Güzel bir gün, mutlu bir hafta. Fenerbahçe maçından sonra gücümüzü ölçebileceğimiz en önemli maçtı sanırım Eskişehirspor maçı. Hem kadro yapısı (kötü gitselerde son zamanlarda) hem de aramızda geçmişten kalan rekabet psikolojik olarakta bu maçın önemini kat kat arttırıyordu...
Son zamanlarda şansımız tutuyor Eskişehirspor'a. 2. Lig'deyken böyleydi, Bank Asya 1. Lig'de de böyleydi, bu sene de aynen böyle oldu. Gosso ve Numan'ın yokluğunda beklediğimiz isimlerle çıktık sahaya. Ali ve Sedat hiçte aratmadı bu ikilinin yokluğunu. Bu kısım önemli. Gerçek anlamda takım olmayı başarmak üzereyiz. Kişilere göre değil takıma göre oynuyoruz. Bir kişinin yokluğunu diğer arkadaşları doldurabiliyor. Bu da 6 maçta 11 puanı aldırıyor takıma.
Tribünler geçmiş maçlara göre daha dolu bir görüntü içerisindeydi. Bunda maçın önemi ve bilet fiyatlarının düşürülmesininde etkili olduğu söylenebilir. Ama eksikler var. Bizim potansiyelimiz bu değil çünkü. Gün zaman uymayabilir ama insanlar artık maçlarını evden takip etmeyi tercih ediyor. Tribünlere gelenler dışında o tribünlerde olanlar kadar olup maça gelme imkanı olan insanlar artık maçlara gelmiyor "evimde izlerim maçımı" diyorlar. 26 yılın ardından çıktığımız bu ligde, bu takım benim takımım diyen insanların kaybolan heveslerini de anlamıyor değilim...
Önemli puanlar alıyoruz. Ligin başlarında aldığımız bu puanlar, ileride ligler kızıştığında daha çok işimize yarayacak. Haftalar geçtikçe kim iyi kim kötü ortaya çıkacağı için rakipler ve bizler ona göre oyun oynayacağız. Bu durumda beklenmeyen puan kayıpları yaşatacaktır. Yada şöyle diyelim, bugün oynadığımız oyun gibi rahat maçlarımız olmayacaktır. Bana göre bugün rahat oynadık. Bizi strese sokan tek olay maçın 2-1'e gelmesiydi. 2-1 tehlikeli skor. 1-0 devam etse bu kadar strese girmezsin. Ama 2-1'de durum değişir. Rakip gol atmıştır kendine güveni gelmiştir. Bir hata yaparsın affetmezler. Son 30 dakika bunlar geçti aklımızdan...
İlk yarıya Eskişehirspor başladı ama bu başlangıçla birlikte sezonun en erken golünü atmaya çok yaklaştık ki Culio ile girdiğimiz pozisyondan yararlanamadık. 6 maçtır maçlara hep hızlı başlayan taraf biz oluyoruz. Bu golden sonra etkili ataklarımız devam etti ama ceza sahasında son buldu kaleyi bulmadan. İlk yarıda zaten bu şekilde bitti. Koca 45 dakikada 2 takımında kaleyi bulan bir şutu olmadı. Akıllarda kalan pozisyonlar 1. dakikada Stancu ile bizim, 45. dakikada Erkan'ın plasesiyle onların girdiği pozisyonlardı. Bunun yanında ilk yarıda akıllarda kalan 3 tanede sarı kart vardı. Yanyana oynayan iki isim Alper ve Veysel'in gördüğü sarı kart ile Ali'nin gördüğü kartlardı bunlar.
