23 Eylül 2013

Yeni Lider, Yine Lider | Kahramanmaraşspor 2:3 Orduspor




Tam 12 saat süren Kahramanmaraş günlüğünü mutlu son ile kapattık.Hem Orduspor olarak tüm camia, hem yeni bir şehri ve yeni yeni insanları tanımanın mutluluğuyla benim adıma çok güzel bir gün oldu. Karadeniz’in genelinde yağan yağmurun aksine Kahramanmaraş ve etrafına henüz sonbahar gelmemişti. Eve gelince aynaya baktığımda, yüzümü kıpkırmızı yapacak derecede sıcak bir gün geçirdik.

Kahramanmaraş’a ilk geldiğinizde göreceğiniz tablo, bir yama üzerine kurulmuş şehir olacaktır. Şehrin önemli yerlerine varabilmek için sürekli yokuş yukarı caddeleri arşınlamanız gerekecek. Kabaca turlamaya kalkıştığınız zaman şehir merkezini 2 saatte bitirebiliyorsunuz.

Hanefi Mahçiçek Stadyumu şehrin dışında bir konuma sahip.Stadyuma varabilmek için kaç kilometre yol yürüdüm bilmiyorum ama şikayetçi değilim. Önemli olan stadyumu bulmaktı, bulduk. Hala stadyumda eski tip, elle değiştirilen skor tabelası kullanıyor. Etrafında in cin top oynamasını, su içecek bir büfesi dahi olmamasını geçiyorum, hangi akla mantığa sığar bilmesem de deplasman tribününe bilet basmamak tam bir fiyaskoydu. Kendi adıma unutulmayacak güzellikte diyaloglar yaşamadım değil bilet olayında. Deplasman için ayrılan bölümde polis ve özel güvenlik elemanlarını vermişler;
“ – ee nasıl gireceğiz abi?
+  yav sende kapalıda izle daha konforlu.”
Siz neden ordasınız?. Bilet satılan kutularda yaşanılan diyaloglar daha faciaydı mesela. İlk gişede;
“ – abi deplasman tarafına bilet nereden bulacağım.
+ kardeş orası taraftar için.
- e ben taraftarım zaten.
+ Haa. Ordulu musun. Bilmiyorum ki diğer tarafta gişe var oraya sorsana.”
 Stad girişinde bir gişe daha vardı. İlk geldiğimde içerisinde kimse yoktu da ikinci uğrayışımda bir arkadaşı buldum, durumu anlattım.
“ – Abi valla biz size bilet basmadık.
+ Neden?
-         -   Sizin yönetim maça taraftar gelmeyeceğini bildirdi, bizde bilet çıkarmadık oraya.”

Ortada bir sıkıntı vardı. Belki Kahramanmaraş tarafından kaynaklı, belki bizden.  Federasyon yetkilisini bulup, durumu anlattığımda “olmaz öyle saçmalık” deyip yardımını esirgemedi. Bizler ise kapı önünde yaklaşık 2 saat bekledikten sonra Hanefi Mahçiçek Stadyumu’na ayak basmanın mutluluğunu yaşadık. Hanefi Mahçiçek Stadyumu’nda Kahramanmaraşspor geçici olarak misafir, onu belirtelim. Asıl stadyumları tam şehrin içerisinde, güzel bir konuma sahip. Şu an stat yenileme çalışmaları nedeniyle Belediye stadyumundalar. Zararını görüyorlar bence. Şehrin belli bir potansiyeli olmasa da, olmayan potansiyel şehir dışındaki stadyum nedeniyle sıfıra iniyor. Belli gruplar dışında, halkla bütünleşemiyor Kahramanmaraşspor. Gaziantep’te geçirdiğim 2,5 sene içerisinde çok net görebildim ki bazı şeyleri, bu civar insanları şehir takımlarına karşı ya küsler ya ilgisizler. Oysa, ne kadar lige kötü başlamış olsalar da, geçen seneyi şampiyon bitiren bir şehrin taraftarı bu kadar çabuk pes etmemeliydi. Bir yerde hak veriyorum, dün izleyip 2 gol yediğimiz Kahramanmaraşspor, ligin en kötü top oynayan takımlardan bir tanesi. Toparlamalarını umuyorum, yanılmam inşallah.

Gayette sıcak bir havada oynadık maçı, yazının başında bahsetmiştim. Güneş tribünde bizleri etkilediği kadar sahada futbolcuları da etkilemiştir muhtemelen. Sahanın zemini de kötü olunca da kazanmak daha da zorlaşacaktı. “Ne top oyniiik laa” dediğimiz dakikalarda Landel ile golü buluyor, gole sevinemeden, eski oyuncumuz Sinan’ın attığı frikik golüne engel olamıyorduk. İlk yarı için konuşuyorum, tam tıkırında işleyen bir makine vardı sahada Kahramanmaraşspor karşısında. Bu kadar güzel oyun, bu kadar güzel paslaşmalar, erken havaya girmek beni korkutuyor ama insan ister istemez maç içerisinde dahi İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçını düşünmeye başlıyordu. Bu maçı kazansak, o maçı kazansak. Daha yol uzun…

Leblebi gibi goller atılıyordu Hanefi Mahçiçek’te. Eren ve Anıl’ın attığı frikik golleri maçı ilk yarıda 3:1’e getirmişti. 4 gol vardı, 3’ü frikikten gelmişti. Bizlerin keyfi yerinde, Kahramanmaraş halkı hakeme öfkeli. Süper Lig’e çıktığımız seneyi hatırlarsak, her mevkiden oyuncumuz skora katkıda bulunuyordu. Bu sene maalesef forvette vasatız ama orta alan oyuncularımız sayesinde gelirsek bir yerlere geleceğiz.

Rakibimiz kötü, maçı kazanacağımız aşikar. Lakin 2.yarıda bu kadar rölantiye alınan oyun içinde hiçbir açıklamayı mantık sınırları içerisinde bulamam. Bu kadar kötü bir rakip varken karşımızda, “atabileceğiniz kadar atın” demiyorum da, böylesi olmaz işte. Maçın son 6 dakikasında yaşanılan stresi ve sıkıntıyı hak etmedik. Biliyorduk, karşımızdaki takım normal yollarla gol atabilecek durumda değildi. Duran toptan ne atsak kar düşüncelerindeydiler, başardılar. Ne gerek vardı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...