18 Ağustos 2012

Başlıyoruz | Mersin İdman Yurdu vs Orduspor

 

Klasik bilgilerle;
Pazar akşamı, Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadyumu.
Mersin'in insanı yaşamaktan soğutan sıcağının akşamında,
bir Şampiyonlar Ligi maçı edasında saat 21:45'de.
Çağatay Şahan yönetiminde merhaba diyoruz yeni sezona.

Kişisel başlıyoruz yazıya. Yaşadığım yere yakın olmasından dolayı kaç aydır bu maçın planını yapıyordum, hem şehiri gezer hem takımımı desteklerim düşüncesiyle. Şehiri bundan 1 ay önce gezme şansı yakaladım ama takımımı destekleme işini bu sene bayram nedeniyle kaybettim. Geçen sene ki Mersin maçını ise başka bir uzak şehirde olduğum için kaçırmıştım. İçimde ukte kalan Mersin deplasmanına belki Tevfik Sırrı Gür'de gerçekleştiremedim, kısmet yeni stadyumlarına nasip olur belki.

Mersin'de zeminin durumu ve havanın sıcaklığı futbolcuların performansından daha çok belirli unsurlar olacak gibi duruyor. İlk elin günahı olmaz düşüncesiyle hareket etmeliyiz Mersin'de. Geçen sezon ligi rahat geçirmemizin en büyük etkeni ilk haftalarda alınan puanlardı. 3. sırayı gördüğümüzü hatırlayın? 1 puanı alıp gelelim düşüncesi var çevrede. Bunun en büyük nedeni Trabzon maçında sahaya konan futbol. Hepimiz hayal kırıklığı yaşadık o maçta. Eksiklerimiz var özellikle orta sahada. Çok defansif bir takım kurduk, bu senede gol yollarında sorunlar yaşayacağız gibi bir görüntü var. Maçlarımız 1-0'a 2-1'e aşina geçecek düşüncesi var bende. Gol yollarında ki sorun forvet hattımızda değil ama orta sahadan top taşayacak oyuncularımızda eksikler gördük. Birazdan değineceğim ama o şahsa ama Culio'yu, Gosso'yu aramaktan korkuyorum.

Geçen sene evimizde oynadığımız Trabzon maçında da aynı homurdanmaları duymuştuk. Ama gayet sağlam bir sezon geçirdik. Homurdanmaya yer arayan taraftarlarımız hazırlık maçıyla resmi maçlar arasındaki hava farkını kavramaları gerek. Mersin'de sıkıntı çekebiliriz, kaybededebiliriz. Biz geçen sene iki maçtada kaybettik Mersin'e. İlk elin günahı olmaz demiştim çünkü. Lige kötüde başlayabiliriz, iyide başlayabiliriz. Kötü başlarsak hemen "düşeceğiz" diye köstek olmamalıyız. Nasıl ki geçen sene ilk 9 hafta sonra ki performans sonrası "Avrupa'ya gidiyoruz" dediğimiz zamanlar gibi. Çünkü kolay bir ligimiz yok. Oynamadan çok oynatmamaya yönelik futbol anlayışı geçen sene bizi çok zorlamıştı. Geçen senenin en çok faul yapılan oyuncusunun Culio olduğunu da hatırlatalım.

Culio. Nefretimiz... Aramızda geçen konuşmalarda daha ağır konuştuğumuz ama buralara taşıyamadığımız şahıs. Bugün Mersin İdman Yurdu ile anlaştı. Açıklaması ise "Fatih hocam beni takımda istedi ama ben Mersin'i seçtim." şeklindeydi. Güldük, günümüz şenlendi. Kendi evladımız Hüsamettin'e yeri geldiğinde bas küfürü ama dağdan gelen (dağdan gelip bağdan kovmak deyimi) Culio'ya kötü oynadığı zamanlarda bile hep bir ağızdan tezahurat yap. Taraftarlar olarak bizde çok suçluyuz. Kime ne değer verileceğini bilmiyoruz. Hüsamettin'e karşı hemen Trabzon maçında idam sehpaları hazırlanmış. Nedim Türkmen'in de dediği gibi "insanı kaybetmesi kolay, onu kaybetmeyeceğiz." "52 numarayı vermedik kendisine, taraftarlar zaten yuhalamaya bahane arıyorlar birde 52 numarayı giymiş demesinler." Bizler hiçbir zaman görevimizi yapamıyoruz. 10 lira verip bir mesaj bile atamıyoruz kulüp için. Sonra takım oynamıyor diye saydırıyoruz. İyi ama iş sadece stadyuma gitmekle, yağmurda ıslanmakla olmuyor. Başarı tek bir kişiyle gelmez. Takım ve taraftarların bütün olduğu yerde başarı gelir. En yakın örnek Bursasspor...