Sıkıcı bir ilk yarının ardından akıllara gelen ilk maç hemen 2 hafta önce oynadığımız Samsun maçıydı. İlk yarısı iki takımında çok kötü oynadığı, 2. yarı iki takımında çok iyi oynamaya çalışıp kilidi açamayışı ve maçın 0-0 bitmesi gibi. Bu maçtada aynı senaryoyu yaşayacağımızı düşünmüştüm. Ki ilk 15 dakikada gol atamazsak oyun iyice kilitlenir bu şekilde de biter düşüncesi vardı. Nitekim 2. yarıyada ilk yarıda olduğu gibi hızlı başladık. İkinici yarının 1. dakikasında da çok etkili geldik ama sonuç alamadık. İlk yarının kopyasını yaşıyorduk 2. yarıda da. Tempolu oyun ve ilk 5 dakikada bu sefer atılan gol. Güzel bir baskı kurduğumuz Eskişehir kalesinde ardarda kullandığımız kornerlerin 3.sünde Culio'nun ortasını Stancu, kaleci Ivesa'dan önce tamamlayınca 1-0 öne geçmeyi başardık. Eskişehirspor ne olduğunu anlamaya çalışırken ceza sahasında ki karambolde Culio'nun şutunu Ivesa'nın kolunun altından kaçırması ile 5 dakikada skoru 2-0'a getirdik. Gelen her gol neşemizi daha da yerine getirmeye yetmişti bile. Attıkca atası geliyor insanın. Bu gazla 4'ü 5'i beklerken 65. dakikada golü yiyen taraf olduk. İlk golun bir benzerini bu sefer biz yedik. Soldan Dede'nin ortasına Kamara, Fornezzi'den önce dokundu 2-1.
Skor kötü, skor tehlikeli. Oyun güzel ama rahat değiliz artık. Ben bu dakikadan sonra Yalçın'dan bahsederim. Kendi içimde çok saçma bir transfer olduğunu düşünmüştüm ama ne güzelde yanıltıyor beni öyle. Tek bir hata yapmadı, her topa nasıl müdahale edilmesi gerekiyorsa öyle müdahale ediyor. Eskişehir'in ileri hattına tek bir göz açtırmadı. İnanılmaz güven verdi, vermeye devam ediyor. Benim maşallah dediğim 2 gün yaşamıyor ama inşallah bu çizgin hep devam eder Yalçın. Eskişehir cephesi attığı golden sonra bir kere etkili geldi, oda yüreğimizin ağzımıza gelmesine yetti. Dede'nin kornerine iyi ki kötü bir kafayla karşılık verdi Batuhan.
Son 5 dakikada golü atan Kamara'nın kırmızı kart görmesiyle rakibin direnci kırıldı. Son dakikaları çok heyecanlı geçen maçta Dede'nin çaprazdan kullandığı serbest vuruş barajdan dönünce bizim adımıza kontraya dönüştü. 3'e 1 geldiğimiz pozisyonda günün en başarılı isimlerinden olan Stancu'nun bencilliği Fatih'i çileden çıkarmaya yetti. Stancu kendini göstermek istiyordur kabuldur ama ortada bir takım oyunu varsa o pozisyonda Fatih'e atmalıydın o topu. Ben yinede olaya negatif yönden bakmıyorum, son dakikanın verdiği heyecana bağlıyorum.
Son olarak genel bir değerlendirme yapayım takımımız hakkında:
* Fatih Tekke ileride güzel işler yapıyor. Geçen sezon forvetsizken golü bulamıyorduk ama bu sene bir şekilde buluyoruz. Fatih'de bu işe gol atmayarak katkı veriyor. Mücadelesi yaşına rağmen çok çok iyi. İleride indirdiği toplar, boşalttığı alanlar arkasındaki arkadaşlaerına kolaylık sağlıyor.
* Culio 10 numaranın hakkını veriyor. Ama Türkiye Ligi'nin klasik sorunlardan biri olan" iyi olan oyuncuya vurun tekmeyi" görüşünün mağduru oluyor. 60. dakikada ona yapılan faul sayısı 5 idi.
* 90. dakikada bile koşan oyuncularımız var. Kondisyonumuz çok iyi. Dakika kaç olursa olsun çok rahat top yapıyoruz kendi içimizde. Doldur boşalt işine kolay kolay girmiyoruz.
* Duran toplardan geçen sene çok sıkıntı çekmiştik. Gol atamaz ama rahat gol yerdik. Bu sene bunu tersine çevirmeye başardık.
