26 Haziran 2013

Transfer Dosyamız


Takımın neredeyse tamamı ile yollar ayrılırken bir sürü yeni isim aramıza katıldı. Sil baştan bir kadro kurulurken omzumuzdaki yüklerden kurtulmaya çalışıyoruz. Bonservis verip takıma kazandırdığımız Agus takım bulsun diye gözünün içine bakıyoruz mesela.. Aynı şekilde Monje, Umbides, Roversio... İşin tabi diğer bir boyutu da var. Yüksek bonservis bedelleri ödeyip kadromuza kattığımız Stancu ve Barral... İki futbolcuya ödenen 5 milyon Euro'nun üzerindeki rakamın ne kadarını kurtaracağız şuanda muamma. İşin kötü yanı bu iki futbolcuya Ağustos sonuna kadar talip çıkmaz ise kendi ellerimizle gönderip 5 milyon Euro'nun üzerine soğuk bir su içmek zorunda kalacağız.

İçinde bulunduğumuz zor duruma rağmen takımdan ayrılan futbolcuların gidiş şekillerine farklı bir yönden bakmadan duramıyor insan. Götü boklu Banahane bile sözleşmesini feshedip elini kolunu sallaya sallaya gitti. Aynı şekilde Şamil sözleşmesini feshetti ve Bursaspor ile anlaştı. 225 bin Euro bonservis verdiğimiz bir adam Süper Ligin ekonomik durumu düzgün takımlarından birine gidiyor ama biz ancak arkasından el sallıyoruz. Neden? Takımda herkes parasını zamanında aldı, futbolculara zamanında ödeme yapan kulüplerden biriyiz denildi ama Fornezzi bile parasını alamadığından yakındı bizlere(!) İşbilen, pazarlama gücü yüksek bir yönetim olsaydı Fornezzi'den bile belli bir bonservis geliri elde edilebilirdi. Küme düştük, öldük, bittik edebiyatı da yapabiliriz ama geçtiğimiz sezon küme düşen Manisaspor Jerry'yi Eskişehir'e, Ahmet İlhan'ı Karabük'e, sezon içinde Yiğit'i Galatasaray'a satabiliyorsa eğer orda bir durup düşünmek lazım. Giden zaten gidecek ama insan üzülüyor. Bugün yarın 800 bin lira bonservis ödediğimiz Ferhat da elini kolunu sallaya sallaya giderse şaşırmayacağım.

Lig bittikten sonra kalede Fornezzi, defansda Kulga-Garcia-Öztorun, orta alanda Anıl-Şamil, ileride ise Banahane'nin olduğu bir iskelet hayal etmiştim. Genel duruma bakınca bu iskelete sahip çıkıp boşlukları doldurmak çok da zor görünmüyordu ama Garcia'nın takımda kalmayı kabul edip Ömer'in gitmek istemesine açıklama bulamıyor insan mesela. Ya da Banahane'nin elini kolunu sallaya sallaya Şanlıurfa'ya gidişine... Mevcut durum ve genel gidişata bakacak olursak eğer elimizde bir iskelet falan olmayacak. Neredeyse tamamı yeni 26-26 futbolcu topluluğundan bir takım kurup Bank Asyada başarılı olmaya çalışacağız. Bu futbolcuların çoğunluğunun da alt liglerden olduğunu düşündüğümüzde insan ne kadar iyimser yaklaşmaya çalışsa da gerçekleri bir kenara bırakamıyor. Gerçi kimse çıkıp hedef ilk 2 demiyor ama yaşanılan şokun ardından hemen geri dönmeyi hayal etmiyor da değiliz. Ama şimdilik hayal gibi görünüyor...

Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere gelenleri, gidenleri, takımın mevcut kadro yapısını, bizim mevcut kadrodan ortaya çıkardığımız 11'i, eksikleri bir havuzda toplayacağımız bir transfer dosyamız olacak. Bu dosyanın ilk yazısında genel durum hakkında bir girişgah yaptık. Şimdiye kadar yapılan transferlerin çoğunu kaleme alıp nacizane değerlendirmelerimizi yaptık. Bundan sonra da devam edeceğiz. Dosyayı açalım bakalım...


