deplasmanda
alınacak olan ekstra puanların ne kadar önemli olduğunu daha iyi
anladık. Bir yerden başlamak ve deplasmanda galip gelmek gerekiyor.
Umarız o maç bu maç olur ve 13. hafta ilk deplasman galibiyetimizi
Kasımpaşa karşısında elde ederiz.
Fenerbahçe
maçında olumlu bir futbol ortaya koyamadık ve mağlup olduk ama
Trabzonspor maçı ile ilgili çok da kötü oynadığımızı söyleyemeyiz. İlk
30 dakika maçı koparma fırsatı yakalamamıza rağmen elde ettiğimiz
fırsatları değerlendiremedik. Maçın ikinci yarısında da dengeli hatta
daha üstün oynamamıza rağmen Trabzonspor'un kalemize iki defa geldiği
bir maçta mağlup olduk. Savunma özellikleri ile ön plana çıkan bir takım
olmamıza rağmen Fenerbahçe ve Trabzonspor maçında yediğimiz gollerin bu
imaja çok da uygun olduğunu söyleyemeyiz. Tandemde görev alan Agus'un
birebirlerde geri kaçması, Ali'nin kademe hataları ile birleşince evlere
şenlik bir görüntü oluştu merkez savunmamızda. Ali Çamdalı'yı orta
alanda kullanmak varken defansda oynatarak hem orta alandaki
etkinliğimizi kendi elimizle azaltıyor, hem de defansda oluşabilecek
pozisyon hatalarına davetiye çıkarıyoruz. Ali orta düzey takımlara karşı
defansda oynadığı maçlarda olumlu bir görüntü ortaya koydu ama rakip
takımın ileri uç elemanlarının kalitesi biraz artınca bizim defansdaki
yamamız çok daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu sorunun üstesinden
gelebilecek kadro yapımız var aslında ama Cuper'in Ömer Alp ve Numan'a
bütün bu olanlara rağmen şans vermemesinden anladığımız kadarıyla devre
arası defans bloğuna takviye yapmamız gerekecek.
Defansda
bu sorunlarla boğuşurken ön tarafta sakatlıktan çıkan Monje ve Hasan'ın
beklediğimiz kadar iyi dönememesi, bu olumsuz durumun üstüne zaten form
düşüklüğü yaşayan Barral'ın da sakatlanmasıyla geçtiğimiz iki hafta
ileri uçta elimiz kolumuz bağlandı. Geçtiğimiz hafta Trabzonspor Olcan
ve Halil gibi sonradan giren isimlerle sonuca giderken bizim kulübemizde
sonuca etki edebilecek bir isim olmamasından dolayı sadece Müslüm -
Monje değişikliği yapabildik. Bu hafta Barral'ın dönecek olması, Monje
ve Hasan'ın geçtiğimiz haftalara göre daha konsantre olacağını umut
edersek önde daha iyi, yakaladığı fırsatları değerlendiren bir Orduspor
görebiliriz. Son haftalarda sıkıntı yaşadığımız defans bloğundaki
eksiklerimizi de giderdiğimiz takdirde bu maçtan umut ettiğimiz sonuçla
ayrılmamamız için bir neden yok.
Rakibimiz
hakkında birkaç şey söyleyecek olursak, Süper Ligin yeni takımlarından
biri olmalarına rağmen oldukça efektif, göze hoş gelen bir futbol
oynuyorlar ve şahsen beğendiğim oldukça alternatifli bir kadroya
sahipler. Yönetim ve taraftar arasında sorunlar olmasına, ligin henüz 12
haftası geride kalırken hoca değişikliği yapan bir takım olmalarına
rağmen ulaşmış oldukları 20 puan takımın kalitesi hakkında bize oldukça
iyi referans veriyor. Kadrolarında Özer Hurmacı, Kalu Uche, Djalma,
Ernst, Isaksson kaliteli isimler bulunurken bizim yakından tanıdığımız,
geçtiğimiz sezon kadromuzda bulunan Hakan Özmert, Yalçın Ayhan ve
Abdurrahman Dereli de ilk 11'de sürekli şans buluyorlar. Kasımpaşa ile
en son 2008-09 sezonunda İstanbul'da karşılaşmış, Bruno'nun attığı iki
gol ve Hakan Macit'in golüyle deplasmanda 3-1 galip gelmiştik. Umarız
tekrar aynı senaryoyu tekrarlarız.
Suni
bir kaos ortamı, kötü gidişat, içinde olduğumuz can sıkıntısı...
Hepsini yarın alacağımız üç puan ile bertaraf edip, olanların üzerine
sünger çekebiliriz. Takımımıza inanıyoruz. Son iki hafta aldığımız
mağlubiyetlere rağmen tribüne çağırıp ''Aldırma Ordu'm'' dediğimiz
takımızla yarın maç sonunda, omuz omuza ''Güzeller içinden bir seni
seçtim'' diye haykıracağız.
#TresPuntos
Aşağıya kopyaladığım kısım direk sorunumuzu özetlemiş.
YanıtlaSil------------------''Savunma özellikleri ile ön plana çıkan bir takım olmamıza rağmen Fenerbahçe ve Trabzonspor maçında yediğimiz gollerin bu imaja çok da uygun olduğunu söyleyemeyiz. Tandemde görev alan Agus'un birebirlerde geri kaçması, Ali'nin kademe hataları ile birleşince evlere şenlik bir görüntü oluştu merkez savunmamızda. Ali Çamdalı'yı orta alanda kullanmak varken defansda oynatarak hem orta alandaki etkinliğimizi kendi elimizle azaltıyor, hem de defansda oluşabilecek pozisyon hatalarına davetiye çıkarıyoruz. Ali orta düzey takımlara karşı defansda oynadığı maçlarda olumlu bir görüntü ortaya koydu ama rakip takımın ileri uç elemanlarının kalitesi biraz artınca bizim defansdaki yamamız çok daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor.''----------------
Takımda uyumsuzluk olunca olmuyor. Çok özellikli futbolculara sahip değiliz. Başarı için takım oyunu, sistemin çalışması önemli. Takımda biri oynayıp diğeri bakınca ve sistem çalışmayınca deyim yerindeyse ERROR veriyoruz.
YanıtlaSilKasımpaşa topla oynamayı hücum futbolu oynamayı seven bir takım. Bunun bilincinde sahaya çıkarsak kontraataktan pozisyonlar bulabiliriz. Özer, Uche, Djalma gibi isimleri durdurduğumuz takdirde de maçı kazanmamaız için bir sebep yok.
Yazıadada denildiği gibib kadromuz alternatif anlamında sıkıntılı. Maç zora girince kenardaki tek kurşunluk hakkımız Müslüm ise eğer sıkıntı büyük demek.ç Bolca dile getirildi alternatid konusunda sıkıntılarımız var die ama sezona bu şekilde nbaşladık. Devre arasına kadar alabildiğimiz kadar puan alıp devre arası ciddi takviyeler yapmalıyız. Tabi, hedef avrupa ise eer.
YanıtlaSil-----------Fornezzi-------------
YanıtlaSilGarcia----Agus---İbrahim---Atila
----------Ali-----Nizo----------
Hasan Kabze----------------Monje
--------Barral----Stancu--------
Bu şekilde çıkalım. Umbides haftalardır bir nane oynaımıyor
Eksiklikleri çok güzel tesbit etmişsiniz. Tebrikler.
YanıtlaSilKesinlikle iyi bir golcü oyuncuya ihtiyacımız var. İlk bir iki maçda Barral ön plana çıksa da bizi hayal kırıklığına uğrattığı kesin. Bence transferi yanlış yapılmış.