* Dalmat şuan ki haliyle en fazla 60 dakikayı kaldırabiliyor oyunda. Oyuna sonradan alınması daha mantıklı gibi.
* Stancu günün en çalışkan isimlerinden biriydi. Belkide en iyisiydi. Son dakikayı yaşanmamış sayalım :)
* Ali - Onur, Onur - Gosso, Gosso - Ali kim oynarsa oynasın o bölgede belli bir standartı tutturuyoruz. Yine geçen seneden karşılaştırayım. Arada lig farkı var ama farkı görmek açısından söylüyorum bunu. Ali - Murat ikilisinden biri ne zaman olmasa çok sıkıntı çekiyor pozisyon bulamıyorduk.
* Defans hattımız ligin en iyilerinden şu an için. Zaten 6 maçta yediğimiz 4 golde bunun kanıtı.
* Fornezzi'ye hiç girmiyorum. Bugün fazla iş düşmedi ama güven veriyor kalesinde. Golde zamanlama hatası vardı.
Son zamanlarda şansımız tutuyor Eskişehirspor'a. 2. Lig'deyken böyleydi, Bank Asya 1. Lig'de de böyleydi, bu sene de aynen böyle oldu. Gosso ve Numan'ın yokluğunda beklediğimiz isimlerle çıktık sahaya. Ali ve Sedat hiçte aratmadı bu ikilinin yokluğunu. Bu kısım önemli. Gerçek anlamda takım olmayı başarmak üzereyiz. Kişilere göre değil takıma göre oynuyoruz. Bir kişinin yokluğunu diğer arkadaşları doldurabiliyor. Bu da 6 maçta 11 puanı aldırıyor takıma.
Tribünler geçmiş maçlara göre daha dolu bir görüntü içerisindeydi. Bunda maçın önemi ve bilet fiyatlarının düşürülmesininde etkili olduğu söylenebilir. Ama eksikler var. Bizim potansiyelimiz bu değil çünkü. Gün zaman uymayabilir ama insanlar artık maçlarını evden takip etmeyi tercih ediyor. Tribünlere gelenler dışında o tribünlerde olanlar kadar olup maça gelme imkanı olan insanlar artık maçlara gelmiyor "evimde izlerim maçımı" diyorlar. 26 yılın ardından çıktığımız bu ligde, bu takım benim takımım diyen insanların kaybolan heveslerini de anlamıyor değilim...
Önemli puanlar alıyoruz. Ligin başlarında aldığımız bu puanlar, ileride ligler kızıştığında daha çok işimize yarayacak. Haftalar geçtikçe kim iyi kim kötü ortaya çıkacağı için rakipler ve bizler ona göre oyun oynayacağız. Bu durumda beklenmeyen puan kayıpları yaşatacaktır. Yada şöyle diyelim, bugün oynadığımız oyun gibi rahat maçlarımız olmayacaktır. Bana göre bugün rahat oynadık. Bizi strese sokan tek olay maçın 2-1'e gelmesiydi. 2-1 tehlikeli skor. 1-0 devam etse bu kadar strese girmezsin. Ama 2-1'de durum değişir. Rakip gol atmıştır kendine güveni gelmiştir. Bir hata yaparsın affetmezler. Son 30 dakika bunlar geçti aklımızdan...
İlk yarıya Eskişehirspor başladı ama bu başlangıçla birlikte sezonun en erken golünü atmaya çok yaklaştık ki Culio ile girdiğimiz pozisyondan yararlanamadık. 6 maçtır maçlara hep hızlı başlayan taraf biz oluyoruz. Bu golden sonra etkili ataklarımız devam etti ama ceza sahasında son buldu kaleyi bulmadan. İlk yarıda zaten bu şekilde bitti. Koca 45 dakikada 2 takımında kaleyi bulan bir şutu olmadı. Akıllarda kalan pozisyonlar 1. dakikada Stancu ile bizim, 45. dakikada Erkan'ın plasesiyle onların girdiği pozisyonlardı. Bunun yanında ilk yarıda akıllarda kalan 3 tanede sarı kart vardı. Yanyana oynayan iki isim Alper ve Veysel'in gördüğü sarı kart ile Ali'nin gördüğü kartlardı bunlar.
