26 Ocak 2012

Dolu Dolu 90 Dakika | Orduspor 3 - 2 Karabükspor

Türk futbolu öylesine yozlaştıki artık futbol konuşmak, yazmak insanın içinden bile gelmiyor. Sezon başından beri yaşanan süreç artık en uç noktasında. Türk futbolunun köküne kibrit suyu dökenler ne emmeye ne gömmeye gelirken bu sürecin atlatılması için elinden geleni yapan insanlar maşalar tarafından Genel Kurullarlarda saldırıya uğruyor. Aslında söylenecek çok söz var ama 6 aylık süreçte söylenen her söze rağmen pişkin pişkin masum edebiyatı yapan arsızlar Türk futbolunun içinde olduğu sürece konuşmanın da bir anlamı yok. Bu durumun bu noktaya gelmesinde zerre kadar katkısı olan kişiler ve kulüpler umarım birgün yaptıklarının cezasını misliyle ödeyip Türk futbol tarihine terbiyesizlikleri ile konu olurlar. Bu pisliğe alet olan, maşa olan Anadalu Kulüpleri ve yöneticileri ise yok olmaya, Türk Futbolundan silinmeye mahkumlar. Söyleyecek iki sözü olmayıp iki cümleyi yan yana getiremeyip ilk fırsatta kaba güç kullanan futbol başkanları olduğu sürece Anadolu kulüplerininde arpa boyu kadar yol alamayacağı ap açık ortada. Türk futbolunun bu çapsız kişilerden en kısa zamanda kurtulmasını temenni edip maç hakkında bir kaç şey söyleyelim.

Her ne kadar bu ortamda futbol konuşmanın bir önemi olmasa da artık bizim içinde herşey çok daha zor. Herkes durumun bilincinde olup bundan sonraki süreçte takımın yanında olmalı.

Karabükspor maçı çok farklı bir karşılaşma oldu bizim açımızdan. 90 dakika içine o kadar çok şey sığdıki güle oynaya bitireciğimiz maçı yine tırnaklarımızı kemirerek tamamladık. İlk 40 dakika sahada olan Orduspor için söylenecek kelime yok aslında. Sezon başından beri hayalini kurduğumuz tribünün de etkisiyle takım taraftarı arkasına aldı ve 30 dakikada 3 gol attı. Takımın önde ve baskılı oynaması Karabükspor'u hataya zorladı ve onlar da ne olduğunu anlamadan 3-0 geriye düştüler. Oynanan futbolunda etkisiyle farkın açılacağını düşünürken saçma sapan bir gol yedik ve devreye Karabükspor biraz olsun umutlu girdi. Saçma sapan bir gol diyorum çünkü öyle bir gol yeme lüksümüz yok.

İlk yarıda farkı ikiye indirmesine rağmen Karabükspor'un elle tutulur bir baskısı yada pozisyonu yoktu. Oyuna hakim olan ve oyunu dilediğince yönlendiren taraf bizdik. İkinci yarı da bu doğrultuda başladı.

İkinci yarı yine aynı doğrultuda başladı ama 57. dakikada yediğimiz evlere şenlik frikik golü ile bizim için şölen havasında başlayan maçın son 30 dakikası deyim yerindeyse geçmek bilmedi. Yenilen iki golde duran toptan geldi ve ikisinde de Fevzi'nin bariz hatası vardı. Kaan'ın 35 metreden kullandığı frikik golüne Fevzi engel olamadı. Top çok köşeye gitmemesine rağmen o kadar uzak mesafeden çokda sert gelmeyen bir topa kapattığı köşeden müdahale edememesi maçın geri kalanını stres içerisinge geçirmemize neden oldu. Takım pozisyon vermeden maç 3-2'ye gelince psikolojik olarak oyundan düştü. Oyundan düştü derken yanlış anlaşılmasın. Öne doğru, pozitif bir şekilde oynarken 30 dakika kala farkın bire inmesi üzerinde tempoyu düşürdük ve yine ciddi bir pozisyon vermeden çok önemli bir üç puanın sahibi olduk. Bundan sonraki süreçte önemli olan 3 puan olduğunu her zaman söyledik ama bu üç puanın içinde takımın olumlu futbolununda olması daha çok sevindirdi. Cuper'in gelişinden beri takım futbolunu istikrarlı bir şekilde sahaya yansıtamadı. Umarız Eskişehir maçı ile bu problemi de aşarız.