Biraz daha maça dönelim. İlk hafta her takım birbirine eşittir. Özellikle Anadolu'da daha eşittir. O yüzden bu haftaki maçta bir favori vermek saçma olabiliriz. Mersin'in tek avantajı kadrosu gibi faktörleri değil, kendi sahaları. Kadrolarının o kadar şaşalı olduğunu söyleyemem. Tutarsa iş yaparlar ama Yattara gibi isimlerle bir başarı geleceğini sanmam. Bizim takımda nasıl sol bekte yada orta sahada eksikler varsa aynı eksik mevkiler oralarda da var. Mersin taraftarıda kadrolarına güvenmiyor. Taraftar bakış açısına göre durumlar eşit. Ben kendi takımımdan yola çıkarsam 1 puana sevinmem. Böylesine haftalarda iç saha dış saha faktörü fazla etki yapmaz oyuna. Takımların dengeleri birbirine eşitken ya 3 puanını alalım yada cesur oynayıp 3 puanı verelim gerekirse. Ama sahadaki Orduspor'dan gurur duyalım.

Yazın ne yaptı peki Mersin? Kadroyu baştan aşağı değiştirdiler diyebiliriz. Pino dahil 6 oyuncuyla yollarını ayırırlarken 12 oyuncuyu kadrolarına kattılar. Kadrolarına katılan oyuncular içinde Eren Tozlu, Murat Erdoğan, Stepanov, Ömer Aysan ve Culio gibi direk takımda direk 11 oynayacak ve yarar sağlayabilecek isimler var. Aslında Eren Tozlu gibi bir isme bizimde ihtiyacımız var. Hazır yakında oynarken keşke biz alabilseydik diyorum. Yaptıkları hazırlık maçlarında ise Süper Lig takımları karşısındaki tek galibiyeti 2:1'lik skor ile Karabükspor karşısında aldılar. Antalyaspor ile yaptıkları 2 maçtanda berbaerlikle ayrıldılar.

Bizim maç öncesi iki önemli oyuncularının olmaması sıkıntı yaratıyor o tarafta. Geçen sene takımın gol yükünü çeken Nobre ile Boum'un bu maçta oynayamayacakları bildirildi. Bu iki isimde Mersin adına büyük eksik. Bizde ise Selçuk'un yerine alınacak isim hala katılamadı takıma. Başkan, Mersin maçında muhtemelen kadroda olur diyordu o isim için.

Çağatay Şahan, Süper Lig'i yeni yeni kokluyor. Geçen sezon Süper Lig'deki çoğu maçta 4. hakemlik yapan Şahan, bu sezona 1. hakem olarak başlıyor. En son eski adıyla Bank Asya 1. Lig'de Diyarbakırspor'u deplasmanda 3:0 yendiğimiz maçın hakemiydi... 19. maçımıza çıkıyoruz Mersin İdman Yurdu ile. Özellikle son sezonlarda bu iki takımın karşılaşmalarında deplasman tarafı kazanıyordu. Ama geçen sene ki maçlarda iki maçtada yenilen taraf biz olduk. Bu sene inşallah bu durumu değiştirir iki maçıda kazanan taraf biz oluruz. Galibiyetlerde 8 - 6'lık üstünlüğmüz var toplamda. Oynanan 4 maçtada beraberlik söz konusu. Mersin'de oynanan maçlarda ise galibiyet sayılarında 3-3'lük beraberlik var. Berabere biten maç sayısıda aynı şekilde 3... En gollü geçen maçlara baktığımızda ise aynı zamanda Orduspor'umuzun rakibine karşı en farklı galibiyetlerinide bu maçlarda aldığını görüyoruz. 2005-2006 sezonunda Ordu'da, 2010-2011 sezonunda ise Mersin'de 4:1'lik galibiyetlerimiz dikkat çekiyor. Mersin İdman Yurdu'nun bize karşı en farklı galibiyeti 2009-2010 sezonunda Ordu'da 2:0 ile geldi.

İçimizde yeni doğacak bir bebeği beklemesi gibi bir heyecan. Alacağımız en güzel bayram hediyelerinden birisi olsun Orduspor'umuzun galibiyeti.
Bayramınız mübarek olsun.

3 yorum:

  1. mersinin şansının orduya hep tuttuğunu düşünerek mersinin maçı alacağına bahisimizi yaptık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne oldu aldinmi babayi bahisten? ama yine dedigin gibi oldu sansimiz tutmadi yoksa 5-0 bizimdi

      Sil
  2. Maçın ilk yarı analizi http://scoutanaliz.blogspot.com/2012/08/mersin-iy-orduspor.html

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...