Sıkıcı bir ilk yarının ardından akıllara gelen ilk maç hemen 2 hafta önce oynadığımız Samsun maçıydı. İlk yarısı iki takımında çok kötü oynadığı, 2. yarı iki takımında çok iyi oynamaya çalışıp kilidi açamayışı ve maçın 0-0 bitmesi gibi. Bu maçtada aynı senaryoyu yaşayacağımızı düşünmüştüm. Ki ilk 15 dakikada gol atamazsak oyun iyice kilitlenir bu şekilde de biter düşüncesi vardı. Nitekim 2. yarıyada ilk yarıda olduğu gibi hızlı başladık. İkinici yarının 1. dakikasında da çok etkili geldik ama sonuç alamadık. İlk yarının kopyasını yaşıyorduk 2. yarıda da. Tempolu oyun ve ilk 5 dakikada bu sefer atılan gol. Güzel bir baskı kurduğumuz Eskişehir kalesinde ardarda kullandığımız kornerlerin 3.sünde Culio'nun ortasını Stancu, kaleci Ivesa'dan önce tamamlayınca 1-0 öne geçmeyi başardık. Eskişehirspor ne olduğunu anlamaya çalışırken ceza sahasında ki karambolde Culio'nun şutunu Ivesa'nın kolunun altından kaçırması ile 5 dakikada skoru 2-0'a getirdik. Gelen her gol neşemizi daha da yerine getirmeye yetmişti bile. Attıkca atası geliyor insanın. Bu gazla 4'ü 5'i beklerken 65. dakikada golü yiyen taraf olduk. İlk golun bir benzerini bu sefer biz yedik. Soldan Dede'nin ortasına Kamara, Fornezzi'den önce dokundu 2-1.
Skor kötü, skor tehlikeli. Oyun güzel ama rahat değiliz artık. Ben bu dakikadan sonra Yalçın'dan bahsederim. Kendi içimde çok saçma bir transfer olduğunu düşünmüştüm ama ne güzelde yanıltıyor beni öyle. Tek bir hata yapmadı, her topa nasıl müdahale edilmesi gerekiyorsa öyle müdahale ediyor. Eskişehir'in ileri hattına tek bir göz açtırmadı. İnanılmaz güven verdi, vermeye devam ediyor. Benim maşallah dediğim 2 gün yaşamıyor ama inşallah bu çizgin hep devam eder Yalçın. Eskişehir cephesi attığı golden sonra bir kere etkili geldi, oda yüreğimizin ağzımıza gelmesine yetti. Dede'nin kornerine iyi ki kötü bir kafayla karşılık verdi Batuhan.
Son 5 dakikada golü atan Kamara'nın kırmızı kart görmesiyle rakibin direnci kırıldı. Son dakikaları çok heyecanlı geçen maçta Dede'nin çaprazdan kullandığı serbest vuruş barajdan dönünce bizim adımıza kontraya dönüştü. 3'e 1 geldiğimiz pozisyonda günün en başarılı isimlerinden olan Stancu'nun bencilliği Fatih'i çileden çıkarmaya yetti. Stancu kendini göstermek istiyordur kabuldur ama ortada bir takım oyunu varsa o pozisyonda Fatih'e atmalıydın o topu. Ben yinede olaya negatif yönden bakmıyorum, son dakikanın verdiği heyecana bağlıyorum.
Son olarak genel bir değerlendirme yapayım takımımız hakkında:
* Fatih Tekke ileride güzel işler yapıyor. Geçen sezon forvetsizken golü bulamıyorduk ama bu sene bir şekilde buluyoruz. Fatih'de bu işe gol atmayarak katkı veriyor. Mücadelesi yaşına rağmen çok çok iyi. İleride indirdiği toplar, boşalttığı alanlar arkasındaki arkadaşlaerına kolaylık sağlıyor.
* Culio 10 numaranın hakkını veriyor. Ama Türkiye Ligi'nin klasik sorunlardan biri olan" iyi olan oyuncuya vurun tekmeyi" görüşünün mağduru oluyor. 60. dakikada ona yapılan faul sayısı 5 idi.