GELENLER
Erkan Sözeri, Muhammet Özdin (Boluspor), Alişan Şeker (Kırklarelispor), Kerem Gülbahar&Salih Sefercik (Balıkesirspor), Adem Sağlam (Körfez), Emre Aygün (Bugsaşspor), Branimir Subasic (Karabağ), Ziya Alkurt (Bayrampaşaspor), Orkun Uşak (Mersin İdman Yurdu), Eren Özen (Gaziantep BB),

GÜNDEMDEKİ İSİMLER
Javier Javito

GİDENLER
Nizamettin Çalışkan (Gençlerbirliği), İbrahim Kaş (Bursaspor, KB), Ayila Yusuf (Dinamo Kiev, KB), Fevzi Elmas, Banahane (Şanlıurfaspor), Abdülkadir Kayalı, Fornezzi, Bruno, Ferhat Çökmüş, Hasan Kabze, Ali Çamdalı, Şamil Cinaz (Bursaspor), Atila Turan, Agus, Roversio, Atila Turan, Barral, Stancu, Umbides, Monje, Romero, 

DURUMU BELİRSİZ OLANLAR
Ferhat Öztorun, Ömer Kulga, 

KALANLAR
Garcia, İrfan Başaran, Anıl Taşdemir, Murat Torun, Müslüm Yelken, Cantuğ Temel, Hüsamettin Tut, Yasin Kocatepe, 

MEVCUT KADRO YAPISI
KALE: Cantuğ Temel, Orkun Uşak,  Alişan Şeker
DEFANS: Kerem Gülbahar, Garcia, Muhammet Özdin, Hüsamettin Tut, Yasin Kocatepe, Adem Sağlam, 
ORTASAHA: Anıl Taşdemir, İrfan Başaran, Salih Sefercik, Müslüm Yelken, Emre Aygün, Ziya Alkurt, Eren Özen
FORVET: Murat Torun, Subasic, 

Eldeki malzemeden ortaya çıkabilecek ideal 11 ise aşağıdaki gibi. Durumu belirsiz olanları da dahil ediyorum şimdilik. Sezon başlayana kadar daha çok yapıp bozacağız.


football formations

Özet geçecek olursak eldeki malzemeden ortaya çıkan en iyi sonuç bu. Eksik çok. Kulga ikna edilemezse iyi bir stoperi, Ferhat ayrılırsa da yerine Kerem Gülbahar'ı monte edebiliriz. Şuanda mevcut kadroda önlibero oynayabilecek tek isim Salih Sefercik ama onun da yeterli olduğunu düşünmüyorum. 65-70. dakikadan sonra sahaya atılıp Emrullah Kokoç verimi alabiliriz ama direk oynayabilecek potansiyelde değil gibi görünüyor. Şamil kalsaydı PTT'de iş yapardı (!)

Subasic'i mevcut şartlarda en öne yazdım ama pivot ve bitirici bir forvetten daha çok tamamlayıcıya benziyor. Kostovski'den daha iyi bir tamamlayıcı değil gibi görünüyor. PTT'de iş yapacak iyi bir bitirici forvet gerekiyor bize. Gel de yanma Banahane'ye...

Daha çok konuşur yazar çizeriz ama öncelikli görünen ve benim istediğim, Kulga ve Öztorun bir şekilde takımda tutulup Javito transferi bitirilmeli. Sonrasında ise iyi bir önlibero, işbitirici forvet... En son da denge, balans, boya badana...

Hayırlısı be.

