20 Aralık 2010

17. Hafta | Orduspor 0-0 Denizlispor


Fırsat teptik... Kendi elimizde olan ilk yarı lideri olma şansını değerlendiremedik. Futbolcularımız yaşadığı baskının altından pek başarıyla kalktıklarını söyleyemeyiz. Onlar atamadı, tribündekilerde attıramadı bu maçta. Denizli cephesi alacağımız 1 puana seviniriz edasındaydı. Kontra atak oynamaya çalıştılar. Maç öncesi en çok korktuğum isim Ahmet CEBE dün bize zor anlar yaşattı.

Maç öncesi yönetimden bu maça özel bilet fiyatlarını düşürmesini bekledik aslında ama yine aynı fiyatlar belirlenmişti. Ona rağmen tribünler tıklım tıklım doluydu. Şehir artık inandığını daha çok belli etmişti takıma. Takımın yapacağı iş kendisine inananları mahçup etmemekti. Bu maça sarı formayla çıkmayalım baskısı ise sonuç getirmiş çubuklu formalarla sahadaydık. 19 Eylül'e mor beyaz renkler yakışıyor. Böyle güzel rengimiz varken ısrarla her maça sarı formayla çıkmak... Sanki yabancı gibi...

Hızlı başladık maça, dakika 3 girilen pozisyon sayısı 3. 1i gol ama ofsayt... Uğur hoca Samsun maçının 2. yarısını artık bozmuyor. Bu maça da aynı kadroyla çıktık. Denizli'de ise merakla beklenen Youla oynayacak mı oynamayacak mı sorusu onu kadroda görmeyince cevaplanmış oldu. İyi başladık, Denizli savunmasının arkasına çok adam kaçırdık pozisyonlar bulduk maçın başında. Hatta maç içinde de aralıklarla devam etti bu durum. Tabi bunda Denizli'nin de (doğal olarak) kapalı bir futbol benimsememesininde rolü vardı. İlk yarı genel olarak ortada geçti. Topla oynama oranları bile birbirine çok yakındı. Genelde orta sahada mücadele şeklinde geçen ilk yarıda eğer pozisyona giren bir takım oluyorsa oda biz oluyorduk. Devamlı sol kanadı kullandık, Denizli'nin açık tarafının ora olduğunu düşündü ki Uğur hoca bir süre sonra Müslüm'ü de oraya kaydırdı. İlk yarının ortalarında Müslüm soldan ortaladı Kostovski kafa ve gool.. Kısa sürdü sevincimiz pozisyon net ofsayt. Bayrağı görünce zaten ayağa kalktığımız gibi geri oturduk, boşa sevindiğimizle kaldık. İlk yarıda gol sesi çıkmadı. Biz iyi değildik ama Denizli'ye de bir pozisyon bile vermedik.

2. yarı, ilk yarıdan farksız değildi. Çözemedik Denizli defansını. Nadir olarak pozisyonlar buluyoruz ama beceriksiz forvet hattımız ile cömertce harcıyorduk. Denizli ataklarını ise Numan - Kürşat ikilisi başlamadan bitiriyordu. Maç boyunca Ali - Murat ikilisinin tutuk olması bizi olumsuz etkiledi. Bu ikili günündeyse kazanmak kolay oluyor ama dün oynanan maçta olduğu gibi tutuk olduklarında pozisyon çeşitliliğimiz azalıyordu. Murat'ın ceza sahası dışından ısrarla attığı şutlar kaleye giden cılız şutlar olarak kaldı sadece. Maçın son 10 dakikası tam bir stres içinde geçti. Çünkü takım oyundan düştü, artık orta sahanın geriye dönecek hali kalmadı ve top tamamen Denizli'de kalmaya başladı. Ahmet CEBE pozisyonların içinde olan isimdi. Bi şekilde son 10 dakika Denizli ataklarını savuşturduk. Rakip baktık gol atamıyoruz bari 1 puanı alıp gidelim düşüncesiyle zamana oynamaya başladı, oyuncu değişiklikleri de o yöndeydi.

Uzatmaların son dakikasında bir frikik kazandık. Bu konu üstünde durmak gerek aslında. Bu takım 16 haftada 25 gol atmış ve bu gollerin hiç biri duran toptan gelmemiş. Samsun maçında da 90. dakikada frikik kazanıyorsun top kaleye bile gitmiyor. Bu maçtada böyle oldu, top barajda kaldı. Bu iki frikik bi şekilde gol olsaydı senin bugün 4 puan fazlan vardı. Bu takıma duran topçu diye Sinan TURAN alınmıştı. Niye hiç oynatılmıyor? En azından son 10 dakika 15 dakika...

Sonuç itibariyle gol çıkmadı maçta. Samsun'da Rize'yi yendi. Bu maçı kazansak liderdik olmadı. Belki devrede olmadı ama lig sonunda olur inşalah bu iş. Lig tam bir cadı kazanı oldu. 9. Mersin İdman Yurdu'yla lider Denizli arasında sadece 5 puan fark var. Bu arada Denizlispor'un 6 hafta kazanamıyor olmasına rağmen bu hafta tekrar lider olması bu ligin garipliklerinden biri olsa gerek.

Artık şurası kesin. Bu takıma forvet şart. Kostovski - Ahmet GÜVEN - Ahmet KURU 3lüsünü topla en iyi özelliklerini bir araya getir yine de adam akıllı tek bir forvet çıkmaz bu 3 oyuncudan. Kostovski, çevrende bi Allah'ın kulu yokken sana orta geleceği bu kadar belliyken nasıl bu kadar açık bi şekilde ofsayta düşersin anlamak mümkün değil. Muarrem'i beğendim bu maçta sakatlığı bakalım ne durumda. Müslüm, tek başına birşeyler yapmaya çalıştı ama olmadı. Gerçekten son haftalarda müthiş bir form grafiği yakaladı. Abdullah için Uğur hocaya kendimce şunu söyleyebilirim, nasıl ki çat diye Numan'a o formayı verdiysen aynı şekilde Abdullah'dan da o formayı almalısın ki rekabet artsın. Müthiş bir düşüş içinde Abdullah. Jerry oynayabilir onun bölgesinde. En azından Football Manager oyunlarının serisinde Jerry'in sağ bek oynayabileceğini de görebilirsiniz. FM oynayanlar bilir zaten şöyle bir deyim vardır; "FM diyorsa doğrudur." Tabi bu işin şakası ama illa ki Abdullah'ında alternatifi vardır. Onada zaman içinde şans verilmeli. Numan - Kürşat ikilisi defansta güven veriyorlar. Bu maçta da kusursuz oynadılar diyebiliriz. Selçuk ise tam görev adamı. Lig başlamadan önce en çok eleştirilen isimlerden biri olan Selçuk hepimizi yanılttı...

1 yorum:

  1. Ahmet Cebe gerçekten zorladı bizi. Trabzonspor'un neden kendisi için bu kadar uğraş verdiğini kanıtladı en azından.

    Ali ve Murat'ın formsuz olduğunda veya rakibin bu ikiliye baskı uygulayabildiği zamanlarda takımın durduğunu kabul etmek gerek. Bu zamanlarda kanatlarımız doğru işlese de gol ayaklarımız ciddi derecede yetersiz kalıyor.

    Selçuk ise güçlü fiziğiyle, istikrarlı oyunuyla ciddi anlamda güven veriyor. Her maç belli bir istikrarla oynuyor kendisi. Bu maçta da takımın en beğendiğim oyuncusuydu Selçuk, umarım bu formunu sene sonuna kadar korur.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...