14 Nisan 2016

Orduspor Kulüp Başkanı Yaşar Pamuk'a Soruyoruz

Orduspor Kulüp Başkanı sayın Yaşar Pamuk'a Orduspor taraftarları adına soruyoruz:
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yaptığı açıklamalar sonrasında Orduspor Kulübü Başkanı olarak bir açıklama yapmanız gerekmiyor mu? Büyükşehir Belediye Başkanı kulübün kapanmasına karar verirken başında olduğunuz derneğin başkanı olarak Orduspor taraftarlarına karşı sorumluluğunuzu yerine getirmediğinizin farkında mısınız? Orduspor'un geleceği ne olacak? Takım gelecek sezon lav edilip, futbolcuları başka bir takıma taşınıp içi boşaltılarak amatöre düşmesi mi beklenecek? Çoğu Süper Lig takımının dahi sahip olmadığı Orduspor tesislerinin projesi bile belli olmayan stad için yıkılmasına izin mi vereceksiniz? Orduspor'un geleceği böylesine karanlık iken bu stad projesini erteleyip Orduspor'un geleceğini kurtarmak için girişimlerde bulunamaz mısınız? Orduspor taraftarları olarak bu soruların cevaplarını merak ediyoruz. Yerel basının kafasını kuma gömdüğü bu ortamda Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı'na karşı dik durup başkanı olduğunuz kulübün lav edilmesine ses çıkarmayacaksanız eğer Orduspor Kulübü Başkanı sıfatını daha fazla taşımanızın anlamı yok. Keza o koltuğun boş olması daha hayırlı görünüyor!

12 Nisan 2016

Orduspor'un Ölüm Fermanı! Öylece Bakacak mısınız?

Dün Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz yerel bir televizyon kanalında Orduspor'un akıbeti ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özetle,
Enver Yılmaz: ''Yeni bir takım ile devam edeceğiz. Güzelorduspor'u 1 yıl içinde 3. lige çıkaracağız. Şehir takımın adını belirleyecek. İster 1967 Orduspor der, ister Mor Beyazlılar Orduspor der.''

Bu açıklamadan eski başkanlardan yenisine, yöneticisinden taraftarına hepimizin utanç duyması gerekiyor. 49 yıllık mazisi olan, iki milyona yakın Ordulunun takımının ölüm fermanı veriliyor ve ne şuan başkanlık koltuğunda oturan başkandan, ne Orduspor'u bu duruma sokan eski başkandan, ne de Ordupor'da yöneticilik yapmış şahıslardan ses yok. Sosyal medyada duruma veryansın eden bir elin parmaklarını geçmeyecek Orduspor sevdalısından başka şehirden de tık yok. Öylece izliyoruz. Yüzlerce kongre üyesi olan koskaca Orduspor'un kapısına kilit vurulacağı açıkça dile getiriliyor ama bir Allahın kulu da çıkıp sen ne diyorsun demiyor, diyemiyor.

Ne yapılacak şimdi? Gelecek sezon Orduspor'un içi boşaltılıp amatöre düşmesi izlenecek. Onlarca emek ve para ile inşaa edilen, çoğu Süper Lig takımının bile sahip olmadığı tesis yıkılacak. Sebep? Stad yapılacak... Kim için yapacaksınız o stadı? Köy Hizmetleri ya da Özel İdarespor'dan bozma Güzelorduspor için mi yoksa sonradan adının ne olacağı belli olmayan çakma Orduspor için mi? Ordu için illede bir şey yapmak istiyorsanız önce o stadta sahaya çıkacak olan takımın geleceğini kurtarın! Bir sorun bakalım Orduluya; mazisi başarılarla dolu takımının geleceğinin kurtarılmasını mı yoksa bir beton yığınını mı ister? Yerel yönetimin başındaki kişi olarak çıkın sokağa sorun! 


Ne stad ne de yeni yapılacak bir tesis istiyoruz. Gelecek sezon 50. yaşını kutlayacak olan Orduspor'un armasının, tarihinin kurtarılmasını istiyoruz. Orduspor'un bu duruma gelmesinden en son Orduspor taraftarı sorumludur. Kişilerin başarısızlıklarının sonucunda 50 yıllık mazisi olan kulübün göz göre göre yok edilmesini kabul etmiyoruz! 