22 Haziran 2013

Tecrübe Takviyesi | Muhammet Özdin

BİLGİ: Muhammet Özdin ve kulübümüz her konuda anlaşmış olmasına rağmen, Muhammet Özdin belirtilen tarihten daha önce peşinat istemiş, kulübümüzün ilk başta konuşulup anlaşılan tarihten daha önce peşinat ödeyemeyeceğini bildirmesi üzerine Özdin kamptan ayrılmıştır. Muhammet Özdin birkaç gün sonra ilk başta kabul ettiği şartları yeniden kabul ettiğini belirtip geri dönmek istediğini belirtmiş, fakat bu durum Erkan Hoca tarafından onaylanmamıştır. Bu sebepten dolayı Muhammet Özdin transferinden vazgeçilmiştir.

Bu sezonun kadrosu oluşturulurken imza atan ilk isimlerden biriydi Muhammet Özdin. Yaptığımız transferlerin geneline baktığımız zaman Muhammet'i ayrı bir konuma koyabiliriz. Yaşıyla, tecrübesiyle takımda oluşan tecrübe eksikliği giderecek, takıma abilik yapacak bir ismi kadromuza kattık. Muhammet Özdin'i Karabükspor'u oldukça yakından takip eden, Habertürk İddaa yazarı ve futbolsandigi.blogspot.com sahibi Tansu Gürsel'e sorduk. Kendisi bizleri kırmadı ve Muhammet Özdin hakkında gayet doyurucu bir yazı hazırladı. Blog aracılığı ile de teşekkürlerimizi tekrardan sunuyoruz.


Tansu Gürsel
@futbolsandigi

Muhammet Özdin'le ilgili olarak ilk söylenmesi gereken, yaşına rağmen çok iyi bir PTT 1. Lig savunmacısı olduğudur. Müthiş tecrübesi, liderlik yetileri ve kuvvetli fiziğiyle bu ligde fark yaratmak isteyen kulüplerin, kapısını ilk çalması gereken oyunculardandır. 

Muhammet'in yaşı 35. Ancak asla bu yaşın oyuncusu değil. Zaten onu gördüğünüzde 28-29 yaşından fazla olduğunu düşünmezsiniz. Uzun boyu sayesinde havadan oldukça etkili. Hücumdaki duran toplarda önemli bir koz olabilir. Karabükspor'daki ilk sezonunda bu özelliğini göstermiş, daha sonrasında takımın oyun yapısının da etkisiyle skora pek katkıda bulunamamıştı. 

Tabii bu uzun boyun avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. En büyük dezavantaj da ağırlığı. Bu ağırlığı yaşına bağlayanlar da olabilir. Doğal olarak yaşın da etkisi vardır. Ancak asıl sebep uzun boyu ve fiziksel yapısıdır. En azından benim onu izlemeye başladığım ilk günden bu yana böyle bir sorunu var. Ancak bu ağırlığını doğru pozisyon alarak kapatmayı başarabiliyor. Bu da futbolu aslında ne kadar iyi bildiğinin bir göstergesi. Mesela çok çabuk, pırpır bir oyuncu karşısında sorun yaşayabilir ancak ofsaytı bozan oyuncu olduğuna senede en fazla 1-2 kez şahit olabilirsiniz. 

Onun yanında oynayacak isim mutlaka hamleli bir oyuncu olmalı. Muhammet, fazla atletik olmadığı için ondan patlamalı hamleler beklememek gerek. Onun en büyük misyonu savunmadaki organizasyonu sağlamak olacaktır. Ki bu konuda çok başarılı bir stoper olduğunun altını kalın kalın çizmek lazım. 

Karabükspor'dayken hem PTT 1. Ligi'nde (o dönem ligin adı farklıydı tabii) hem de Süper Lig'de çıktığı maç sayısı, onun ne kadar istikrarlı bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Öncelikle aile yaşantısı son derece düzenlidir. Aklı futboldadır ve kendisini sürekli olarak belli bir fiziksel kalitede tutabilir. Uzun süreli sakatlık sorunları yoktur . 