* 90. dakikada bile koşan oyuncularımız var. Kondisyonumuz çok iyi. Dakika kaç olursa olsun çok rahat top yapıyoruz kendi içimizde. Doldur boşalt işine kolay kolay girmiyoruz.
* Duran toplardan geçen sene çok sıkıntı çekmiştik. Gol atamaz ama rahat gol yerdik. Bu sene bunu tersine çevirmeye başardık.
* Dalmat şuan ki haliyle en fazla 60 dakikayı kaldırabiliyor oyunda. Oyuna sonradan alınması daha mantıklı gibi.
* Stancu günün en çalışkan isimlerinden biriydi. Belkide en iyisiydi. Son dakikayı yaşanmamış sayalım :)
* Ali - Onur, Onur - Gosso, Gosso - Ali kim oynarsa oynasın o bölgede belli bir standartı tutturuyoruz. Yine geçen seneden karşılaştırayım. Arada lig farkı var ama farkı görmek açısından söylüyorum bunu. Ali - Murat ikilisinden biri ne zaman olmasa çok sıkıntı çekiyor pozisyon bulamıyorduk.
* Defans hattımız ligin en iyilerinden şu an için. Zaten 6 maçta yediğimiz 4 golde bunun kanıtı.
* Fornezzi'ye hiç girmiyorum. Bugün fazla iş düşmedi ama güven veriyor kalesinde. Golde zamanlama hatası vardı.
Huseyin son zamanlarda okudugum en iyi mac yazisiydi. Hem maci hem Orduspor`un genel durumunu cok guzel ozetlemissin.
YanıtlaSilTekke yapilan acele elestirilere cok guzel cevap veriyor. Fizigi ve yasi belki bazi seyleri kaldiramiyor belki ama tek forvetin butun ozelliklerini tecrubesiyle birlestirip bize gozukmeyen cok katki saliyor. Ve benim icin en onemlisi kesinlikle bir ego problemi yasatmiyor.
Kaptanligin ona verilmemesinde bile korkan benim icin cok onemli bir fedakarlik.
Onur-Gosso-Ali rotasyonunu cok destekliyorum hatta bu rotasyona gecen sene Super Lig`in en iyilerinden Hakan da ciddi sekilde katilmali. Defanstaki rotasyonumuzun sakatlik veya form durumu dusuklugu durumunda ne kadar yararli oldugu ortada.
Yine ayni sekilde Stancu, Culio, Tekke, Garcia gibi isimleri de yedeklememizi, rotasyonu daha genis kullanmamizi ogrenmemiz gerekiyor.
Cunku bizi kisa vadede bu kadar basariya goturen surekli ayni isimleri kullanmamiz bize uzun vadede sikinti yasatir.
Ama hem Aslan hocamiz Metin Diyadin ve ekibine, hem yedekte bekleyen futbolcularimiza hem de ne kadar dogru isler yaptigini gosteren yonetimimize bu konuda guvenim sozsuz oldugu icin yakin zamanda degisimin olacagina inaniyorum.
Es-Es`de gitti simdi siradaki gelsin...
Futbolcularımızla röpörtajlara devam
YanıtlaSiltakimda siritan bolge olmamasi defansta yalcinin sifira yakin oynamasi ki mac esnasinda hocanin stoper cekmesini basta anlamlandiramasamda daha sonra eskisehirin uzun toplarini kesmek icin defansa takviye yapmasi guzel bir degisiklik oldugunu belirtmekde fayda var.
YanıtlaSilCulionun etkili yan toplari ile stancunun performansi ve fatihin gorunmeyen aslinda sahada bir cok etkenin ilerdeki uretekenliigimize katkisi ile beraber guzel bir galibiyet oldu.
Muradinda belirttigi gibi rotasyondaki genisligi ilerki gunlerde gorecegimizi bende umit ediyorum ki bunun sakati cezalisinin devami gelicek ve bu derece katkiyi sagliyabilirse gercekten sorunsuz bir ilk yari gecirecegimizi dusunuyorum.