29 Mayıs 2012

29 Mayıs 2011

Biz şampiyonluk kutlamalarına Ordu'da Rizespor'u 4-0 yendiğimiz maçtan sonra başlamıştık aslında. Başka bir ihtimal daha vardı ama o ihtimali aklımızın ucuna bile getirince hissettiğimiz acı 29 Mayıs gecesi yaşayacağımız sevincin veya hüznün ne kadar şiddetli olacağının bariz bir göstergesiydi.

O ihtimali bir kenara koyduk. ''Ya olmazsa, başaramazsak ?'' diyen arkadaşımıza kızdık, umutsuzluk cümleleri kurdurmadık, inanmayanları inandırdık. Bu şekilde gittik biz Ankara'ya. Ankara'da gün daha ağarmadan sokaklarda yerimizi çoktan almıştık bile. Her köşe başında tanıdık simalar, çevreden yükselen Orduspor sesleri...

Maçın başlamasına henüz 1 saat kala Ankara 19 Mayıs Stadyumunu doldurduk. Belkide şimdiye kadar yaptığımız en iyi tribünü maç henüz başlamadan önce yapıyorduk. Zaman geldi ve Fırat Aydınus maçın başlangıç düdüğünü çaldı. Maç karşılıklı ataklarla başladı. Serdar Deliktaş'ın topu sağ taraftan içeri çevirdiği pozisyonda Numan'ın ters vuruşu sonrası nefes alamadığımı hatırlıyorum mesela. Her yan topta o topa Fevzi ile yükseliyor, topu oyuna beraber sokuyordum. Ahmet Kuru'nun kafasında top direkten dönerken yaşadığım hayal kırıklığı hele kelimelerle anlatılamaz...

70. dakikadan sonra Gaziantep B.B daha fazla topla oynamaya, kalemize yavaş yavaş gelmeye başladı. Gelmeyen gol sonrası tribün olarak takımı iteklememiz gerekirken donup kalmıştık. Reaksiyon veremiyor, destek olamıyorduk. Normal değildi o anda o kadar suskun olmamız tabi ama değişik bir durum gerçekten. Etrafıma baktığım zaman gördüğüm görüntü hiç hoş değildi. Geçen her dakika sanki Gaziantep Belediyespor lehine ilerliyor ve biz 26 yıllık hayalimizden her geçen saniye daha fazla uzaklaşıyorduk. Bu psikoloji ile son dakikalara girerken artık maçın uzatmaya gitmesini beklemeye başlamıştık bile...

Gaziantep Belediyespor çıkmaya çalışırken Murat Akın topu kaptı. Müslüm ile paslaştılar ve Murat topu Ahmet Kuru'ya doğru attı ama Gaziantep Belediye'den Ferit topa hamle yapıp Ahmet'e gelmesini engelledi. Ferit'in müdehalesiyle top İrfan'ın önüne düştü. Top İrfan'ın ayağına geldiğinde Ahmet Kuru Ferit'in boşalttığı alana koşusunu yapmaya çoktan başlamıştı bile... İrfan Başaran, Ahmet Kuru'nun önüne yuvarladı topu. Ahmet'in topla buluşması, sol ayağıyla yaptığı yalın vuruş ve topun ağlarla kucaklaşması... İrfan'ın topla buluştuğu anda tutulan nefesler Ahmet'in vuruşu sonrası yerini sevinç çığlıklarına bırakıyordu...

Ağlıyorduk. 6o yaşında amcamız bile yaşına başına bakmadan salya sümük ağlıyordu. Birbirini belki ilk defa o maçta gören insanlar birbirlerine sımsıkı sarılıyorlardı yaşlı gözlerle. Biz inanmıştık zaten şampiyonluğa ama 65. dakikadan sonra oluşan ruh halinden sonra, son dakikalarda gelen gol çok daha duygusal bir boyuta taşıdı durumu. Hak etmişliğin verdiği gurur, başarmanın verdiği sevinç ve engel olunamayan gözyaşları... Her halükarda maç sonunda ağlayacaktık belki ama dökülen yaşların sebebi mutluluktu.

1 yıl önce bugün 26 yıllık özleme son verdik. Biz inanıyoruz ki, çok daha güzel günler göreceğiz. 26 yıldır uyuyan dev 1 sene önce bugün uyandı. Orduspor, şehri ve taraftarıyla çok daha büyük başarılara imza atacak. Ama o başarıların başlangıç noktası da 29 Mayıs akşamı atılan ilk adım olarak hafızamızdan silinmeyecek.

1 yorum:

  1. kalemine saglik cok guzel yazmissiniz gercekten duygulandim o ani tekrar yasadim tesekkurler herkese

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...