Muhammet Özdin'in bu sezon Orduspor'a büyük katkı yapacağını düşünüyorum. Her ne kadar yaşını göstermiyor desem de 35 yaşın verdiği handikapları mutlaka yaşayacaktır. Bu handikaplar ve en zayıf noktası olan ağırlığı dışında her yönüyle kaliteli bir oyuncu kazandı Orduspor. Dahası, bir futbolcudan öte saha içi lideri kazandı.

20 Haziran 2013

Kerem Gülbahar ve Salih Sefercik Transferi Üzerine...

Transfer döneminin başlaması ile yaptığımız ilk transferlerden ikisi Kerem Gülbahar ve Salih Sefercik idi. Geçtiğimiz sezon Tff 2. ligde şampiyon olup Ptt 1. lige çıkan Balıkesirspor'un başarısında önemli katkıları bulunan bu iki futbolcuyu Balıkesirspor'u belkide en yakından takip eden hayalet10kolik.blogspot.com'un sahibi Hüseyin Koç'a sorduk. Kendisi bizi kırmadı ve iki futbolcu hakkındaki görüşlerini kaleme aldı. Görüşleri ve iki futbolcu hakkında bizlere verdiği bilgiler için tekrardan teşekkür ederiz.


29 yaşındaki Kerem Gülbahar,sol bek olarak görev yapıyor. Balıkesirspor'umuz'a 2011-2012 sezonunda Tokatspor'dan transfer olan Kerem Gülbahar, şampiyonluğa oynayan takımın en istikrarlı oyuncusuydu. Ligde 32 karşılaşmanın 30'unda oynama başarısı gösterdi. Oynamadığı maçlar ise cezalı olduğu Kocaelispor maçı ve ligin son maçında hoca

mızın genç oyunculara şans verdiği Bozüyükspor maçıydı. Oynadığı maçlarda sol kanadı arı gibi kullanan Kerem Gülbahar formanın hakkını veren futbolcularımızın başında geliyordu. Zaman zaman ileri çıkışlarıyla bilinen Kerem yaptığı asistlerle de ön plana çıkan bir yapıya sahip. 2012-2013 sezonu öncesi yine takımda düşünülen Kerem ile bir yıllık sözleşme yapıldı. Mutlak şampiyonluğun hedeflendiği bu sezonda Kerem yine istikrarlı görüntüsünden uzak değildi. Ligde 28 maçta forma giyen Kerem sol bek olarak takımda alternatifsizdi. Oynadığı 2 sezon içerisinde Balıkesirspor taraftarlarının efendiliğiyle, çalışkanlığıyla tanıdığı Kerem Gülbahar, sol kanatta mevkisini iyi kullanan, rakip futbolcuya saygısı olan, ağzından kötü bir kelime dahi çıkmayan, hakemle ve rakiple tartışmaya girmeyen bir futbolcudur. Tipik örnek verecek olursak eski Galatasaraylı Ergün Penbe'ye benzetebiliriz. 

Futbolunun olgunluk çağında olan Kerem Gülbahar'ın Orduspor sol kanadı için bir kazanç olduğunu ve başarılı olacağını düşünüyorum. Her iki taraf adına da hayırlı olsun. 


Salih Sefercik'den bahsedecek olursak, 29 yaşındaki Salih'in orta sahada ön libero olarak görev yapıyor. Balıkesirspor'umuz'a 2011-2012 sezonunda devre arasında transfer olan Salih, başarılı performansıyla ligin ikinci yarısında 16 karşılaşmanın 12'sinde forma giydi. Toplam 1 gol attı ama 12 karşılaşmada 6 sarı kart görerek agresif bir görüntü ortaya koydu. 2012-2013 sezonunda sözleşmesi devam eden Salih SEFERCİK 25 maçta forma giyerken 8 sarı kart 1 kırmızı kart ile sezonu tamamladı. Orta sahada ofansif yetenekleri sınırlı olan Salih SEFERCİK, defansif olarak pres gücü yüksek, hırslı, mücadeleci bir futbolcu. En büyük eksikliği sinirlerine hakim olamaması, zaman zaman hakemle ve rakiple tartışmaya girebilmesi ve bunun sonucunda kart görmesi. Orta sahada basmad

