22 Nisan 2011

Gün, Sevgimizin Sınanacağı Gündür…

Kolay bir gün olmayacağı açık… Rakip lider… Haftalardır 3 puana hasretiz… Özgüven eksikliğimiz var… Rakibin tavan… Onlar koydukları hedefin kıyısındalar… Bizse uzağında… Onlar mutlu… Biz mutsuz… Onlar umutlu… Biz umutsuz… Nasıl bir denklemdir ki, neresinden tutsak elimizde kalıyor... Hangi pencereden baksak, manzara hüsran… Çektik perdeleri, bakmıyoruz hiçbir pencereden… Şimdi biz bizeyiz… Oturun konuşalım… Açalım radyomuzun sesini… Dinleyin..! “Çocuklar inanın, inanın çocuklar..Güzel günler göreceğiz, güneşli günler…” Çalardı ya hani mabette… O en dibe vurduğumuz zamanlar… “Sıkı tutunun,düşüyoruz..!” zamanları… Hani Bank Asya hayaldi artık,, ilk yarı bittiğinde çoktan bizi düşürmüşlerdi… Ayağa kalktık ya sonra… Gördük ya güneşi… Yine görürüz! Tablo benzer.. Şimdi de çoktan Süper Lig hayal oldu ya, son 4 maçı oynamamıza bile gerek yok… En güzel zamanlarda bile, en kötüsünden bahsetmeyi gerçekçilik sayan, geri kalanını hayalcilikle suçlayanlar, haklı çıktıkları yanılgısıyla zevkten dört köşe… Pazar gününü bekliyorlar… Ağız dolusu küfür edecekleri, futbolcuları sahtekarlıkla, ruhsuzlukla suçlayacakları, yönetimi istifaya davet edecekleri o günü bekliyorlar…





Gün gerçek Orduspor sevgisinin, sahtesinden ayrılacağı, sevgimizin sınanacağı gündür arkadaşlar… Skora, konuma, başarıya bağlı olmadan bu takımı, karşılıksız seven gerçek taraftar, bütün kişisel kırgınlıklarını, hayal kırıklıklarını, takıma olan kızgınlığını, yönetime olan kızgınlığını, öfkesini pazar sabahı evinde bırakarak, sadece “Ordusporluluk Ruhu”nu kuşanarak 19 Eylül’e koşmalıdır… Tribün, bütün dinamikleriyle “TEK VÜCUT” olmalıdır… Bu maç, Bütün Taraftar Gruplarının yan yana durma, omuz omuza verme cesaretini, Orduspor sevgisini, kendi aralarındaki meselelerin üzerinde tutma olgunluğunu göstermeleri gereken maçtır… Hadi! Omuz omuza , tek bir yürekten, Morumuza Beyazımıza olan sevdamızı gırtlağımızı patlatırcasına haykıralım... Son ana kadar, susmadan, usanmadan… Bunu gerçek anlamda başardığımızda, mabette ortaya çıkardığımız RUH, küllenmiş şampiyonluk ateşimizin, yeni kıvılcımı olacak…


Sende çıkar göğsünün kafesinden yüreğini..
Şu güneşten düşen ateşe fırlat..!
Yüreğini yüreklerimizin yanına at..!

Nazım HİKMET

1 yorum:

  1. Gelemeyceğimi bile bile, kalkıp Ordu'ya gelme isteğim uyandı...

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...