Orduspor'un sonunu getirecek kararı verdiğine göre şuan içinde bulunulan durumun da sorumluluğunu üstleneceği düşündüğümüz Enver Yılmaz, kulübün içinde bulunduğu borç yükünün asıl sebebi Nedim Türkmen ve yönetimi, şartlar ne olursa olsun kulübü 3. lige düşüren Yaşar Pamuk bu durumun asıl sorumlularıdır! Bir araya gelin ve kulüp hala ayaktayken öldürmeyi değil yaşatmanın yollarını arayın!

Başta Orduspor'un asıl sahibi Orduluları olmak üzere Orduspor'un eski başkanlarını, yöneticilerini, futbolcularını Orduspor'a sahip çıkmaya davet ediyoruz. Çok geç olmadan sahip çıkalım tarihimize, armamıza, hatıralarımıza. Daha da geç olmadan!

5 Nisan 2016

Enkaz Edebiyatının Sonuçları

Bir umut küllerimizden doğabilir miyiz diye başladığımız sezonun sonunda olabilecek en kötü sonu yaşıyoruz. Yeni yönetim, yeni hoca, şehrin bütünleşmesi, hadi artık kaldıralım şu enkazı diye başladığımız sezonun sonunda saçma sapan ilçe takımlarından 5 yiyen, gittiği deplasmanlarda ''Ordu Kümeye'' diye bağırılan bir takım haline geldik. Hadi futboldan geçtik sezon başında oldukça başarılı bir teknik ekip ve kadro ile sezona Avrupa'da başlayan Bayan Basketbol Takımımızda son maçlarda tarihi farklar yiyerek manşetlere çıkıyor. Her bakımdan rezil durumdayız. Söz söyleyecek takatimiz kalmadı desek yeridir. Geldiğimiz noktaya bakınca çıldırmamak elde değil. Üçüncü lige doğru yol alıyoruz ve mevcut duruma bakınca orada da ne olacağımızı az çok görebiliyoruz. Peki biz gerçekten bu kadar basiretsiz miyiz? Neden bu duruma geldik? 


Yaşar Pamuk'un zor zamanda elini taşın altına sokup sorumluluk almasını daha önce takdir etmiştik. Kendine güvendi. Kongre'de Nedim Türkmen'in şirketleşme planı bozulunca adaylıktan çekilmesi ile tek aday olarak girdiği kongrenin kazananı oldu. Gerekirse kapı kapı gezeceğim dedi. Şehir ile takımı bütünleştireceğim dedi. En önemlisi Orduspor'un içinde olduğu durumun hesabını soracağız dedi. Sonuç? Sonuç iki profesyonel takımın bulundukları ligden acı çekerek düşmesi oldu. Sorulması gereken hesap bir tarafa, başkanlığı süresince daha bir sezon dahi olmamışken onlarca soru işareti var kulüp ile ilgili... Sorunları, sıkıntıları bilerek bu taşın altına elini soktu ama devraldığı enkazın altında kaldı. 

Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk mu denir, gelen gideni arattı mı denir bilmiyorum ama Yaşar Pamuk ve yönetiminin her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını gayet rahat söyleyebiliriz. Hem basketbol takımında hem futbol takımında tahta açılıp transferler yapıldı. Basketbol takımı tamamen dağıldı. Futbol takımında ise yapılan transferlerden 2-3 futbolcu kaldı. Sezona gayet iyi bir oyuncu topluluğu ile Avrupa'da başlayan Bayan Basketbol Takımının şuan bulunduğu duruma gelmesinin izahı yapılamaz. Yapılan transferleri elde tutamayıp hepsinin gidişini sadece seyredecektiniz madem neden o kadar para döktünüz basketbola diye mevcut yönetime sormak lazım. Hiç mi planlama yapılmadı? 