ık yer bırakmaz, formanın hakkını sonuna kadar verir. Sahada forması en fazla terlemiş olan futbolcu olur. Çok top kapar, rakibi hataya zorlar. Bizdeki lakabı Pirana Salih idi. Araya ara pas verip pozisyon hazırlamasını beklemeyin, zaman zaman duran toplarda ve uzaktan şutlarda etkili olur. Kendisini dizginleyebilen bir Salih SEFERCİK, Orduspor orta sahası için defansif olarak bir kazanç olabilir ama ofansif anlamda çok fazla beklenti içine girilmemesi lazım. 

Her iki transfer de Orduspor camiasına hayırlı olsun.

19 Haziran 2013

Ziya Alkurt Orduspor'da


Alt liglerde ön plana çıkan futbolcularla ilgili girişimlerimiz neticelenmeye devam ediyor. Son olarak Bayrampaşaspor forması giyen 22 yaşındaki kanat oyuncusu Ziya Alkurt da dün üç yıllık sözleşmeye imza attı. Geçtiğimiz sezon Bayrampaşaspor forması altında oldukça başarılı bir sezon geçiren Ziya'nın geçtiğimiz sezon kulübümüz tarafından takip edildiğini ve Süper Ligde kalmış olmamız durumunda dahi transfer edileceğini öğrendik. 

Futbola Aydınlıkevlerspor'da başlayan Ziya profesyonelliğe Sürmenespor'da adım attı. Profesyonelliğe adım attığı ilk sezon Sürmenespor forması ile başarılı bir sezon geçiren Ziya bir sonraki sezon 1461 Trabzon'a transfer oldu. 1461 Trabzon forması ile azımsanmayacak sayıda maçta forma giyen Ziya Alkurt 2010-11 sezonunda Beşikdüzüspor'a transfer oldu. Beşikdüzü'nde yarım devre forma giyen 2010-11 sezonunun devre arasında son 1.5 sezondur forma giydiği Bayrampaşaspor'a transfer oldu.

Bayrampaşaspor'da 53 maçta forma giyip oldukça istikrarlı bir görüntü çizen Ziya bir kanat hücumcusu olarak skora yaptığı katkı ile ön plana çıkıyor. 10'u geçtiğimiz sezon olmak üzere son 1.5 sezon 18 gole imza atan Ziya yaptığı asistler ile de dikkat çekiyor. 

Bayrampaşaspor'da genelde solkanatta forma giyen Ziya Alkurt takım içinde farklı mevkilerde de görev üstlenebiliyor. Zaman zaman forvet ve orta alanın ortasında da forma giydiği Bayrampaşa'da hızı ile ön plana çıkan Ziya uzaktan attığı goller ile göz dolduran bir futbolcu. Çok teknik olmamasına rağmen hızı ile kolay adam eksiltebilen bir özelliğe sahip. Kontratak futboluna yatkın bir isim olduğunu da söyleyebiliriz.

Ziya Alkurt'un 3. ligde rüştünü ispat etmiş olan yenetekli ve önü açık bir futbolcu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Onun adına önümüzdek sezon kadrosunda genç isimlere yer verecek olan Orduspor'da oynayacak olması büyük bir şans. Umarız sahip olduğu bu şansı iyi değerlendirir ve hem Orduspor'a olumlu yönde hizmet eder hem de kendi kariyeri adına eline geçen şansı değerlendirir. Orduspor'umuz ve Ziya adına hayırlı olsun.

