22 Ocak 2012

Kötü Futbol... Samsunspor 2 - 0 Orduspor

Samsunspor maçı öncesi kabul etmeliyiz ki bu kadar kötü bir futbol beklemiyorduk takımdan. 2. yarının başından beri iyi yaptığımız tek şey savunmaydı. İleri uçtaki etkisizliğe Cuper ile birlikte çözüm bulduğumuzu söylemek abes kaçar. Görünen o ki sezon sonuna kadarda aynı sıkıntıyı yaşayacağız. Manisaspor deplasmanındada dünkü gibi kepaze bir futbol oynamıştık ama savunma saçmalamayınca kötü futbola rağmen 1 puanla dönmeyi başarmıştık. Gerçi Manisaspor'un da o karşılaşmada futbol oynadığını söylemek güç. Dünkü karşılaşma da yine Manisaspor karşılaşmasına benzer seyirde ilerledi. Yine ön tarafta kötü ve çaresizdik. Yine rakibimiz neredeyse en az bizim kadar kötüydü ama farklı olan tek bir şey vardı. O da saçmayalan defans hattımız. Samsunspor'un pozisyonunun olduğunu söylemek güç. Maçı izlemeyen birisi skora bakarak yorum yapsa çok daha farklı düşünebilir ama dünkü Samsunspor'dan nasıl 2 gol yedik, 2 golü yerken neden Samsun kalesinde doğru düzgün bir tehlike yaratamadık gerçekten aklımızdaki ilginç ve bir o kadarda can sıkıcı şeyler...

Sezon başından beri bir ritm yakalayamadık bu açık ve net. İkinci yarıya 5 puan ile başladık ama o üç maçtaki futbol hakkında konuşulacak çok fazla şey de yoktu. Cuper kendi anlayışını takıma empoze etmeye çalıştı ve başardıda. Takımın başında çıktığı 4 karşılaşmada zaten iyi olan savunma anlayışını daha iyi hale getirdi ama o anlayış da Samsunspor maçında iflas etti. Bu aslında çok önemli bir konu değil. Garcia hata yapabilir. Takım 2 farklı geriye düşebilir ama ön tarafta bu kadar çaresizken biz 5. dakika bile geriye düşsek 85 dakika boyunca elimizden gelen şeyler kısıtlı. Riberio'dan 4 maçtır verim almaya çalışıyor Cuper ama anlaşıldıki Riberio'dan ne dağ olacak ne kasaba. Sezon başından beri savunduk Riberio'yu. Portekiz ligini 4. bitiren bir takımda 30'un üstünde maça çıkan bir adam bu kadar sırt çevirilicek kadar kötü olamaz dedik ama en çok yanıldığımız isimlerden biri oldu. Bir kanat oyuncusunun belli bir tarifi, kalıbı vardır ama ben Riberio'yu o tarif içerisinde hiçbir yere koyamıyorum. Gerçi Riberio'ya gelene kadar ön taraftaki etkisizlikten dolayı eleştirilebilecek çok daha fazla isim var...

Fatih sakat. Stancu ise her geçen gün bizde Fatih'in kötü zamanlarının etkisini yaratmaya başladı. Sahadaki tek forvetimiz, gole en yakın adamımız ama sağdan Dalmat orta yaparken, soldan Culio ortalarken Stancu'yu ceza sahasında yakalamak, onu topla buluşturmak çok da kuvvetli bir ihtimal değil. Stancu Türkiye'deki ikinci sezonunu geçiriyor ama ne Galatasaray'daki dönemi ne bizdeki dönemi onun nasıl ve nerde oynatılması gerektiğini anlamamıza yeterli olmadı. Hafta içi transferi gerçekleşen Hasan Kabze ve devre arası takıma katılan fakat bonservisindeki sorunlardan dolayı ( Her ne kadar hazır değil dense de Flamengo'nun evrakları göndermemesinden dolayı hala Bruno'nun lisansı çıkmadı ) henüz forma şansı bulamayan Bruno var. Bu iki isim ne zaman oynayabilecek bilmiyorum ama ligin bitmesine 12 maç kaldı ve bu maçlar 2.5 aylık kısa bir sürede oynanacak herşey oldu bittiye gelecek. O yüzden Bruno veya Hasan'ı en kısa zamanda hazırlayıp takıma kazandırmalıyız ve artık bizimde bir forvetimiz olmalı.

Ön taraftaki diğer sıkıntımız ise Culio'dan beklediğimiz, istediğimiz katkıyı alamamamız. Culio'nun potansiyeline oldukça fazla güveniyorum. Her ne olursa olsun bonservisinin alınıp önümüzdeki sezon takımda tutulması gerektiğini düşünüyorum ama Culio'nun beklentileri tam anlamıyla karşıladığını söyleyemeyiz. Ben Culio'dan Cernat'ın Karabükte, Grosicki'nin Sivas'ta yaptıklarını bekliyorum ve bu katkıyı beklemekde en doğal hakkım. Her korner, frikikte taraftarın Culioooo, Culioooo sevgi gösterilerinde bulunmasını da mantılı bulmuyorum. Keza Culio'nun takıma Fornezzi'den, Gosso'dan, Yalçın'dan fazla bir şey kattığını düşünmüyorum. Zaman zaman parıldaması, oyuna yaptığı katkı, iyi futbolunu süreklilik haline getirememesi kafamızı kurcalamıyor değil...

Alttaki takımlar önemli takviyeler yaptılar ve bu takviyelerden anında verim almaya başladılar. Samsunspor ve Karabükspor'un performansı bizim için çok önemli. Bu iki takımı birbirimize yakınlaştırmamamız lazım. Nitekim Samsunspor'a mağlup olarak kötü bir adım attık. Bu hafta ise yaptığı takviyelerin karşılığını direk alan ve Trabzonspor'u yenerek özgüveni kendine gelen Karabükspor'la oynayacağız. Bu sezondan beklentilerimizi bence hala düşük tutmalıyız. Öncelikli hedefin ligde kaldığını unutmadan mücadele etmeliyiz.

Belli bir sistemimiz, oyun anlayışımız yok. Ön tarafta sağdan soldan ataklar geliştiren, pozisyon bulan, rakibi boğan bir takım değiliz. Gol bulmakta oldukça fazla zorlanıyoruz ve bu durumun üstesinden de gelemiyoruz. Samsunspor'a mağlup olduk ama Karabükspor'a karşı alınabilecek bir beraberlik bile rüzgarın yönünü değiştirmeye yeter. O yüzden artık sistem, futbolun getirdikleri götürdükleri hiç önemli değil. Karabükspor'u mağlup etmeliyiz. Bütün takımlar transferlerinden verim alırken artık bizde yaptığımız takviyeleri takıma kazandırmalıyız. Oynanan kötü futbola rağmen takımın arkasında durmaya devam etmeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...