Futbol takımı ise başlı başına bir yönetim faciası.. Geçtiğimiz sezon 25-30'un üzerinde maç yapan genç bir futbolcu topluluğumuz vardı elimizde. Takım içinde haksızlık olduğunu, oynaması gerekenlerin oynamadığını düşündüğümüz zamanlar oldu ama hepsi belli bir seviyeye gelmişti. Tecrübe kazanmış bu futbolcu topluluğuna transfer tahtası açılarak Gökhan Meral, Mahmut Boz, Gökhan Caba başta olmak üzere takviyeler yapıldı.  Transferleri bizzat Sinan Bayraktar yaptı ve takımı kendisi hazırladı. Yapılan transferlerden belkide en önemli iki ismi elimizde tutamadık. Gökhan Meral ve Mahmut Boz ayrıldı. Onlarla birlikte Gökhan Caba, Hüseyin Kuday, Emrehan Ceylan da takımdan ayrıldı. Transfer tahtası kapalıyken elimizdekileri de tutamadık. Hepsinin gidişini izledik. Giden gitti tamam ama geriye dönüp baktığımız zaman geçtiğimiz sezon tecrübe kazanan futbolcuların bir tanesinin bile üzerine koymasına katkıda bulunamadı hocalarımız. Ne Sinan Bayraktar, ne Ali Hoca, ne de Turgut Hoca... Hocalar kadar düne kadar Durugölde olan ama birden bire Orduspor formasını sırtına geçirip o formanın ağırlığı altında ezilen gençlerimizin de suçu var maalesef. Altın tepsi ile önlerine gelen fırsatı ne kadar değerlendirdiler, geçtiğimiz sezon ile bu sezonu kıyaslayınca ne kadar gelişme ivmesi gösterdiler bir sorgulasınlar kendilerini. 

Yaşar Pamuk ve yönetimi bu işi çok basite aldı. Sinan Bayraktar ile sezona başlamak bir tercihti ama sonrasındaki Ali Şahin ve Turgut Kır dönemi başlı başına bir amatörlük örneğiydi. Sinan Bayraktar'ın istifasından sonra Ali Şahin takımın başına geçti ama teknik direktör olduğunu gelişinden 2 hafta sonra algıladık. Açıklama dahi yapılmadı. Ali Şahin 6 hafta sonra bırakttı peşinden Turgut Kır geldi. Turgut Hocanın da performansı ortada. Gerçi kadro yapısı olarak Ali Hoca ve Sinan Hoca'nın elindeki kadrodan çok daha eksiği vardı Turgut Hoca'nın. Sinan Bayraktar'dan sonra 2. ligi bilen bir hoca ile yola devam edilmeliydi. Başkan ve yönetimi bu işi ciddiye almadı ve kaçınılmaz sonu hazırladı. 

Geçtiğimiz günlerde Kocaelispor başkanı yerel bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak içinde oldukları durum ile ilgili konuştu. 3. ligi küçümsemeyin dedi. Biz tekrardan profesyonel liglere dönebilmek için uğraşıyoruz, mücadele veriyoruz dedi. Bulunduğunuz durumun kıymetini bilin kolay değil buralardan geri dönmek dedi. Sanayi şehrinin takımı Kocaelispor'un başkanı söyledi bunları. Amatörde dahi 10-15 bin kişiye oynayan takımın başkanı... Biz bu işi ciddiye alacak, arkasında soru işareti olmayan başkan ve kişiler istiyoruz. Geçtiğimiz sezona baktığımız zaman Yaşar Pamuk'un bu işi kotaramadığını, kotaramadığı gibi eleştirdiği Nedim Türkmen yönetime benzer soru işaretlerine sahip olduğunu hepimiz gördük. Kendisinin de daha fazla uzatmaması lazım. Olmadı, ben beceremedim diyip kenara çekilip beklemeli bundan sonra. Her ne kadar siyasetin bu kulüpten uzak durmasını istesek de yerel yönetimin bir şekilde Orduspor'a sahip çıkması gerekiyor. Stad yapacağız, yeniden yapılandıracağız demek ile, sponsorlar ile finansman sağlamak ile bitmiyor iş. Vali, Bşb. Belediye Başk. ve şehrin ileri gelenleri Orduspor'un kurtuluşu için bir araya gelip bir oluşum oluşturmalı ve bu oluşumun çalışmalarını yakından takip ederek şehrin de işin için girmesini sağlamalılar. Orduspor markası Ordu için çok önemli. Çok çok daha geç olmadan bunun bir an önce farkına varılması lazım. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...