Emre Aygün ve Branimir Subasic Orduspor'da

PTT 1. ligin şuana kadar en yoğun transfer gündemine sahip olan takım olduğumuzu söyleyebiliriz. Geçtiğimiz sezon forma giyen çoğu futbolcu ile yollarımız ayrıldığı için deyim yerindeyse sil baştan takım kuruyoruz.  Bunun bize bir artısı olacak mı onu sezon içinde göreceğiz. Hasan Kabze'nin sözleşmesinin bitmesi, Stancu ve Barral'ın satılacak olması ve elimizde forvet olarak sadece Murat Torun'un kalmasıyla forvet transferi kaçınılmazdı. Nitekim 1 günde yapılan 3 forvet transfer ile 4 forvet oyuncusuna sahip olduk.


Emre Aygün bizim eski göz ağrılarımızdan.2007-2008 sezonunda Orduspor'da 22 maça çıkıp 2 gol attı. Geçtiğimiz sezonu ise Polatlı Bugsaşspor'da geçirdi. Polatlı'da 2 si Türkiye Kupası olmak üzere 24 maça çıkan Emre 9 gol attı. Takımında en çok gol atan oyuncusu durumundaydı. Her ne kadar yedek kulübesine yapılan bir transfer gibi görünse de Emre'nin iki sezon öncesinde Süper Ligde forma giyerken şanssız bir sakatlık geçirip ikinci lige dönmek zorunda kaldığını hatırlatmakta fayda var. Emre adına da Orduspor'a transferinin olumlu bir transfer olduğunu söyleyebiliriz. Sakatlıktan sonra geçtiğimiz sezon Bugsaş'da kendini toparladı. Bu sezon ise kariyerini yeniden yükseğe taşımak adına bir şansı olacak. Erkan Hoca'nın kendisinden maksimum verim alabileceğini düşünüyorum. Zaten Ordu'yu ve Orduspor'u da çok iyi tanıyan birisi. Herhalde en büyük artısı da bu olsa gerek.


Subasic transferine gelince; bence alınmasının en büyük sebeplerinden birisi Azeri vatandaşı olması yani yabancı kontenjanına takılmaması. Bu tarz futbolcuları bulup verim alabilmek önemli ama açık konuşmak gerekirse benim gözümde tam bir kapalı kutu. Geçtiğimiz sezon isim yapmış futbolcuların bizi ne hale getirdiğini görünce yapılan bu transfere de insan pek ses çıkaramıyor. Subasic forvet oyuncusu olarak değil de forvet arkası yani gizli forvet olarak görev yapıyor. 4 Avrupa ligi maçında 3 gol, 18 lig maçında da 3 gol kaydederek takımının skor yüküne katkıda bulunmuş. Azerbaycan milli takımında da oynuyor. Büyük ihtimalle yapılacak forvet oyuncusunun tamamlayıcısı olacak. Bu sene hangi taktikle oynayacağız hiç bir bilgi yok ama bence çift forvet oynamayız o yüzden de Subasic'i orta saha-forvet arasında görev yaparak forveti beslemesi muhtemel.

İki futbolcu da Orduspor'umuza hayırlı olsun. Transfer gündemimiz hızlı bir şekilde ilerlediği ve biz biraz geriden başladığımız için yeni transferlerimiz hakkındaki bilgilendirmeler biraz geç de olsa blogda yer alacak.

18 Haziran 2013

Sol Kanat Eren Özen'e Emanet


Erkan Hoca ile anlaşıldıktan sonra transfere hızlı bir giriş yaptık ve altı futbolcuya imza attırdık. Yapılan transferler, transferlerden sonra oluşan kadro yapımız, olası ilk 11'imiz hakkında sezon başlayana kadar analizler yapacağız. Yapılan transferleri incelediğimiz zaman Ptt 1. ligi takip eden çoğu kişinin az çok bilgisi vardır. Eren Özen... Üç sezondur Gaziantep Belediyespor'da düzenli bir şekilde forma giyen Eren play off final maçında bize karşı da forma giymiş, olumlu bir performans ortaya koymuştu.

