23 Ocak 2011

18. Hafta | Orduspor 1-0 Kayseri Erciyes


Güzel oldu... İlk 4 sıraya bakıyorum, Rize-Ordu-Samsun-Bolu... Bu dahada güzel oldu. İçerde birbirimizi yeriz ama birbirimiz olmadan da yapamyız biz. 3 Karadeniz takımı birden çıksın mümkünse. Seneye Süper Lig'de 5 Karadeniz takımı olsun. Artsın, devamlı artsın hatta.

Herşey güzel. Hava güzel, zemin güzel, taraftarlar güzel. İlk kareografi denemesi, biraz acemilik. Yinede herkesin emeğine sağlık. Zira daha da güzel olacak. Bu maçla sınırlı kalmaz. Biz çok inandık yahu. Biz bu sene çıkamazsak.. Neyse Süper Lig'den ötesini düşünmek istemiyorum. Bu kadar insanın en büyük heyecanı oldunuz sizler. Tüm şehiri bayraklarla donattık bizler. En güzel sevinçlerimizi sizin sayenizde yaşıyoruz biz. Bazen insanın işleri yolunda gitmiyor canı sıkılıyor ama içimizde bi yerler yinede gülüyor o 1 hafta. En büyük hayal kırıklıklarımızıda sizler sayesinde yaşadık yeri geldiğinde. Aslında son yıllarda hayal kırıklıklarını daha çok yaşadık bizler. Yaşadığım süre içinde Süper Lig göremedim ve hayatım boyunca Süper Lig'i göremeyeceğimi düşündüm hep. Orduspor'umun çıkabileceği en yüksek yer bu ligdir dedim kendi kendime. Bu seneye kadar... Hala hep bi aksilik çıkacak, bişeyler olacak biz yine çıkamayacağız düşüncesine kapılıyorum bazen. Ama ben bu takıma, bu hocaya güveniyorum. Murat'a, Ali'ye, Fevzi'ye, Kürşat'a.. O kazanma azimlerine çok güveniyorum, inanıyorum. Bizi mahçup etmeyecekler. Özlediğimiz, mutlu günleri tekrar yaşatacaklar bizlere inşallah. Özledik be. Özledik işte... Şimdiden kafamda takımın Denizli'den dönüşünü kurmaya başladım. Ordu'da nasıl bir bayram havası olur. Tıpkı 2005 gibi...

Neyse, çok duygusala bağlamadan maça geçelim. Dediğimiz gibi saha dışında herşey 4 4'lüktü. Artık iş sahadakilerde bitiyordu. Maçı televizyondan izleyenler farketti ki TRT, 4. dakikada çok bariz bi şekilde tribünlerin sesini kıstı. Ve TRT bunu Ordu'daki her maçta yapmaya başladı. Neredeyse sadece spikerin sesi geldi. Kasıtlı mı değil mi bilmiyorum ama bu konu bi şekilde TRT'ye iletilmeli. İlk yarıda oyunun hakimi bizdik. Topla oynamada da çok bariz olmasada üstünlüğümüz vardı. Alışılagelmiş Orduspor oyununu oynuyorduk. Rakip orta sahayı çok rahat geçiyorduk, çok rahat adam eksiltiyorduk ama ileride sönük kalıyorduk. Erciyes ceza sahamıza pek giremedi bu devrede. Zaten beraberliğe geldikleri çok belliydi. Erciyes kalecisi Yavuz, ayağına gelen her topu bekletti ve hemen oyuna sokmadı. Tepkide aldı tribünlerden bi çok kez. İlk yarıda doğal olarak en merak edilen isim İbrahim'di. Yeni transferimizi daha değişik bi gözle izledik. Kostovski'den sonra gözümüze Rooney falan gibi gözüktü. Zaten 1 gol attı ama ofsayt diye verilmedi. Tartışılır. Bi kaç kez baktım pozisyona ama tam ayaktan çıktığında ofsayt mıydı değil miydi kesin karar veremedim. Kostovski'de durur mu hiç? Oda karşı karşıya atamadı. Alıştık zaten, şaşırmadık yani. Çok sabrediyoruz Kostovski'ye. Şehir olarak tribün olarak herşey yapılıyor Kostovski'ye. Oyundan çıkıyorsun Kostovski, bu tribünler hep bir ağızdan "oley oley Kostovski" diye bağırıyor sana. Herkes alkışlar içinde çıkartıyor seni. Evet 17 maçta sadece 1 golü olan birisini. Sırf belki gaza gelir diye, birşeyler yapar diye. Ama olmuyor. Çok umutluydum zira 10 hafta gol atamadı bi gol atsa patlayacak bu adam diyenlerdendim. Attın ama patlamadın. Çok dertliyiz senden yana Kosto. Kendine inananları bir bir mahçup ettin. Çok aşırı pozisyon olmasada bizim kontrolümüz altında geçen bir ilk yarı sonunda devreye 0-0'lık bi skorla gidildi.

Bu takımın bu sene yaptığı iş buydu zaten. İlk yarıda oyunu tutup maçı 2. yarıda koparmak... Bak bu sefer işler hiçte iyi başlamadı. 2. yarıya müthiş kötü başladık. Orta sahada çok güçsüz bi görüntü ortaya koyduk ve aşırı top kaybı yaptık. Erciyes kalemize gelemiyordu ama böyle giderse oyun, bi şekilde golü bulacaklar gibiydi. Yeseydik sittin sene toparlayamazdıkta. Muarrem bugün sahada yoktu. 60 dakika çok bile durdu. 2. yarıda ard arda yaptığı 3 pas hatası rakibi pozisyona sokunca Uğur hocada oyundan çıkarmak zorunda kaldı. Mehmet girdi oyuna.. Bir futbolcunun yaşayabileceği en güzel mutluluklardan birisini yaşadı, Abdullah ortaladı İbo kafayla indirdi Mehmet ilk topla buluşmasında golü yaptı. Dakika 64, Ordu 1 Erciyes 0. Oh bee... Bizim Fatih'in deyimiyle, Mehmet tam bir joker. Oyuna giriyor maçın kaderini değiştiriyor. Bir diğer örnek için Mersin maçına bakabilirsiniz.

Golden sonra oyunu daha çok bizim alanda kabul edip kontralarla gol aramaya başladık. İbrahim ile kaçırdığımız net bir pozisyon var ki gol olsaydı son dakikalara bu kadar stresli girmeyecektik. Dakika 85, Erciyes'in kullandığı serbest vuruş. Hepimiz orta bekliyoruz top 90'a doğru süzülüyor Fevzi çıkartıyor topu. Formde olduğu zamanlar onu kalede görmek güven veriyor adama. Maçın son dakikalarında yaşananlar olmadı. İbrahim hırsına yenik düştü. Yaptığı hareket 1 maçla sınırlı kalmayabilir. Şu takıma bi duran topçu bulun arkadaş. Adama gibi bi duran topçumuz olsa bugün 3 4 puan fazlamız olurdu. Özellikle böyle maçlarda son 10 15 dakika oyuna Sinan sürülmeli diyorum. Sinan'ın duran toplarda ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. Yada Emre atsın şu frikikleri. Ha bi dip not, ben bu takımda Emre'yi görmek istiyorum arkadaş. Yedek klübesi yakışmıyor ona.

Kaldı 15 final haftası. Haftaya Giresun'da da güldürün yüzümüzü. Çok şey istemiyoruz aslında. Giresun'u yenersek önümüz açık. İnanıyorum, inanıyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Yorumlarınız bizim için önemli...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...