20 Eylül 2011

Biri Biterken Öbürüde Başlar | İBB 1-1 Orduspor




Böyle bir tablo daha önce yaşanmış mıydı Türk futbolunda bilmiyorum. Tabi biraz merak edip araştırmak gerek. Dün bitirdiğiiz 2. haftadan sadece 1 gün sonra yeni bir haftaya giriş yaptık. Çok hızlı gidiyoruz, ne diyelim yolu açık olsun futbolumuzun. Biten bir haftanın ardından gelen yeni gün gayet eğlenceli, şaşırtıcı bitti bizler adına. Sadece bayanların ve çocukların izlediği Fenerbahçe - Manisaspor maçı bu tuhaflıklardan birisiydi. Bugünkü Fenerbahçe maçını izleyen bazı arkadaşların, seyircisiz maçı geri istiyoruz yorumlarıda yoktu değildi hani. Aynı maçtan devam edelim yolumuza. Bir gariplikte Manisaspor adına. O takım 11 kişi oynadığı maçlardan puan çıkartamıyor. Ne zaman 10 kişi kalsalar golü buluyorlar, 2 maçta bunları yaşattılar bizlere. Ki 10 kişiyken puan aldıkları takımlar ise Trabzonspor ve Fenerbahçe. Bu 2 maçtada 1-0 yenik durumdayken 10 kişi kalan Manisa yedikleri kırmızıdan sonra golü bulmayı başardı. Bize karşı oynadıkları maçta ise 11'e 11 bitirdiklerinden dolayı belkide beraberlik sayısını bulamadılar, kim bilir. Bizim maçımız dışında diğer şaşırtıcı olayda Gaziantep'den geldi. Geçen sene ki kadrosu ve oynadıkları oyunu görünce bu senede çok işler yapacağını düşündüğümüz Gaziantepspor 3. maçında da mağlup oldu. Ligin bir diğer hayal kırıklığı başlangıcını yapan Kayserispor ise 3. hafta itibariyle ilk puanını hatta puanlarını aldı. Maç sonunda Tolunay Kafkas, Gaziantepspor'da istifa eden taraf oldu. Daha 3. hafta...

Bu maçlarla birlikte Orduspor'umuzun bu hafta ki rakibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ydi. Özellikle bu maçın hafta iç. olması büyük talihsizlikti. Bu şartlarda yinede azımsanmayacak bir taraftar kitlesi vardı bizim tarafta, Olimpiyat Stadyumu'nda. 3 haftada görünen o ki kemik bir kadrımuz oluştu bizim. Sakatlık, cezalı, form düşüklüğü olmadığı sürece Metin Diyadin'in sahaya süreceği kadro aşağı yukarı hep bu kadro olacak. Kale Fornezzi'nin. Defansın göbeği Yalçın-Sedat. Sağda Garcia, solda duruma göre değişebilecek Emre/Selçuk. Ön liberoda Gosso-Onur. Sol, Stancu'nun. Sağ, Dalmat'ın. Culio serbest adam, forvet Fatih'in. Skora göre değişebilecek durumlarda ya Stancu Fatih'in yanına çekilecek yada Fatih'in olası kötü performansında Stancu yerine geçecek.

Belediyespor, kafası rahat bir takım. Sadece kendileri için oynuyorlar. Bu istikrarın en büyük etkenide bu. Aynı hafta, karşımızda daha 3. haftada istifa eden Tolunaty Kafkas ile, takımda 5. yada 6. senesini geçiren bir Abdullah Avcı. Geçen sene Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nden çok bahsederdim. İstediği zaman maç kazanan bir takımdı onlar. Ve bana göre Bank Asya'nın en iyi top oynayan 3 4 takımından biriydiler. İstanbul Büyükşehir'de o şekil, gerçekten çok kaliteli bir kadroları var. Belli bir çizgileri var.Galatasaray ve Trabzon maçlarında aldıkları puanlar kesinlikle tesadüf değildi. O maçlarda oynadıkları oyundan aşağısını oynamadılar bu maçtada. Geçen sene Konyaspor'da oynamış Zayette'yi ben ilk defa bu maçta dikkatli izledim. Oyunun yarısında sakatlanıp çıktı ki bu maça göre konuşmak gerekirse Belediye'nin defansında çok sırıtan bir isim. Panik bir havası var, canlı bomba gibi.