Yapılan transferler arasında Muhammed Özdin ile birlikte ön plana çıkan iki isimden biri Eren. 30 yaşında olan ve orta alanın solunda görev yapan Eren yıllardır Ptt 1. Ligde istikrarlı bir şekilde forma giyiyor. Toplamda 163 kez Ptt 1. ligde forma giyen Eren'in Gençlerbirliği Asaş'da yaşadığı şampiyonluktan sonra bir sezon Hacettepe ile Süper Ligde forma giydiğini de ekleyebiliriz. Geçtiğimiz sezon 27 maçta forma giyen Eren Özen 4 gol atma başarısı gösterirken, 1 de asist yapmıştır. Uzaktan etkili şutları olan ve frikikleri olumlu kullanan Eren, Ptt 1. Ligdeki yıllardır süregelen istikrarlı futbolunu sürdürdüğü takdirde takımımız adına önemli bir futbolcu olacaktır.

Eren ve kulübümüz adına hayırlı olsun. Umarız 2 sezon önce Gaziantep Belediyespor forması ile bize karşı kaybettiği sezonun bir telafisi olur ve Orduspor forması altında Süper Lige yükselen kadroda yer alır.

17 Haziran 2013

Yeni Bir Sayfa, Yeni Umutlar...


Başarısızlık ve hüsranla sonuçlanan bir sezonun ardından herkes gibi bizler de sessizliğe büründük istemeden. Gönlümüz bu satırların boş kalmasını hiç istemedi ama bir süre hem kendimizi hem de bloğu nadasa bırakmanın iyi olacağını düşündük. Ama artık bu anlamsız sessizliğe son vermemiz gerektiğinin farkına vardık. 

Ligin bitmesine 8-9 hafta kala çoğu kişinin dile getirdiği şeyi hiç düşünmek dahi istemedik. Umutsuzluk cümlelerini bir kenara bırakıp umut cümlelerini dile getirdik bu satırlardan. Gelinen noktada yapabileceğimiz tek şeyin inanmak ve inandırmak olduğunu düşündük. Olumsuzluklar yerine güzel güneşli günlerden bahsettik. Doğru olanın o olduğunu düşündük ama belkide bizler yanlış düşündük.

Bir gerçek var ki, şuan gelinen durumdan dolayı en son suçluluk duyması gereken kesim Orduspor taraftarlarıdır. Tribün anlamında da iyi bir sezon geçirdiğimiz söylenemez ama başarısızlığın asıl sahibinin Orduspor yönetimi olduğunu söylemekte bir sakınca yok. Yapılan yanlış transferler, takım içindeki huzursuzluklar, şuanda bulunduğumuz ekonomik durum ve sonucunda küme düşmüş bir takım... Süper Lige çıktığımızda nasıl göklere çıkarttıysak başarısızlıkta da bunları dile getirmekte sakınca yok.

Yeni bir hocanın başında olduğu yepyeni bir takım izleyeceğiz önümüzdeki yıl. Kariyerli, trilyonluk adamlar ile mücadele etmeyeceğiz ama belkide hepimizin istediği Süper Lige çıktığımız kadroda gördüğümüz fedakarlığa, samimiyete sahip olacağız. Saf, temiz, amatör ruhumuza dönüş yapacağız. Ve belki bu temiz olgu bizi yeniden hak ettiğimiz yere ulaştıracak. 

Son olarak, bu takımın asıl sahibi Orduspor taraftarı ve Ordu halkıdır. Futbolcular, yönetimler, hocalar gelip geçicidir. Düştük ama bu takımı ayağa kaldıracak olan, hak ettiği yerlere getirecek olan da yine Ordu halkı ve taraftarıdır. Bunun bilinciyle sımsıkı sarılalım sevdamıza. Yıllarca alt liglerde sürdürdüğümüz mücadelemize, sevdamıza yeniden sahip çıkalım. Hep birlikte yeni bir sayfa açalım ve yazmaya başlayalım yeniden...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...