28 Ocak 2013

Nereye Gidiyoruz? | Eskişehirspor 1 - 0 Orduspor

 
Doğrusunu söylemek gerekirse bu sonuçtan daha kötüsünü de düşünmüştük... Fakat; aklımızdan geçen kötü düşüncelere rağmen ufak da olsa umudumuz vardı. Kalede Fornezzi varsa o umut zaten hep oluyor zaten dimi?

Kötü gidişat yetmezmiş gibi ön tarafta oynayan önemli futbolcularımızın da eksikliğinden dolayı 18 kişilik kadroyu zar zor tamamlayarak gittik Eskişehir'e. Maç öncesi Stancu'nun da sakatlanması tüm bu aksiliklerin üzerine tuz biber oldu. Bütün bu saydıklarıma rağmen maça şaşırtıcı bir şekilde iyi başladık. İlk 20 dakikalık periyodda acaba bu maçı kazanabilir miyiz diye düşünürken Ferhat Öztorun bir çuval inciri berbat etti. İki kart ve penaltı pozisyonu doğru karardı bana göre. İlk kart pozisyon icabı ona bir şey diyemeyiz ama penaltı pozisyonundaki amatörlüğü kelimelerle ifade etmek güç.. İlk cümleden itibaren sıraladığım olumsuzluklara rağmen yine de umutlandık. Fornezzi penaltıyı kurtardı. 10 kişi kalan takımımız tamamen geri gömüldü, Fornezzi kurtardı. Eskişehir üstümüze geldi, Fornezzi kurtardı. Fornezzi, Fornezzi, Fornezzi...

İkinci yarı başlarken 45 dakika dayanabilir miyiz diye soruyorduk kendimize ama 20. dakikadan sonra deyim yerindeyse futbol adına yaptığımız tek şey geriye gömülüp defans yapmaktı. İlk yarının ilk haftalarında birkaç maçta rakiplerimiz 10 kişi kalmıştı ama ben böyle bir tablo hatırlamıyorum mesela hiç? Bu şartlarda kah yerlerde yatarak, kah şansımız ile, tırnaklarımızı kemirerek maçın bitmesini bekledik. Ama işte bir yere kadar.. İbrahim Kaş önce eliyle ayağıyla indirdi rakibini. Fornezzi bu sefer kurtaramadı. Aynı İbrahim Kaş penaltıdan iki dakika sonra ''BİLEREK, İSTEYEREK'' kırmızı kart gördü. Çok zor dönemden geçiyoruz ya biz, hiç düşünmedi gelecek hafta takımı yalnız bırakacak olmasını. Bursaspor maçında Nizamettinde düşünmemişti mesela!

Nitekim mağlup olduk. Maçtan önce bu mağlubiyet aklımızdan geçiyordu aslında ama bu kadar üzüleceğimizi düşünmemiştik. Yine dilimizde Fornezzi'nin emekleri, yine dilimizde umutsuzluk cümleleri... Güzel günler yakında diye cümle kurmak istiyor gönül ama önümüze baktığımız zaman kocaman bir boşluk var. Ne olacağımız mechul. O kelimeyi kullanmak dahi istemiyorum ama sıralamaya bakıp yüzleşmek lazım. Durum iç açıcı değil. Burun kıvırdığımız takımlar bizden kat ve kat iyi futbol oynuyorlar. Kadrolarını güçlendirdiler, moralli bir şekilde lige sımsıkı sarıldılar. Peki ya biz? Ne yaptık? Sorunun cevabı yok. Kampa yetişeceği söylenen transferlerden hala ses soluk yok. Bu durumdan daha vahimi ise ihtiyaçlarımızı saptayamamış olmamız. Hala stoper peşinde koşturuyoruz mesela, anlaması güç. 

Daha fazla uzatmaya gerek yok. İçerde oynayacağımız karşılaşmalar kaderimizi belli edecek. Önümüzde bir Geçlerbirliği maçı var. Yine sakat ve cezalı futbolcular var. İkinci yarının üçüncü maçına ilk iki maçta çıktığımız kadrodan alakasız bir kadro ile çıkacağız yine.. Ne olacak, nasıl olacak bilmiyoruz. Sadece iyi düşünmeye çalışıyoruz...



2 yorum:

  1. Blog'unuzu çok yakından takip ediyorum ve oldukça başarılı buluyorum. Mümkün olduğu sürece yazılarınızı okumaya çalışıyorum. Sizleri tebrik ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Buralara gelmek için ne uğraşlar verildi ne terler döküldü adlarını sayamayacağımız o kadar çok kişinin emeği var ki.
    Bu kadar kolay olmamalı.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...