Belediyespor'a göre daha hızlı başladık maça. Pozisyon olarak değil ama pozisyona girme çabamız vardı ilk dakikalarda. Çok istekli bir oyun vardı sahada. Culio çok güzel işler yapıyordu mesela. Girdiğimiz ikili mücadeleleri hep kazanan taraf oluyorduk. Gosso ve Dalmat bu konuda çok iyiler. Maç başlamadan önce beraberliği bile razı olacağımız maçta ortaya konan futbol. Şaka bir yana iyi takımız galiba dedirtiyordu bizlere. Baskılı oyun ve beklenen gol 17. dakikada geliyordu. Fatih Tekke'ye gelen bir top, ceza sahası dışından kaleye bir şut Can'a da çarpıyor ve gol. Kendide şaşkın. Can demişken bu arada Abdullah Avcı, belkide bundan 2 3 sene sonra Bank Asya'da hatta 2. Lig'de izleyeceğimiz bir ismi nasılda yeniden futbola döndürmüş tebrik etmek gerekir. Golden sonra geçen dakikalarda oyunumuz bozulmuyor, takım beklenildeğinden daha iyi anlaşıyordu birbiriyle. Bir oyuncuyu üç kişiyle karşılıyor, dar alanda kurulan üçgenlerle atağa başlıyor tehlikeler yaratıyorduk. Dalmat'a değinmek istiyorum. Lig başlamadan önce vurdumduymaz bir havasının olduğunu konuşuyorduk kendi aramızda. Düşünüyorum karar veremiyorum, iyi miydi kötü müydü bugün diye. Çok rahat, hatta laubali bir havası var. İlk yarıda içeri kestiği her top rakipte kaldı. Manisa maçında ki Stancu'yu izleyemedim ama bu maçta izledğim Stancu beklediğimden daha iyidi. Israr ediyorum solda oynatırsak harcarız Stancu'yu. İlk yarının son 5 dakikasına girilirken, güzel oyuna devam ediyor, takım umut vermek bi kenara aklımızın uzak bir köşesinde hep duran Avrupa çok mu hayal düşüncesini hortlatıyordu. Ne olduysa o 5 dakikada oldu. Oyunun kontrolunu kaybettiğimiz o dakikalardan sonra daha toparlanamadık


İlk yarının sonlarındaki Belediye'nin ataklarını kırmak için bu maçta 2. golün atılması şart oldu bizim adımıza. Zaten iyi oynamaya başlayan Belediye, Visca değişikliyle sazı iyice eline almaya başladı. Oyundan düşmüştük ve daha dakika 50'ydi. İlk yarının ilk 40 dakikasında ki takım gitmiş yerine skoru korumanın derdine düşen bir Orduspor gelmişti. Fornezzi. Fenerbahçe maçında üzerine fazla iş düşmesede çok iyi kaleci olduğundan bahsetmiştim. Bu maç, işte üzerine çok iş düştü ve beni yanıltmadı. Hep soru işaretiydi kafamızda Fornezzi, kalemiz bu sene güvende gençler rahat olun. Yediği golde hatası olduğunu düşünmediğimide belirteyim.

Dakikalar 61'i gösterdiğinde futbol tarihimizin en skandal kararlarından birisi verilecekti ki son anda bu hatadan döndü orta hakem ve yardımcı hakem. Emre'nin sırtına çarpan topu el diye yorumlayan hangi hakemdi merak içindeyim. Hakem demişken, Koray Gencerler bu ligin hakemi değil fikrimce. Bugün yönettiği maçtan bunu çıkardım en azından. Oyundan düşmemizin bir nedenide Koray Gencerler'dir. Çok ucuz fauller çaldı her iki taraf adına da. Zaten kötü oynadığımız dönemde Onur'da sakatlanınca iyice koptuk ve 81. dakikada golü gördük kalemizde. Onur ve Garcia'ya değineyim şu satırlarda. Onur için yedeğin yedeği olur diyorduk ama yanılttı bizleri ki sakatlığı umarım ciddi değildir. Tam bir görev adamı. Maçta gördüğü sarı kart ise çok ucuz oldu. Geçen hafta Culio bu hafta Onur hakeme el kaldırmaktan sarık art gördüler. Bu konuda dikkat edilmeli. Garcia'nın ise golde hatası vardı ama genel anlamda ligin en iyi sağ beklerinden birisi. Defansta rakiplerinde maç boyunca kendisini geçme izni vermedi. Bundan sonra oynacağımız bir çok maçta onun oynadığı bölgede rakiplere karşı hep üstünlük kuracağız. Yalçın-Sedat ikilisi yediğimiz gol dışında Belediye ataklarını soğukkanlı şekilde savuştururken o bölgede oynayan oyuncumuz Nickenig'i de merak ediyorum. Uzatmalarla birlikte geçen son 7-8 dakika Belediyespor'un duran toptan gol aramasıyla geçerken, Belediye'de maç boyunca tek sarı kart gören oyuncu olan ve oyuna sonradan giren Efe'nin gördüğü 2. sarı kart ile mücadele 1-1 sona erdi.

2 yorum:

  1. Eline sağlık hocam. Maçı izleyemedim ancak, takım dizilişi ile ilgili bir yorum eklemek isterim. Culio ile Stancu`nun yerlerini maç içinde değiştirecektir hoca. Böylece Culio solda, Stancu da F. Tekke`nin arkasında verimini arttıracaktır.

    Saygılar
    Onur SOYTÜRK

    YanıtlaSil
  2. Why visitors still make use of to read news papers when
    in this technological world everything is presented on net?


    my blog - SEO

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...