Kadro olarak konuşmak gerekirse, Samsunspor maçından farklı iki isim ilk 11'deydi. Onur'un yerine ön liberoda Abdülkadir, Dalmat'ın yerine ise sağ kanatta Javito vardı. Abdülkadir'i Cuper'in yavaş yavaş ilk 11'e hazırladığını zaten hissediyorduk. Yaşı ve potansiyeli itibariyle gelişime açık bir futbolcu Abdülkadir. O yüzden Cuper onun için büyük bir şans. Gosso'nun yokluğunda eline geçen fırsatı olumlu yönde değerlendirirse bu takımın rotasyondaki en önde gelen isimlerinden biri olabilir. Umarım o da bu durumun farkındadır. Türk futbolundaki ön libero kıtlığını düşündüğümüz zaman kendisine çok iyi bir kariyer yaratabilir. Sonuçta herşey onun elinde. Javito ise takımın en iyi ismiydi diyebiliriz. Açık söylemek gerekirse bizim bünyemiz bu tarz oyunculara alışkın değil. Topu alıp iki üç kişiyi geçip etkili orta yapan, sağ kanattan aldığı topu sol çizgiye kadar sürüp Stancu'yu golle buluşturan, gole yakın olan ve attığı etkili şutlarla tehlike yaratan bir kanat oyuncusu görünce hepimizin ağzının suyu aktı. Javito'nun sağ kanatta, Culio'nun da solda oynamasıyla bu problemide aştığımızı söyleyebiliriz. Samsun maçından sonra Bilsay'a dediğim ''Böyle kanat oyuncusu mu olur, üflesen düşer gibi'' tezcanlı cümlelerim tamamen benim boşboğazlığım : )

İsim isim herkesi değerlendirmek istemiyorum ama Fevzi hakkında ayrıyeten konuşmak lazım. Fornezzi Eskişehir maçında sahada olamayacak. Daha doğrusu forma giymesi çok güç. Fevzi'nin yan top ve duran top handikaplarını biliyoruz ama bu kadar etkisiz olması bizim adımıza çok kötü. Çünkü takım ne kadar iyi oynarsa oynasın kalede sorun varsa bir yerden sonrası çok daha zor oluyor. Fevzi Fornezzi'nin yokluğunda devr aldığı kalede şansını yeterince kullanamadı ama Fornezzi haricinde tek kalecimiz Fevzi değil. Birde Onur var. 3 sezondur Orduspor'da ve oynadığı maçlarda taraftara kendisini sevdirmiş bir isim. Fevzi bu kadar kötüyken ve Fornezzi sakatken en azından bir şansı hak ettiğini düşünüyorum. Onur'un kötü bir kaleci olmadığını hepimiz biliyoruz. O yüzden Fevzi'de ısrar etmenin lüzumsuz olduğunu düşünüyorum.

Sonuç olarak kendi adımıza çok önemli bir galibiyet aldık ve alt taraftan bir tık daha yukarı çıktık. Fakat artık bu galibiyetleri seriye bağlamalıyız. Alt taraftaki takımlar iyi veya kötü maç kazanmaya başladılar. 7 puan önemli bir avantaj ama alınacak bir mağlubiyet bile bizi stere sokmaya yettiğine göre Karabükspor maçındaki performansı genele yaymalıyız. Yumurta misali iş zora gelince oynayamaya devam edersek sıkıntı yaşarız. Umarız Karabükspor maçındaki performansı Eskişehir maçında sürdürürüz. Maçın istatiksel analizine çok fazla girmedim ama blog yazarlarımızdan Hüseyin Öztürk'ün morbeyaz.net için yazdığı yazı oldukça doyurucu. O yazıya da BURADAN ulaşabilirsiniz.

5 yorum:

  1. abdülkadirin bu maçtaki performansını nasıl buldunuz?

    YanıtlaSil
  2. Yazıyı okuma zahmetinde bulunursanız Abdülkadir ile ilgili olan kısmı görebilirsiniz.

    YanıtlaSil
  3. Yazıyı okumadan buraya yorum yapacak birisi değilim.Yazıda performansa dair değil potansiyele dair bir değerlendirme var.

    YanıtlaSil
  4. Bir maçta Abdülkadir'in üst düzey performans göstermesini beklemiyoruz. Onur yerine onun forma giymesinin tek sebebi Abdülkadir'in öne doğru da oynayabilen bir futbolcu olması. Artık futbolda tercih edilen ön libero tipi belli. Abdülkadir bu maçta defansif anlamda da hücum anlamındada tam anlamıyla beni tatmin etmedi ama kendisindeki potansiyeli bildiğimiz için ortalama performansını hoşgörmek durumundayız. Bu maçtakinden çok daha fazlasını sahaya yansıtabilir. O çok iyiydi yada kötüydü demek yanlış olur.

    Her bakımdan kendini geliştirmesi ve güçlenmesi lazım. Önünde Alper Potuk gibi bir örnek var. Umarız çok daha iyisini Orduspor forması altında yapar.

    YanıtlaSil
  5. bence ordusporumuz güzel bir forvette ve güzel bir top dagıtacak alex gibi iyi bir forvet arkası lazım bana göre

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...