14 Temmuz 2012

Hakan Özmert'in Gidişi Üzerine...


Doğrusunu söylemek gerekirse benim açımdan çok süpriz bir karar oldu Hakan'ın ayrılacak olması. Geçtiğimiz sezon Hakan Özmert'in gelişinden sonra konuştuklarımız ile şimdiki konuştuklarımızı karşılaştırınca bizim Hakan'dan beklentilerimizin büyüklüğünü ve beklentilerin havada kaldığını açıkça anlayabiliyoruz. Hakan Özmert'i geçtiğimiz sezon en çok eleştiren kişilerden biri bendim. Bir gerçek var ki bir futbolcu eğer çok eleştiriliyorsa taraftarın beklentileri ondan fazladır. Hakan'ın yetenekleri doğrultusunda biz de ondan beklentilerimizi yüksek tutmuş olabiliriz ama Hakan'dan yapabileceklerinin ötesinde bir beklenti içine girdiğimizi düşünmüyorum. Hakan her ne kadar geçtiğimiz sezon bizi kuşkuya düşürmüş olsa da, yetenekli bir futbolcu bunu inkar edemeyiz. En azından Karabükspor'daki performansına ve zaman zaman saman alevi gibi bizdeki parıldamalarına bakarak bunu söyleyebiliriz. Geçtiğimiz sezonki kötü performansına rağmen ayrılacak olmasına şaşırmamın sebebi kadromuzda onun stilinde hiçbir futbolcunun olmaması. Orta sahanın ortasında oynayan, ayaklarına hakim, öne doğru oynayabilen, yaratıcı (her ne kadar bu saydığım özellikleri geçtiğimiz sezon göremesek de) özellikte elimizde sadece Hakan kalmıştı. Bu sebepten kadroda kalmasını düşündüğüm Hakan ile yollarımızı ayırmamızın sebebi bence, Cuper'in ısrarla ona güvenip şans vermesine rağmen karşılığı alamaması ve yeni sezonda oynayacak olduğumuz sistemde Hakan Özmert tarzında bir futbolcuya ihtiyaç olmaması.

Cuper önümüzdeki sezon klasik 4-4-2 anlayışıyla takımı oynatacak bunu hepimiz biliyoruz. Hakan Özmert tarzında ikili forvetin arkasında oynayan, defansif özellikleri zayıf daha çok hücumu düşünen tarzda bir orta saha oyuncusu Hector Cuper'in sisteminde yok. Hücum gücümüz geçtiğimiz sezonun aksine kanatlara yayılacak. Orta sahanın ortasında ise defansif özellikleri ağır basan iki önlibero (Ali Çamdalı, Şamil, Nizamettin) oynayacak. Asıl sistem bu olabilir ama 36 hafta aynı düzlemde oynayacağız diye bir durum olmamalı. Oyunun gidişatına göre ister önde olalım ister geride 60-70. dakikadan sonra topu ayağında tutup oyunu rahatlatacak, takımı ileri götürecek futbolcu her zaman gereklidir. Bizim elimizde iyi veya kötü sadece Hakan vardı ama artık o da yok. Direk ilk 11 olmasa da rotasyonun içinde olması gereken ve elimizde tek olan bir futbolcuyu gönderdiğimize göre onun ayarında yada ondan daha iyi bir futbolcuyu kesinlikle kadromuza katmalıyız. Aslında saydığım şeyleri biraz güven aşılanmış, fiziksel bakımdan güçlü bir İrfan Başaran çok rahatlıkla yapabilirdi ama onu da Cuper hiçbir zaman tutmadı.

Hakan'ın gidişi ondan beklentilerimiz ve aldığımız verimi ortaya koyunca doğru bir hamledir. Ama kadro yapımıza baktığımız zaman oldukça yanlış bir hamledir de diyebiliriz. Her ne kadar Cuper sisteminde 10 numaraya yer yok dese de son dakikalarına geride girdiğimiz karşılaşmalarda, oyunun kitlendiği anlarda oyunu açacak yada önde olduğumuz, baskı yediğimiz topu tutamadığımız dakikalarda topu ayağında tutacak 10 numara tarzında bir futbolcuya her zaman ihtiyaç vardır. Umarım bir şekilde bu yönde bir futbolcu kadromuza katılır.

1 yorum:

  1. "Yanlış bir karar .Makaledeki görüşlerin büyük bölümüne katılırım ama bence Hakan çok yararlı oldu takıma. Belki kendine güveni nedeniyle bazı pozisyonlarda şahsi oynadı ama bunda O'ndan yeterince yararlanmayan Diyadin'in den sonra kendini ispatlama çabasının rolü vardı.Pas alışverişi yapabileceği bir oyuncuyla birlikte oynayabilseydi çok daha yararlı olurdu.Büyük takımlarda oynayabilecek yetenekleri var.İnşallah elimizden kaçırdığımıza hayıflanmayız."

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...